Mimar Betül Boy Zafer, pandemi sürecinde "evde kalmanın" öze dönmek olduğunun keşfedildiğini söyledi.
Betül Boy Zafer, yaptığı açıklamada, ülkemizi ve tüm dünyayı kapsayan ciddi bir dönemden geçerken, bu sürecin etkilerinin çoğu için aynı olduğunu, ortak bir dilde buluşturduğunu söyledi. Yapılması gereken altın kuralın ise “Evde Kal” çağrısına uymak olduğunu ifada eden Betül Boy Zafer, "İşte tam bu noktada mesleki düşüncelerim ‘ev’ kelimesi ile bağlantı kuruyor. Nasıl evlerde yaşıyoruz ? Evimizin bu zamana kadar olmasını istediğimiz ile bu zamandan sonra olması gereken unsurları arasında farklılıklar var mı? Gibi bir çok soru ile karşı karşıya kalıyorum. Sürecin açığa çıkardığı önemli konulardan biri de budur. Tabi ki sağlık önlemleri adına gelen bir çağrı olduğunu unutmuyoruz fakat netice itibariyle hepimizin yüzleştiği o ‘ev’ kelimesi ile aslında evde kalmanın öze dönmek olduğunu keşfettik. Aile olabilmek veya bireysel keşif yolculuğuna çıkabilmek" diye konuştu.
Mimari projelendirme ve uygulamasını yaptığı bir çok yapının öncelikle işlevselliğine önem verdiğini vurgulayan Betül Boy Zafer, şunları kaydetti:
"Konfor en büyük lüks anlayışıdır benim için. Bu demek değil ki en büyük evdeki en pahalı ürünleri yerleştirmiş olmak. Aksine alanı en verimli kullanabildiğim ve kişinin konforunu üst düzeyde ele alarak sunduğum en doğal yaşam biçimidir. Samimiyettir. Aile bireylerinin kendilerine ve ortak alanlarına ait her bir metrekareyi değerlendirdikleri evlerdir. Bu zamana kadar vitrin görünümlü, tamamen misafir ve gösterişe odaklı evlerin biteceğini düşünüyorum. Bir salon misafiri bekler siz oturma odasını kullanırken, şimdi salonlar hak ettiği samimiyeti yaşayabilecek. Dokunabildiğimiz kullanabildiğimiz alanlar ve eşyalar kadar var olduğumuzu anlayacağız. Madem evde kalma lüksüne eriştik, bir evin kaderi hepimiz için işte şimdi başlıyor."