Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde baba ve oğulları, eserlerini kağıt yerine ahşap üzerine oyma olarak icra ediyor.
Baba Mehmet Esen, unutulmaya yüz tutan sanatlar arasında yer alan ahşap oyma sanatını oğulları ile yaşatmaya çalışıyor.
Ahşap hat sanatı ustası 59 yaşındaki Mehmet Esen, Türkiye’de çok az sayıda el oymacılığı hat sanatçısı bulunduğunu belirtti. Esen, "Babadan görme ve baba mesleği dülgerlik, marangozluk. Daha sonraları merak ile orta okul yıllarında kıl testere ile oyma çalışmaları yaptım. Ahşap oymaya daha sonra merakım arttı. Osmanlı dönemindeki gibi aynısını ceviz ağacı üzerine İskarpela ile hat çalışmaları yapmaya başladım. Ahşap üzerine desen, gravür ve farklı çalışmalar olduğu gibi hoşuma gitmesi nedeniyle hat çalışması yapıyorum. Bu sanatı merak ederek gelenler oluyor. Öğrenmek isteyen gençlere ücretsiz olarak hat çalışmalarını öğretiyorum. İki oğlum var ve ikisi de hat çalışmaları yapıyor. İki oğlum var ve onlarda da hat çalışmaları merakı var. Büyük oğlum Kültür Bakanlığı sanatçısı olarak belgesini aldı. Küçük oğlumun da yakında belge alacağına inanıyorum. Her ikisinde de dede mesleğine ilgi var."
Yapılan ahşap hat sanatını genelde sert ağaç olan dişbudak, ceviz ve kestane ağacından yapıldığını belirtti.
Genelde ceviz ağacını çalışmalarında kullanmayı tercih eden sanatçı Esen, "Bölgemizde en çok bulduğumuz buralarda ceviz ağacı. Köylerden alıyorum kestirip biçtiriyorum ve burada aralarına çıta koyarak, öz suyu çıkana kadar bekletiyorum. Öz suyu çıkan ağaç daha sağlam hale geliyor ve çalışmalarıma ondan sonra başlıyorum." diyerek, bu tür yapılan işlerde yapan kişinin yaptığı eserin arka tarafında Osmanlıca imzasının da yer aldığını söyledi.
DEDEDEN TORUNA AHŞAP HAT SANATI
Mehmet Esen’in oğlu Tahsin Esen ise, "Ahşap oymacılığı ile yaklaşık 5 yıldan bu yana profesyonel olarak uğraşıyorum. Geçtiğimiz yıl Kültür Bakanlığından Devlet sanatçılığı belgesini babamla birlikte aldık. Oldukça meşakkatli olan bu iş karşıdan kolay gibi görünebilir. Ahşap oymacılık sabır, emek ve bilgi birikimi gerektiriyor. İnşallah bu meslek bizimle birlikte ilerleyip gidecek. Değer verilmesi gereken bir meslek diye düşünüyorum" dedi.
17 yaşındaki Yavuz Selim Esen ise, "Güzel ve zevkli bir iş. Ancak sabır gerektiren, biraz zor bir iş. 10 yaşından itibaren bu sanatla uğraşıyorum" diye konuştu.