Develililer Derneği tarafından düzenlenen ’Nitelikli Ekonomik Hayvan Varlığımızın Durumu ve Önemi’ konferansında konuşan Erciyes Üniversitesi Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Akar; "Çevre ve iklim değişikliğinin etkilerini hepimiz görüyoruz ve yaşıyoruz. İnsanların olduğu gibi hayvanların da sistemleri aşağı yukarı aynı. Bu sorunlardan hepimiz etkileniyoruz" dedi.
Dernek binasında düzenlenen konferansın açılışında konuşan Develililer Derneği Başkanı İsmail Arslan; dernek olarak her hafta yapılan konferansların bu haftaki konuğu olan Prof. Dr. Yaşar Akar’a katılımları için teşekkür etti. ’Nitelikli Ekonomik Hayvan Varlığımızın Durumu ve Önemi’ konulu konferansında konuşan Prof. Dr. Akar ise; dünyada yaşanılan çevre ve iklim değişikliğinden kaynaklı sorunların insanlar olduğu kadar hayvanları da olumsuz etkilediğini söyledi. Prof. Dr. Akar; "2 yıl önce Kayseri’de yapılan toplantıda dünyanın ve Türkiye’nin 5 tane sorunu olduğu söylendi. Bunlar; salgın, kanser, çevre sorunları ve iklim değişikliği, toplu insan göçü ve enerji kaynakları. Hepsi bizi ilgilendiriyor ama bizim için çevre ve iklim değişikliği son derece önemli. Çevre ve iklim değişikliğinin etkilerini hepimiz görüyoruz ve yaşıyoruz. İnsanların olduğu gibi hayvanların da sistemleri aşağı yukarı aynı. Üreme, boşaltım, sindirim, kas, kemik, sinir sistemi gibi sistemler var. Çevre ve iklim değişikliği, dünyada yaşadığımız kirliliğe bağlı olarak bir takım kimyasallar ve radyoaktif maddeler sürekli yayılıyor. Bunlardan en fazla etkilenen sistemlerden bir tanesi üreme sistemi. Bunun etkilerini insanlarda da görebiliyoruz. Yani bu sorunlardan hepimiz etkileniyoruz. Bu sorunların kaynağı da biz insanlarız. Aslında diğer canlıların düzeni bizim etkilerimizle bozuluyor. Duyarlı ve sorumlu yaşayabilsek, ihtiyacımız olanı alabilirsek eğer dünyanın nimetleri daha uzun bir süre yetecek" dedi.
Nanoteknolojinin önemine değinen Prof. Dr. Yaşar akar; "Nanoteknoloji; 1990’lı yıllarda bilim dünyasında çalışmaya başlanan bir konu. Bilim insanları görülebilecek birçok şeyi gördü. Artık daha derine inme mevzusu var. Üzerinde çalıştığım 6 proje yürütüyorum. Şuan köpek meme tümörlerine ve ineklerdeki meme hastalıkları üzerine çalışıyorum. Dünyamıza giren nanoteknoloji, ülkemizde de artık üniversitelerde çalışılmaya başlandı. Bilgisayar ve internet çağından sonra önümüzdeki 100 yılı değiştirecek bilim dalı nanoteknoloji. Nanoteknolojideki değişimler dünyamızı değiştirecek. Şuan ürüne dönüşme aşamaları var ama bilim insanları nanoteknolojide bir süreci götürüyor. Her şey bir anda olmuyor, şuanda deneysel çalışmalar yapılıyor. Yaklaşık 10-15 yıl sonra da bunlar ürüne dönüşecek, hayatımızda kullanılmaya başlayacak. Sadece tıpta değil birçok sektörde nanoteknolojinin etkileri var ve kullanılacak" diye konuştu.