Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde 65 kişinin ölümü, 8 kişinin kaybolması ve onlarca binanın zarar görmesine sebep olan selin izleri silinirken, vatandaşlar ise 6 ay geçmesine rağmen felaketi unutamıyor.
Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde 11 Ağustos 2021 tarihinde meydana gelen sel felaketi onlarca binanın zarar görmesine, 65 kişinin ölümüne ve 8 kişinin ise kaybolmasına sebep olmuştu. Büyük tahribatın oluştuğu ilçede yaraların sarılması için başlatılan çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Temizlik ve yıkım çalışmalarının ardından ilçede yıkılan binaların yeniden inşa edilmesi, alt yapının yenilenmesi ve ilçeden geçen derenin ıslah edilerek güvenli bir hale getirilmesi için çalışmalar yürütülüyor. Sel felaketinin ardından geçen 6 ayda vatandaşlar ise, o günün kokusunu ve hüznünü unutamadı. Vatandaşlar, her yağmur yağdığında sel felaketini hatırlayarak korktuklarını ve yaşadıkları kayıpların hüznünü yaşadıklarını söyledi.
“O günü hatırladığımda tüylerim diken diken oluyor”
Doğup büyüdüğü ilçede yaşadıkları selin insanlarda da tahribata sebep olduğunu söyleyen Cemal Yorulmaz isimli vatandaş, “Selin olduğu gün biz damadımın dükkanındaydık, çocuklarım da derenin diğer tarafındaki 10 katlı binadaydı. Onlar selin olduğu zaman buraya geçemediler, orada kaldılar. Biz de tepelere doğru kaçtık. Su baya bir yükselmişti. Böyle bir şey dünyada hiç görülmedi, eşi yok. O günü hatırladığımda tüylerim diken diken oluyor. Çocukları zor kurtardık, helikopterlerle aldık. Arabalarımız gitti, denizde şu an. Canımızı zor kurtardık. Bozkurt’un normal yaşantısına dönmesi için belli bir şeylerin bitmesi, oturması lazım. Sağlık, banka hizmetleri yavaş yavaş oluyor. Zamanla olut, olmaz diye bir şey yok. Devlet bunu bir şekilde yapacaktır. O günü hatırladığımda duygusallığın içinden çıkma şansımız yok. Benim çocuklarım saniyelerle kurtuldu” dedi.
“Bir yağmur yağdığında aynısı olacak diye korkuyoruz”
Sel sularına kapılmaktan son anda kurtulduklarını söyleyen Gülten Aydın, her yağmur yağışında korktuklarını ifade ederek, “O gün kapıya çıktım. Selin geldiğini görünce kaçtım. Tepeye çıktık. Kıl payı kurtulduk. Kızımın çeyizleri gitti, parası gitti. Bir şey de alamadık. Çok kötüydü. Allah kimsenin başına vermesi. Bir yağmur yağdığında aynısı olacak diye korkuyoruz” diye konuştu.
“Biz yıkıldık, mahşer gününü yaşadık”
İlçenin yeniden inşa edildiğini Mehmet Balta ise büyük bir felaketin yaşandığına vurgulayarak, “Bir sel felaketi yaşadık. Bu sel felaketinin ardından devletimiz, milletimiz, tüm ülke seferber oldu. Mağduriyetlerimiz ilk planda çok güzel bir şekilde giderildi. Dükkanlarımızın dış cepheleri de onarılarak bir şekilde içerisine girmemiz sağlandı. Arkasından da insanların yıkılan evleriyle alakalı AFAD, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çalışmaların yürütüldüğünü görüyoruz. Bu manada da konutların 3 bölgede yapıldığını, ihalelerinin tamamlandığını halkımız sevinçle karşıladı. İnsanlarımız burada bir korku yaşadı. Bu korkunun sebebiyle bir an önce bunun bitmesini istiyor. Bu konuda devletimizin bu işleri hızlandırmasını bekliyoruz. Bu ilçede doğduk, büyüdük. Biz yıkıldık, mahşer gününü yaşadık. Eski günlerimize dönmemizi görmek için bekliyoruz. İlerlediğini de görüyoruz” şeklinde konuştu.