Haber Manşet Gazetesi

MAKE Derneği Başkan Yardımcısı Menteş: "Allah dayanma gücü veriyor"

HABERDE İNSAN

Kahramanmaraş depremlerinin ardından bölgede arama kurtarma çalışmalarına katılan Marmaris Arama Kurtarma ve Önleme Derneği (MAKE) Başkan Yardımcısı Ali Menteş, bölgede yapılan çalışmalarda karşılaştıkları zorlukları "Allah dayanma gücü veriyor" sözleriyle ifade ederek, "Biz oraya kimliksiz gittik, insan hizmet etmek için gittik" dedi. Başkan Yardımcısı Menteş ayrıca AFAD hakkında yapılan eleştirilerin de haksız olduğunu savunarak, "AFAD ile birlikte çalıştık, onların koordinasyonunda tüm STK’lar ile birlik halinde çalıştık" dedi.

Kahramanmaraş depremlerinin ardından bölgede arama kurtarma çalışmalarına katılan Marmaris Arama Kurtarma ve Önleme Derneği (MAKE) Başkan Yardımcısı Ali Menteş, bölgede yapılan çalışmalarda karşılaştıkları zorlukları "Allah dayanma gücü veriyor" sözleriyle ifade ederek, "Biz oraya kimliksiz gittik, insan hizmet etmek için gittik" dedi. Başkan Yardımcısı Menteş ayrıca AFAD hakkında yapılan eleştirilerin de haksız olduğunu savunarak, "AFAD ile birlikte çalıştık, onların koordinasyonunda tüm STK’lar ile birlik halinde çalıştık" dedi.

Yüzyılın felaketi 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde arama kurtarma faaliyetleri yapan gönüllü kurtarma ekiplerinden Marmaris Arama Kurtarma ve önleme Ekibi (MAKE) Marmaris’e dönerek o bölgede yaşadıklarını anlattı.

‘Allah dayanma gücü veriyor’

Depremin ikinci gününde bölgede çalışmalara başlayan Marmaris Arama Kurtarma ve Önleme Derneği Başkan Yardımcısı Ali Menteş, "Depremin ikinci günü anca nasip oldu. Tabii yolların da yıkılması, hava şartlarından dolayı. İkinci gün öğlen AFAD’la birlikte organize olarak iki otobüs arkadaşımızla Marmaris’ten yola çıktık. Derneğimizin kurucu üyelerinden olan Ali Yılmaz’la beraber organize olarak AFAD’ın bize vermiş olduğu Gaziantep İslahiye bölgesine yol aldık. Vardığımızda bizden önceki çalışmada iki tane cenaze çıkartılmıştı. Cenazelerin yerinden alınmasıyla başladık. Bu gerçekten insani vicdan olarak da gerçekten buna da hazırlıklı olmak gerekiyor. Yani orada Allah insana öyle bir güç kuvvet veriyor ki anlatılmaz bir şey. Yani normal bir insanın gidip de orada bir cesede dokunması, yani onu sıkıştığı yerden çıkartması olur şey değil aslında. Ama dediğim gibi Allah öyle bir güç kuvvet veriyor ki insanı orada, bunu orada yapıp gerçekleştirebiliyorsunuz" dedi.

‘112’inci saatte 18 yaşındaki bir kardeşimizi enkazdan sağ çıkarmanın sevincini yaşadık’

"Yaşadıklarımızın içerisinde en büyük umut, bir ses" diyerek konuşmasına devam eden Menteş, "Yani o her sesimi duyan var mı? Kelimesini söylediğimizde gelecek en ufak bir sesin bile bizi o kadar çok umutla kaldırması, o kadar çok hırslandırması. Yani ne uyku var, ne bir şey var, yemek yemiyoruz yani. Aklımızdaki tek şey bulunduğumuz enkazda bir kişi var mı? 8 katlı bir binanın dördüncü katından 112’inci saatte, Batuhan Onur Maz arkadaşımız kepçeyle çalışmamız esnasında ses duyuyor. O duyduğu sesin akabinde hemen koştum. Diğer arkadaşlarımda sesin nereden geldiğini bulmaya çalışırken bana nasip oldu. Alihan arkadaşımızın bulunduğu bölgeyi tespit edip, üzerindeki betonları kaldırıp ilk o delikten elimi uzattığım zamanki o çocuğun ellerini tuttuğum zamanki o duyguyu zaten asla anlatamam. Yani bambaşka bir şey, o çocuğun elini tuttuğum zaman ne yorgunluk kaldı, ne açlık kaldı, ne uykusuzluk kaldı’’ dedi.

"Cenaze bulduğumuz zaman sevinir olduk"

Başkan Yardımcısı Menteş, ‘Belli bir süre sonra olay şuna döndü biz canlı umuduyla orada savaşırken, belli bir saatten sonra artık insanlar umutlarını kestiler. Hiçbir şekilde umut kalmadı yeter ki cenazemiz alalım. İnsanlar bunu istemeye başladı. Bizden ve son zamanlara doğru artık bir cenaze bulduğumuz zaman sevinir olduk. çünkü insanlara cenazelerini teslim etmek zorundayız ve onun için bekliyorlar. Sırf bundan dolayı sen bize cenaze bizi teslim ettin, sen bizim cenazemizi buldun verdin diyerek benim telefon numaramı alıp benimle birebir görüşmek isteyen çok insan oldu. Tabi buruk bir mutluluk, keşke insanları oradan sağ çıkartabilseydik ‘’ dedi.

