Haber Manşet Gazetesi

Avrupa Konseyi’nden jeotermal enerji çağrısı

POLİTİKA

Avrupa Birliği (AB) Ulaştırma, Telekomünikasyon ve Enerji Konseyi, Rus gazına alternatif oluşturmak ve enerji fiyatlarını düşürmek üzere üye devletlere jeotermal enerjinin kullanımını artırma çağrısı yaptı.

Avrupa Birliği (AB) Ulaştırma, Telekomünikasyon ve Enerji Konseyi, Rus gazına alternatif oluşturmak ve enerji fiyatlarını düşürmek üzere üye devletlere jeotermal enerjinin kullanımını artırma çağrısı yaptı.

AB Ulaştırma, Telekomünikasyon ve Enerji Konseyi, Belçika’nın başkenti Brüksel’de bir araya geldi. Toplantıda, jeotermal enerjinin teşvik edilmesine ilişkin sonuç bildirisi kabul edildi. Bildiride, jeotermal enerjinin lokal bir yenilenebilir enerji kaynağı olarak sahip olduğu potansiyele vurgu yapıldı. Konseyden üye devletlere yapılan çağrıda, jeotermal enerjinin kullanımının kolaylaştırılması için yasal düzenlemeleri sadeleştirmeleri ve izin süreçlerini hızlandırmaları istendi. Konsey ayrıca, üye devletleri jeotermal enerji projeleri için finansal programlara erişimi kolaylaştırmaya ve jeotermal altyapı projelerini teşvik etmeye davet etti.

AB dönem başkanlığını üstlenen Macaristan’ın Enerji Bakanı Csaba Lantos, “Jeotermal enerji, hava şartlarına bağlı olmadığı için sürekli ve her zaman erişilen bir yenilenebilir kaynaktır. 24 saat boyunca elektrik üretimi ve ısı sağlama kapasitesine sahip. Bugün alınan kararlar, karbon içermeyen bir Avrupa’ya geçişi kolaylaştırmamıza, rekabet gücümüzü artırmamıza ve enerji egemenliğimizi sağlamamıza yardımcı olabilecek bu sürdürülebilir enerji kaynağını desteklemeyi amaçlamaktadır” dedi.

“Jeotermal enerji karbondioksit emisyonu yaymaz”

Oturumda jeotermal enerjinin avantajlarına ilişkin brifing veren Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Fatih Birol, “Jeotermal enerji, her şeyden önce çok yönlü bir enerji kaynağıdır. Elektrik üretiminde, konutların ısıtılmasında ve sanayi sektöründe kullanılabilir, bu birinci nokta. İkinci olarak, güvenilirdir. Jeotermal enerjiyi 7/24 kullanabilirsiniz, düğmeye bastığınızda 7/24 elektrik elde edersiniz. Üçüncü olarak, temizdir ve enerji üretirken karbondioksit emisyonu yaymaz. Bu açıdan bakıldığında, bugün karşı karşıya olduğumuz bazı sorunlara çok iyi bir çözüm sunmaktadır ancak rakamlara baktığınızda, şu an itibarıyla jeotermal enerji, küresel enerji kullanımının yalnızca yüzde 1’ini oluşturuyor ve yalnızca, bu enerjiye erişimin kolay olduğu ülkelerde kullanılıyor” diye konuştu.

“Kaya gazı devrimi jeotermal enerjinin önünü açtı”

Jeotermal enerjiyi günümüzde heyecan verici kılan gelişmenin Kuzey Amerika’daki kaya gazı devrimi olduğunu ve yatay sondaj ve hidrolik kırma gibi teknolojilerin jeotermal enerji için uygulanmaya başlanmış olması olduğunu vurgulayan Birol, “Analizlerimiz, jeotermal enerjinin maliyetinin önümüzdeki 8 ila 9 yıl içerisinde megawatt saat başına 50 Amerikan doları seviyesine düşeceğini gösteriyor. Bu durum, jeotermal enerjiyi güneş ve rüzgar enerjisiyle rekabet edebilir bir seviyeye taşıyor. 50 dolar seviyesi, birçok hidroelektrik projenin maliyetine yakın olduğundan oldukça iyi bir rakam” ifadelerini kullandı.

“Petrol ve gaz endüstrisi bu alanda yoğun çalışıyor”

Gelecekte küresel elektrik ihtiyacının yüzde 15’inin jeotermal enerjiden karşılanmasını beklediklerini vurgulayan Birol, “Jeotermal enerjinin şu anda büyük ilgi görmesinin iki ana nedeninden biri, petrol ve gaz endüstrisinin bu alanda yoğun bir çalışma içerisinde olmasıdır. Bunun önemli bir nedeni, bir jeotermal enerji projesi için A’dan Z’ye gerekli olan tüm kapasite ve yeteneğin yüzde 80’inin petrol ve gaz endüstrisinde zaten mevcut olmasıdır. Bu durum, petrol ve gaz sektörünün jeotermal enerji alanında büyük bir oyuncu olma isteğini artırmaktadır” dedi.

Jeotermal enerjiye ilginin ikinci nedeninin ise yapay zeka devrimi ile birlikte veri merkezlerinin temiz ve kesintisiz elektriğe olan ihtiyaçları olduğunu ifade eden Birol, dünyanın en büyük bilişim firmaları ile yaptıkları toplantılarda hepsinin elektrik ihtiyacını gündeme getirdiklerine dikkat çekti.

Dunkelflaute, Avrupa elektrik piyasasını sarsıyor

Yenilenebilir enerji sektöründe “Dunkelflaute” olarak bilinen ve hava şartlarının ne güneş enerjisi ne de rüzgar enerjisiyle elektrik üretimine elverişli olduğu dönemleri tanımlayan şartlar nedeniyle, geçtiğimiz hafta perşembe günü Almanya’da elektrik fiyatları megawatt saat başına ortalama 395 euro düzeyine yükselerek, 2022’deki enerji krizinden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Bazı saatlerde bu fiyat 936 euro seviyesini aşarak son 18 yılın rekorunu kırdı. Almanya’da kasım ayında elektrik fiyatları ortalama olarak megawatt saat başına 113 euro’ya yükselirken, bu aralık ayında ortalama 150 euro seviyesine yükseldi. Geçtiğimiz yıl aralık ayında ortalama fiyat, 68 avro olarak gerçekleşmişti. Bu durum, Alman sanayi şirketleri için milyonlarca euroya mal olurken, Alman hükümeti, krizi çözebilmek için yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırmaya çalışıyor.

İsveç Enerji Bakanı Busch’dan destek çağrısı

Bulutlu ve rüzgarsız hava şartları nedeniyle arzın sınırlı kalmasıyla ortaya çıkan ani fiyat artışı, bölge ülkelerinde de tepkiye neden oldu. Perşembe günü yaşanan ve etkisi bölge ülkelerinde de hissedilen ani fiyat artışının sebebini Almanya’nın 2023’te son üç nükleer santralini de kapatarak nükleer enerjiden tamamen vazgeçmesine bağlayan İsveç Enerji Bakanı Ebba Busch, yüksek elektrik fiyatları nedeniyle kış aylarında konutlara ve işletmelere destek olmaya hazır olduklarını açıkladı.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.