İzmir’de kapatılacak olan çöp depolama alanı Harmandalı ve kentteki mezarlık alanları hakkında açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, her iki konuda da engellemelerle karşılaştıklarını söyledi. Soyer, “Engelleme çalışmalarına rağmen sapasağlam ayaktayız. Kaliteli hizmet vermeye devam ediyoruz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, meclis toplantı salonunda İzmir gündemine ilişkin toplantı yaptı. Önümüzdeki yıllarda kapatılacak olan çöp depolama alanı Harmandalı ve kentteki mezarlıklar hakkında önemli açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, çöp bertaraf tesislerinin açılması ve kapasite arıtırım taleplerinin yanı sıra mezarlık alanı taleplerinin de reddedildiğini ifade etti.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin her şeye rağmen hizmet üretmeye devam edeceğini kaydeden Başkan Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi borcuna sadık, bütün bu yangın ortamında, ekonomik krizde, dimdik ayakta olan bir kurumdur. Yatırımların devamını tereddütsüz getirecektir. Kuşkunuz olmasın. Engelleme çalışmalarına rağmen sapasağlam ayaktayız. Kaliteli hizmet vermeye devam ediyoruz” diye konuştu.
“En az 4 noktada daha ihtiyaç var”
Harmandalı’nın enteresan bir hikayeye dönüştüğünü belirten Başkan Soyer, süreci şu sözlerle anlattı:
“2018 yılından önce İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 5 noktada çöp atık bertaraf tesisi kurulması ile ilgili mutabakata varıyor; Bergama, Ödemiş, Urla, Menderes ve Çiğli Harmandalı. Harmandalı’nda var olan ve vahşi depolama alanı diye tabir edilen bölgede 9 ilçeye çöp götürülüyordu. Sonra 30 ilçenin atığının İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bertaraf edilmesi bekleniyor. Sadece Harmandalı yeterli olmayacak diye dört noktada tesis kurulmasına karar veriliyor. 2007 yılında Torbalı’daki atık saha talepleri reddedildi. 2018’de 5 noktada atık bertaraf tesis mutabakatına varıldıktan sonra Harmandalı’nda sağlıklı bertaraf süreci başlatıldı. Elde edilen elektrikle de hem İzmir Büyükşehir Belediyesi gelir elde ediyor hem bölge 100 bin hanenin elektriği karşılanıyordu. Son derece modern bir tesis ama bölgede heyelan tehdidi ortaya çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, uzmanlarla protokol yaparak heyelanın incelenmesini talep etti. İnceleme devam ediyor; ama ön rapora göre heyelan, artırma tesisleri ile ortaya çıkan bir şey değil. Eski jeolojik dönemlerden kitlenin hareketi söz konusu. Bu bilgi, oradan vazgeçmeye yeterli oldu. Bir yandan Harmandalı’yı terk etme kararı verdik. 2024 sonunda burayı kapatıp 2025’te çöp depolama atık bertarafı sonlandırmayı planlıyoruz. İzmir nüfusu 4,5 milyona çıktı. En az 4 ayrı noktada atık bertaraf tesise ihtiyaç var.”
“Nereye götüreceğiz çöpü”
Bergama ve Ödemiş’teki tesislerin çalıştığını; ancak İzmir’in toplam çöpü 4 bin 500 ton civarında olduğu için yetersiz kalacağını söyleyen Başkan Soyer, “Harmandalı’nı kapatacaksak başka bir yere ihtiyaç var. Urla ve Menderes’te bertaraf tesislerine ihtiyaç var. Urla’da ön görülen alan İYTE Rektörlüğü tarafından reddedildi. Urla Uzunkuyu eski taş ocağı atık sahası da uygun bulunmuyor. Urla’da durduruluyoruz. Menderes’te uzun bir yolculuk var. 13 kurumdan olumlu görüş alınıyor. İl mahalli çevre kurulundan onaylanıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına fizibilite raporu sunuyoruz. ÇED sürecinde tarım il müdürlüğü olumlu görüş veriyor, sonra görüş değiştiriyor. Yer değişmedi, mevzuat değişmedi; ama olumsuz görüş veriyor. 3 yıl sonunda gelinen nokta şu; ne yazık ki il tarım orman müdürlüğünün olumsuz görüşü nedeniyle Menderes’te de imalata başlayacak noktaya gelemiyoruz. ÇED’in 3 yıllık süresi var. 3 yılın dolmasına bir ay kaldı. İl tarım müdürlüğünün önceki görüşüne dönmesi lazım ki Menderes’te imalata başlayalım. Harmandalı’nı zaten biz kapatmaya kararlıyız. Menderes’te, Urla’da izin vermiyorsunuz. Bergama’da kapasite artırımına izin vermiyorsunuz. Peki biz ne yapacağız? Nereye götüreceğiz çöpü? Kimin bahçesinde bertaraf edeceğiz? 2007’den beri talep ettiğimiz yerlerin hepsine olumsuz görüş verilmiş. Bir yer bulup ÇED süreci hazırlamamız 3 yıl. İzmir’in nüfusu bir yandan artıyor. Biz bunlar olmadığı için 90 tırla her gün 18 bin km yol yaparak yılda 500 milyon lira bedelle çöpü bertaraf tesislerine taşıyoruz. Bu İzmirlinin parası değil mi? Bu kamu zararı değil mi? Bugün değilse de bir gün bu kamu zararını yapanlardan hesap sormamız lazım. Buna hakkınız yok. İzmir Büyükşehir Belediyesinin gücü, bu çöpü taşımaya yeter ama İzmir’e, İzmir’in parasına yazık” ifadelerine yer verdi.