‘AFAD’a söylenenleri haksız buluyorum’

AFAD’ın koordinasyonunda çalıştıklarını belirten Menteş, ‘İnsanların AFAD’a yüklenmesi benim çok zoruma gitti açıkçası. Çünkü biz AFAD ile beraber organize çalıştığımız için, AFAD ne derse onu yapmak zorundayız. Kimse kusura bakmasın, sen geldin, o geldi, bu geldi, diye değil. Biz oraya kimliksiz gittik. Bizim bir adımız yoktu. Biz oraya tamamen gönüllü insan olduğumuz için insana hizmet için gittik, bir kimliğimiz yoktu. Ben Marmaris Arama Kurtarma ekibinin başkan yardımcısı olabilirim veyahut da siz maden kurumu, başkan yardımcısı veyahut da kimliğiniz her ne olursa olsun hiç fark etmez. Biz orada insanız kıyafetimiz, kimliğimiz fark etmeksizin bizim orada çalışmalarımız olması gerekiyor el birliğiyle. Ama şunu da unutmamamız gerekiyor ki bir yönetim var, bir idare var. Bu idarenin de vermiş olduğu kuralları da yerine getirmemiz gerekiyor. Mesela çıkarttığımız o Alihan arkadaşımızın yerini bulduktan sonra yanımıza gelen bir AFAD görevlisi abim vardı, bir madenci abim vardı, onlarla beraber çıkarttık. Sağ olsunlar çok büyük emekleri geçti. Yok işte kameraları çağırıyorlar, AFAD sahipleniyor, onu çağırıyorlar. AFAD oraya gelip bu cenaze hangi kattan çıktı ya da canlı hangi binadan çıktı, hangi kattan çıktı, hangi saatte çıktı. Bunların hepsinin kaydının tutulması gerekiyor. Çıkan cenaze nereye gönderildi, kime gönderildi, insanların nerede arayıp bulması gerekiyor. Bunların hepsini AFAD yapıyor ‘’ diyerek sahada tüm STK’ların birlik olduğunu belirtti.

‘Canla başla çalıştık’

MAKE Başkanı Nafiye Yılmaz ise "Sahada canla başla çalıştık. En azından bir can, bir candı bizim için. Hayatını kaybedenlere üzüldük, canlı çıkanlara sevindik. Yeri geldi halkla ağladık, yeri geldi oradaki insanlarla ağladık. Rabbim bir daha asla göstermesin temennisi diliyorum. Onun dışında oradan 12 gün Islahiye’de kaldıktan sonra Hatay’a geçtik. Hatay’da da 60 kişi olan ekibimiz 70 kişi oldu. Akabinde orada da canla başla mücadele verdik. Çalışmaların ardından Marmaris’e geldik. Kaymakamımız ile görüştük birlikte toplantımız güzel geçti. Onun dışında inşallah bundan sonra daha dikkatli, daha koordineli bir şekilde sahalarda olmaya devam edeceğiz" dedi.

‘Deprem konusunda şuurlandırma eğitimlerine ağırlık vereceğiz’

MAKE Başkan Yardımcılarından Soner Can, ‘60 kişilik bir ekibimizle haberi alır almaz hazırlıkları tamamladık ve ekibimiz varabileceği en kısa sürede deprem bölgesinde bize gösterilen bölgeye ulaştılar ve bu süre içerisinde AFAD’la koordine olaraktan müdahalelere başladılar. Canlı cansız fark etmeksizin bir umut bir umuttur şeklinde çalışmalara devam ettiler. Elimizden geldiği kadar canlı çıkarmaya çalıştık. Cenazeleri almaya çalıştık. Arama kurtarma faaliyetlerinin sona ermesinden sonra da bölgede bulunan hayvanları kurtarmak için ekibimiz elinden gelen bütün gayreti gösterdi. Kedi, köpek, kuş demeden hepsini canlı çıkarmaya, ulaşabildiğimiz şekilde sahiplerine ulaştırmaya çalıştık. Gördük ki depreme hazırlık çok önemli. Arama kurtarma faaliyetlerinde eğitim çok önemli. Bu sebeple Marmaris özelinde elimizden geldiği kadar dernek olarak, kurumlarla birlikte koordineli olarak kaymakamlığın himayesinde gerekli eğitim ve faaliyetlerine, hazırlıklara çalışmamız gerektiğinin farkındayız. En kısa sürede istişare ederek, planlama yaparak bir çalıştay organize etmek için çalışıyoruz. Marmaris halkını deprem bilincini aşılamak için bize düşen görevi yapacağız’’ dedi.

"Cansız bedenleri koridor ve merdivenlerde bulduk"

MAKE kurucu üyesi Ali Yılmaz da ‘Deprem bölgesinde ki hiç bir evde deprem çantası ile karşılaşmadık, yaşam üçgeni olan yatak kenarları gibi yerler yerine genelde koridor yada merdiven de bulduk, cansız insanların ekseriyetini. Deprem sonrası herkesin yola düşerek ulaşımımızı zorlaştırması, asılsız ihbarların bize vakit ve emek kaybı yaşatması gerçekten sahada görev yapanları zor duruma düşürüyor" şeklinde konuştu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.