Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 84’ü internet kullanıcısıyken, yüzde 73’ü aktif olarak sosyal medyayı kullanıyor. Sosyal medya bağımlılığının giderek arttığını kaydeden uzmanlar, sosyal medya bağımlılarına gerçek etkinlikler yapmaları tavsiyesinde bulundu.
Özellikle son 10 yılda sayıları oldukça artan sosyal medya platformları bazı problemleri de beraberinde getiriyor. Selçuk Üniversitesi (SÜ) İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selman Selim Akyüz, son 10 yılda özellikle sosyal medya platformlarının sayısının hızla artması, gençlerde, bütün iletişim ihtiyacını karşılamanın aracı olarak da bu sosyal medya platformlarının görülmesinin bazı yeni sorunlara işaret etmeye başladığını söyledi. Doç. Dr. Akyüz, "Sosyal yeni problemler, psikolojik problemler ortaya çıkmaya başlıyor. İnsanlar artık sosyal medya araçlarıyla kendilerini özdeşleştirmiş bir duruma getirmeye başladı. Böylece ortaya sosyal medya bağımlılığı dediğimiz bir kavram çıkıyor. Bu nasıl ortaya çıkıyor? İnsanlar kendilerini dijital araçlara, mobil telefonlara ve sosyal medya araçlarını kullanmaktan uzak tutamamaya başlıyor. Her an onunla olma isteği, her an birilerini takip etme, her an bilgi sahibi olma ya da arkadaşları, sevdikleri kişiler, ünlüler hakkında bilgi sahibi olma arzusu onları bağımlı hale getirmeye başlıyor. İnsanlar elinden telefonu bırakamıyor, gece yatağa yatarken, uykuya giderken en son yaptığı iş eğer telefona bakmaksa ve sabah kalktığında ilk yaptığı iş telefona bakmaksa maalesef bu artık sosyal medya bağımlılığı dediğimiz olgunun gerçekleştiği anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
"Problem varsa onu filtreliyor kendisini kusursuz gösterme telaşında oluyor"
Sosyal medyanın insanlar üzerindeki etkilerine değinen Doç. Dr. Selman Selim Akyüz, “Gençler arasında özellikle sosyal medyadaki ünlülerle ya da fenomen dediğimiz kişilerle kendini özdeşleştirme söz konusu olduğu için, sosyal medya araçları bazı filtreler kullanarak insanları sorunlarından ya da eksikliklerinden uzaklaştırmayı vaat ediyor. Bu vaat insanın kendisine yabancılaşmasına neden oluyor. Yani yüzünde bir sivilce varsa onu kaybediyor mesela veya burnunda bir problem varsa onu bu filtreler kaybediyor ve gençler kendisini kusursuz gösterme telaşında oluyor. Dolayısıyla buradan yola çıkarak mesela estetik ameliyatların sayısında da bir artış meydana gelmeye başlıyor. Gençler özellikle sosyal medyayı kendilerini ifade etme ve arzularını gerçekleştirme ve beğenilme arzusunu yerine getirme, gerçekleştirme aracı olarak görmeye başlıyor” şeklinde konuştu.
“Gençler gerçek etkinliklerle bu sanal bağımlılıktan kurtulabilir”
Sosyal medya bağımlılığının önüne geçmek için platformların kullanma sürelerinin azaltılması gerektiğini ifade eden Akyüz, “Öncelikle bu sosyal medya bağımlılığından, bu platformlarda sürekli birilerini takip etme ihtiyacı, arzusu ya da takip edilme, beğenilme arzusunun önüne geçmek için insanlar, özellikle gençler sosyal medya araçlarını kullanma sürelerini mutlaka azaltması gerekiyor. Gençler, bazen günde 6-7 saat bu araçların başında geçirebiliyor. Bu süreleri belirli oranlarda yavaş yavaş kısmaları gerekiyor ki bu bağımlılık azalsın. Özellikle gece son yaptığı iş, sabah kalktığında ilk yaptığı iş olarak sosyal medya veya telefona bakma, bildirimlere bakma alışkanlığını azaltmak gerekiyor. Bu, nasıl vücudunuzdaki zararlı maddeleri atmak için detoks yaparsınız, bazı yöntemler uygularsınız bu da sosyal medyadaki geçirdiğiniz süreyi kısaltarak detoks yaparsınız. Ama aynı zamanda oradan alabileceğiniz zevki çok başka aktivitelerden alabileceğini gençlerin unutmaması gerekiyor. Gençler, arkadaşlarıyla bir araya gelip telefonlarına hiç dokunmadan farklı etkinlikler yaparak, doğa ile baş başa kalarak, yürüyüşlere çıkarak, gerçek etkinliklerle bu sanal bağımlılıktan kurtulabilir” diye konuştu.
“Sosyal medya bir araçtan çok bir amaç olarak kullanılmaya başlandı”
Sosyal medyayı kullandığını söyleyen üniversite öğrencisi Yusuf Arslan, “Sosyal medya bir araçtan çok bir amaç olarak kullanılmaya başladı. İnsanlar beğeni uğruna kendi arkadaşlıklarını, ailevi ilişkilerini gözden çıkarabiliyor. Anlık bir tatmin olma duygusuyla bunları yapıyorlar ama sonucu pek güzel olmuyor” dedi.
“Gece yatarken de sabah kalkarken de bakıyorum”
Sosyal medyayı vakit geçirmek için kullandığını anlatan öğrenci Enes Doğan Yıldızhan da, “Arada sosyal medyadan derslerle alakalı videolara da bakıyorum. Kendime bir sınırlama koymuyorum. Sınırlama da saçma zaten. Herkesin kendi tercihi. Gece yatarken ve sabah kalkarken de bakıyorum ama bağımlı değilim. İyi yani kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Üniversite öğrencisi Berat Hoca ise “Sosyal medyayı fazla kullanmayı biraz gösteriş, biraz da ilgi açlığı olarak yorumluyorum. Her insan beğeni aldığında insan da bir ilgi oluşturuyor. Ben bu durumdan hoşlanmıyorum” diye konuştu.