İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "50 güne yakın İstanbul’da gayret gösterdik. Bu 50 gün içerisinde İstanbul’u hücre hücre, öbek öbek gördük. Gayri insanilikler var. Bizim bunlara acilen son vermemiz lazım. Düzensiz ve kaçak göçmenlere 12 saat kiralanan daireler var. 12 saat 18 kişi yatıyor, 12 saat bir başka 18 kişi yatıyor. Kim bunu gerçekleştiriyorsa, bunun canına okuyan devlet, devlettir. Köle nizamını oluşturanlara müsaade etmemek bizim temel felsefemiz olmalıdır" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile Göç ve Manevi Destek Merkezi açılışına katıldı. Ege Denizi’nde 2014’ten bu yana kadar bin 878 insanın hayatını kaybettiğini ifade eden Soylu, Suriye meselesinde milyonlarca insanın yerinden edildiğini, milyonlarca insanın da hayatını kaybettiğini belirtti.
Dünyanın bu duruma sessiz kaldığını dile getiren Bakan Soylu, "Kim ne kadar eleştirirse eleştirsin, biz Allah’ın murat ettiğini yapıyoruz. Bu büyük medeniyetin kendi kodlarından ayrılmaması için bu büyük medeniyetin kendi çizgisinden sapmaması için üzerimize düşen sorumluluğunu yerine getirmeye çalışıyoruz" dedi.
"12 saat kiralanan daireler var"
Bakan Soylu, politikalarının bugünden sonra ülkede yaşayan göçmenlerin bu topraklara biraz daha uyumunu tesis etmek olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Onların kendi kurallarımıza, ilkelerimize, nizamımıza uymalarını sağlayabilecek bir anlayışı ortaya koyabilmektir. Bu konuda göç kurulu olarak çok ciddi çalışmaları ortaya koyduğumuzu çok ciddi kararlar aldığımızı ve takip ettiğimizi de bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ancak biraz daha hızlanmamız lazım. 50 güne yakın İstanbul’da gayret gösterdik. Bu 50 gün içerisinde İstanbul’u hücre hücre, öbek öbek gördük. Gayri insanilikler var. Bizim bunlara acilen son vermemiz lazım. Düzensiz ve kaçak göçmenlere 12 saat kiralanan daireler var. 12 saat 18 kişi yatıyor, 12 saat bir başka 18 kişi yatıyor. Kim bunu gerçekleştiriyorsa, bunun canına okuyan devlet, devlettir. Köle nizamını oluşturanlara müsaade etmemek bizim temel felsefemiz olmalıdır."
"Bizim görevimiz onları, kendi ilkelerimize ve kurallarımıza uyan bir şekilde yaşamalarını burada temin etmektir"
Göç meselesiyle ilgili 6 ay müsaade istediklerini belirten Bakan Soylu, "Kim, Türkiye’yi kaçak ve düzensiz göçmen merkezi haline getirmek istiyorsa mücadelemiz onunla sonuna kadardır. Topraklarımıza misafirimiz olarak gelenlere de elbette ensar muhacir anlayışı içerisinde davranmak sorumluluğumuzdur. Nizama, kurala ve ilkeye herkesin uyması şartıyla. Çünkü fitne alevi bu konuda da yanmaktadır. Onun için bu ateşin içerisine masum insanları atmamak için tedbirlerimizi sıkı bir şekilde bu saatten sonra almalıyız. İnşallah 6 ay içerisinde bütün Türkiye’de bu nizamı sağlayan ve bu nizamı oluşturan bir anlayışı hep birlikte gerçekleştireceğiz. Bugün 3 milyon 613 bin Suriyeli geçici koruma kapsamında Türkiye’de yaşıyor. Bizim görevimiz onları, kendi ilkelerimize ve kurallarımıza uyan bir şekilde yaşamalarını burada temin etmektir. Biz bugün ırkçılığın kurbanı olmuş ve siyasetini ırkçılığa kurban etmişlerle aynı çizgide yürüyemeyiz. Yürümemiz de mümkün değildir. Onlara benzeyemeyiz, onlara benzememiz nehy edilmiştir" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, başkanlığın kurulduğu günden beri insanların manevi hayatına rehberlik etme sorumluluğuyla hareket ettiğini belirtti. Hızlı şehirleşmenin ve teknolojide yaşanan gelişmelerin bireyselleşmeyi ve birtakım güçlükleri beraberinde getirdiğine işaret eden Erbaş, bu çağın insanının şikayet ettiği konulardan birinin de yalnızlık olduğunu aktardı. Erbaş, "Paylaşma, yardımlaşma gibi insani erdemler eskiye oranla zayıflamış, pek çok insan artık hayatın güçlüklerini bir başına göğüslemek durumunda kalmıştır. Böylesi zamanda manevi danışmanlık, manevi rehberlik ve manevi destek gibi hizmetler daha da ön plana çıkmıştır" diye konuştu.
Batı dünyasında bu hizmetlerin yaklaşık yarım asrı aşkın bir maziye sahip olduğunu, Diyanet İşleri Başkanlığınca ilgili kanunda 2010’da yapılan değişiklikle Türkiye’de de ciddi bir mesafe katedildiğini vurgulayan Erbaş, "Bu kapsamda öğrenci yurtlarında ve eğitim kurumlarında gençlere, aile bireylerine, sosyal hizmet kurumlarında çocuk, kadın ve yaşlılara yönelik faaliyetler yapılıyor. Ceza infaz kurumları ile denetimli serbestlik müdürlüklerinde hükümlü, tutuklu ve yükümlülere, evde ve sağlık tesislerinde tedavi gören hasta, hasta yakını ve sağlık çalışanlarına, engelli, bağımlı, afetzede ve yakınlarına hizmet sunulmakta" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Soylu ve Erbaş kurdele keserek merkezin açılışını yaptı. Erbaş tarafından Soylu’ya tablo hediye edildi. Daha sonra sınıfları ziyaret eden Bakan Soylu ile Erbaş eğitim gören öğrencilerle bir süre sohbet etti.