“Mezarlık yeri neden verilmez, anlamak mümkün değil”
Kentteki mezarlık alanlar hakkında açıklama yapan Başkan Soyer, şunları söyledi:
“Şu an rica minnetle mezarlık yeri gösteriyoruz. Yok çünkü. Her yıl 200 bin metrekarelik mezarlık alana ihtiyaç var. Biz 7.7 milyon metrekarelik bir mezarlık alanı ile ilgili talepte bulunduk. Bunlarla ilgili bakanlıklardan taleplerimiz var. Hatta mahkeme kararları aldık; ama buna rağmen tahsis edilmeyen mezarlık alanları var. Bunları neden tahsis etmiyorsunuz? Bunlar rant kapısı değil. Bu nasıl bir ruh halidir? Beni, CHP’li belediye başka olarak cezalandırmak için İzmir’i neden cezalandırıyorsunuz? Mezarlık yeri neden verilmez, anlamak mümkün değil.”
“İzmirli bunları bilsin”
Konuşmasında, karşılaştıkları diğer sorunlardan bahseden Başkan Soyer, şöyle devam etti: “Norm kadro ihtiyacımıza göre bin 540 itfaiye memuru çalıştırmamız gerekiyor. İtfaiye kadromuz 684 kişi. 856 memur itfaiyeci çalıştırmamız lazım. Bir senedir kadro açmıyorlar. Niye açmıyorsun? Maaşı biz veriyoruz, İzmir’in ihtiyacı var. Talep ediyoruz, niye vermiyorsun? Üstelik merkezi sınavla alınacak. Engelli çalışmalarında kullanılmak üzere engelli vatandaşların ad, soy ad, iletişim bilgilerini istiyoruz; ama vermiyorlar. 100 elektrikli otobüs alacağız, yazımıza cevap vermiyorlar. 6 tane de elektrikli yolcu gemisi alacağız, yok. İlkokul çocuklarının beslenme çantalarına koymak üzere fındık ve kuru üzüm anlaşmasını yaptık. Hesap kitap yaptık. Bir seneyi geçti, izin vermiyorlar. Çocukların fındığına, üzümüne niye izin vermiyorsunuz? Gerçekten akıl alır gibi değil. Şikayet ve yakınma için paylaşmıyorum. Sadece bilinmesi lazım. İzmirli bunları bilsin istiyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak muktediriz. Hiç kimsenin kaygısı olmasın, tüm bu şartlarda en yüksek kalitede hizmet yapmaya devam edeceğiz.”
“İzmir’in kırmızı hatlarını belirliyoruz”
Halk Konut’ta devam eden projeler hakkındaki soruya yanıt veren Başkan Soyer, “5 ayrı noktada inşaat devam ediyor. Örnekköy’de kendi yaptığımız inşaatı kendimiz durdurduğumuz süreç var. Orada beton kırılacak ve kaldığı yerden devam edecek. Hiçbir sıkıntı yok. Kentsel dönüşümde çok daha büyük adımlar atmaya başladık. İzmir’in kırmızı hatlarını belirliyoruz; fay hatları, sulak alanlar, doğal sit alanları ve tarihi alanlar. Beş kırmızı çizginin üst üste oturtulması ile şehrin gelecekte nereye doğru konumlanacağı ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’nin hiçbir şehrinde böyle bir çalışma yok ama İzmir bunu yapıyor. Hiçbir İzmirli vatandaş, bu engellemeler nedeniyle mağdur olacağın düşünmesin. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bütün projelerini hayata geçirmeye muktedirdir” sözlerine yer verdi.
Tarkan konseri, esnafa 100 milyon kazandırdı
Başkan Soyer, bir gazetecinin tasarrufa ilişkin sorusu üzerine, “Tarkan konseri yaptığımız zaman eleştiriler almıştık. Bir araştırma yaptık. Tarkan konserinin İzmir ekonomisine etkisi araştırıldı. Konaklamada 47 milyon ila 52 milyon arasında, perakende sektöründe 3.5 milyon lira, taşımacılıkta 3 milyon lira, yelen içme 16.5 milyon lira gibi pek çok kalemde, İzmir esnafına sadece bir günde en az 100 milyon lira gelir sağlandı. Müşahhas veriler üzerine yapılan bir araştırmadan bahsediyorum. Biz bütün bu şartlara rağmen dış borcumuzu da ödemeye devam ediyoruz. Kredi derecelendirme notumuz 3A olarak devam ediyor. Engellemelere rağmen muşahhas adım atıyoruz. Tasarruf konusunda ‘Tasarruf et’ denecek en son belediyeyiz. Kime söylenmesi gerekiyorsa ona söylesinler, bize değil” yanıtını verdi.