Sarıgöl İlçe Sağlık Müdürlüğünde görevli Dr. Fatma Çelik, verem hastalığı hakkında önemi açıklamalarda bulundu. Verem hastalığının en az görüldüğü ülkelerden birinin Türkiye olduğunu kaydeden Dr. Çelik, veremin bulaşma ve korunma yolları ve tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu.
Halk arasında verem olarak bilinen Tüberküloz hastalığının tedavisi yapılmadığında çok ciddi olduğunu ifade eden Dr. Fatma Çelik, verem hastalığını solunum yoluyla ve veremli hastanın kullandığı eşyalardan sağlıklı kişilere geçtiğini belirterek, "Başta akciğer olmak üzere, tüm organları etkileyebilen bulaşıcı bir hastalıktır. Düzenli olarak tedavi görmeyen tüberküloz mikrobu taşıyan hastaların öksürme, hapşırma veya konuşmaları sırasında ortama yayılan damlaların solunum yoluyla buluşmasıyla oluşur." dedi.
"Bulaşmasını önlemek mümkün"
Verem hastalığının bulaşmasının mümkün olduğunu belirten Dr. Çelik, "Verem hastalarının erkan tanı olarak kısa sürede ilaç tedavisine başlanması gerekir. Hastalık ciddi boyutlara ulaşıp ölümcül olmadan ilaçlarını almaya başlaması hastanın iyileşmesi ve çevresindeki insanlara bulaşması yönünden çok önemlidir. İlaç tedavisi bu tür hastalıklarda uzun zaman alıyor. Ama tedaviye uyulması iyileşmesi için çok önemli." ifadelerini kullandı.
Veremin belirtileri
Verem hastalığının belirtilerini de anlatan Dr. Çelik, "İki haftadan fazla devam eden öksürükler, gece terlemesi, ateş, kilo kaybı, balgam şikayetleri görülür. Bu şikayetleri olan hasta mutlaka en yakın sağlık kurumuna başvurmalıdır. Ayrıca tüm bireyler öksürürken ve hapşırırken ağızlarını elleriyle kapatmalıdır. Yakın çevrenizde veremli hasta varsa veya ailede veremli bir yakınınız varsa mutlaka sağlık kurumlarına giderek test yaptırmalıdırlar. Ayrıca BCG aşısı olmalıdırlar. Türkiye Tüberküloz Daire Başkanlığının verilerine göre Türkiye, verem oranı en düşük olduğu ülkeler arasında bulunduğu ve verem tedavisinin yüzde 87 başarılı olduğu belirtiliyor." dedi.