Haber Manşet Gazetesi

Muğlalı balıkçılar "Vira Bismillah" dedi

MUĞLA

2020-2021 balık avı sezonu dolayısıyla Milas’ın Güllük Mahallesi’nde tören düzenlendi. Protokol ve balıkçıların katılımıyla düzenlenen törende yapılan konuşmalarda kaçak avcılığa dikkat çekildi.

2020-2021 balık avı sezonu dolayısıyla Milas’ın Güllük Mahallesi’nde tören düzenlendi. Protokol ve balıkçıların katılımıyla düzenlenen törende yapılan konuşmalarda kaçak avcılığa dikkat çekildi.

Av yasağının kalkmasıyla birlikte tüm Türkiye’de olduğu gibi Muğla’da da balıkçılar denize açıldı. Bu kapsamda Milas’ın Güllük Mahallesi’nde Balıkçı Barınağında gerçekleştirilen etkinliğe; Milas Kaymakamı Eren Arslan, Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, Milas İlçe Tarım ve Orman Müdürü Eşref Arslan, Milas İlçe Milli Eğitim Müdürü İsa Bal, Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, Milas Süt Üreticileri Birliği Başkanı Ali İhsan Gezgin, Muğla Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Serhat Kozinoğlu ve balıkçılar katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törenin ilk konuşmasını yapan Muğla Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Serhat Kozinoğlu, “Türkiye’nin en uzun kıyı şeridi olan ilimizde şanslıyız ki Gökova ve Mandalya Körfezi gibi balıkların bol olduğu bölgelerimiz var. Buralarda korunma alanları oluşturmuşuz. Sürdürülebilirlik için bu koruma alanlarını çoğaltmamız gerekmekte. Avcılık filolarının büyüklüğü ve bu teknelerdeki elektronik aletlerin çok gelişmiş olması aşırı avlanma, boy ve yer yasaklarına uyulmaması, kaçak avcılık yapılması stokların azalmasına neden olmakta. Bunun yanında balıklar istenilen boyutlara ulaşmadan avlanılmasını istemiyoruz. Hiç olmazsa bir kere yumurta bırakmasına izin vermeliyiz. Bizler Marmara ve Karadeniz bölgelerine nazaran kendimizi biraz daha şanslı hissediyoruz. Denizlerimiz daha temiz, av araçlarımız daha az, balıkçılarımız daha bilinçli ve koruma amaçlı balıkçılık yaptığını düşünmekteyim. 2009 yılı sonunda revize edilen 1380 sayılı kanunun en önemli özelliklerinden bazılarını sayarsak bölgesel balıkçılık ve kota sisteminin uygulanabilir olması, balıkçı barınaklarının ve sulak alanların kiralanmasının Tarım ve Orman Bakanlığı’na geçmesi, kayıt dışı, evraksız, kaçak avcılıkta kullanılan teknelerin yani şebeke gibilerin yakalandıktan sonra mülkiyetlerinin kamuya geçmesi, cezaların yükseltilmesi ve caydırıcılığının olmasıdır. Bu itibar ile denetim ve kontroller çok önem kazanmakta. Bölgemizde balıkların çıkış noktalarında kooperatiflerde dahil olmak üzere, denetimlerin sıklaştırılması ve kayıt altına alınması çok önemlidir. Yenilenen bu kanun ile bir çok sorunun çözümlenmesi ve sürdürülebilirliği hedeflenmiştir. 2020 - 2021 avcılık sezonunun kazasız, belasız ve bereketli geçmesini temenni ederim” dedi.

"İl sınırları içinde 3 bin 872 adet balıkçımız var"

Kozinoğlu’nun ardından konuşma yapmak üzere kürsüye davet edilen Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, Muğla’nın 1480 kilometre ile Türkiye’nin en uzun kıyı şeridine sahip olduğunu belirterek, “Balıkçılık için son derece uygun koşullara sahibiz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde Türkiye lideriyiz. Deniz kültür balıkçılığı yetiştiriciliğinde üretimin yüz 65’i ilimiz sınırları içerisinde yapılıyor. Şimdi bugün Allah’ın izniyle yapacağımız av sezonu açılışımızdan beklentimiz yüksek. Bin 154 adet balıkçı teknemiz var. İl sınırları içerisinde 3 bin 872 adet balıkçımız var. Ama bu sektörden lojistik olarak ve geniş anlamda düşünülürse yaklaşık 18 bin kişi geçimini sağlıyor. Bizim 1129 küçük balıkçı teknemizin yıllık 350 ton balık yakalama kapasitesi var” dedi.

Milas Kaymakamı Eren Arslan ise, “İki gerçeğimiz var. Birincisi su ürünleri açısından çok zengin bir potansiyele sahibiz. Sadece Muğla olarak düşünmeyelim ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili iç sularımızı da dahil ettiğimizde aslında su ürünleri açısından çok zengin bir potansiyeli barındırıyor. Ama maalesef bu alanda kendi kusurlarımız, kendi eksiklerimiz, kendi yanlışlarımız yüzünden geleceğimizi, geleceğin sermayesini bugünden harcıyoruz. Torunlarımıza miras bırakmamız gereken denizlerin nimetleri bugünden haksız, yanlış şekilde tüketiliyor. Bunun önüne geçmek zorundayız. Sadece kendimiz için değil bütün ekosistem için. Denizde bir türün yok olması yada bu bölgede yaşamayan başka bir türün istilacı bir türün bizim denizlerimizde görülmesi sadece o denizin ekosistemini değil, tüm canlı hayatını ve nihayetini insana kadar ulaşan yaşam döngüsünü bozuyor” dedi.

Yapılan konuşmaların temsili olarak balık mezatı yapıldı. Mezat ile satışa sunulan balıkları çoğunlukla törene katılan protokol üyeleri aldı.

En küçük balıkçı ilgi çekti

Bölgede balıkçılıkla geçimini sağlayan ailenin en küçük bireyi olan 3 yaşındaki Kerem Güvenç de etkinliğe katılanlar arasında yer aldı. Kerem, mezatta satışa sunulan kendi boyundaki balıkla gazetecilere poz verdi.

Güllük Balıkçı Barınağında düzenlenen program etkinliğe katılanların, teknelerle denize açılarak sembolik olarak sezon açılışı gerçekleştirmesi ile son buldu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.