İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, DEAŞ’lıları ülkelerine göndermeye devam ettiklerini belirterek, “Önümüzdeki hafta 11 tane Fransız’ı da gönderiyoruz. Yani sorunu sadece Türkiye ve bu coğrafyaya yıkıp ülkemizin gelişmesini ve kalkınmasını önlemeye çalışanlara yönelik, Türkiye ayakları üzerinde duran bir anlayış ortaya koymuştur” dedi.
Yenikapı Etkinlik Alanı’nda 28 Kasım-1 Aralık tarihleri arasında düzenlenen Tokat Tanıtım Günleri’nin açılışı, akşam saatlerinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımıyla yapıldı. Yöresel ürünlerin tanıtıldığı etkinlik vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. Açılışta konuşan İçişleri Bakanı Soylu, "Allahımıza hamdolsun ilk kez sorunları bize yıkanların alanlarına aynı sorunları itmeye başladık. Yıllarca bizi bölmek ve parçalamak isteyenlere, yıllarca aramızda sorun oluşturmak isteyenlere, yıllarca bizi inancımıza, kimliğimize, mezhebimize göre oturduğumuz yere göre tasvip etmeye çalışanlara karşı ilk kez sorunları onların alanlarına yıkıyoruz. PYD/PKK sorunu sadece bizim değil, Avrupa ve Amerika’nın da sorunu. DEAŞ sorunu sadece bizim değil, onu bize ihraç edenler ve onu ülkemize mal etmeye çalışanların sorunudur” dedi.
“Önümüzdeki hafta 11 tane Fransız’ı da gönderiyoruz”
Yakalanan DEAŞ’lıların ülkelerine gönderilmeye devam edildiğini ifade eden Bakan Soylu, “DEAŞ’lılar, Resulayn’dan, Tel Abyad’tan, Fırat Kalkanı Harekat bölgesinden gidecekler, biz almayız. Bu hafta İrlandalısını, Hollandalısını, Belçikalısını, ta Avustralyalısını da gönderiyoruz. Önümüzdeki hafta 11 tane Fransız’ı da gönderiyoruz. Yani sorunu sadece Türkiye ve bu coğrafyaya yıkıp ülkemizin gelişmesini ve kalkınmasını önlemeye çalışanlara yönelik, Türkiye ayakları üzerinde duran bir anlayış ortaya koymuştur” diye konuştu.
Bu coğrafyada bir koridor kurulmaya çalışıldığını söyleyen Bakan Soylu, “Etrafımızda coğrafyada bir koridor oluşturulmaya çalışıldı, biz buna müsaade etseydik bu 15’lilere ne derdik. Güzel cumhuriyetimizi kurup emanet edenler öteki dünyada karşılayınca ’Siz ne yaptınız, bağımsızlık, bayrak, özgürlüğü, hürriyeti, namus, ezanı teslim ettik, böyle mi muhafaza ettiniz?’ diye sorarlar bize. Amerika gelecek etrafımızdaki coğrafyada yarına ait bu ülkenin huzurunu, bu ülkenin birliğini ve beraberliğini Batı’yla beraber tehlikeye atacak oyun kuracak, bizde bakacak mıyız? Bu makamlar gelip geçicidir. Milletvekillerimiz de, bakanlarımız da. Dünde bakanlar ve milletvekillerimiz vardı, yarın da olacak. Ama tarihin en önemli dönemlerinden bir tanesinden geçiyoruz. İlk kez böyle bir fırsat yakaladık. İlk kez bize parmak sallayanlar karşıya, hep birlikte üreteniyle, öğrencesiyle, öğretim üyesiyle, ev hanımıyla, çalışanıyla, milletvekiliyle, kendi ayaklarının üzerinde duran bir fırsat ortaya koymaya çalışıyoruz. İlk kez coğrafyaya bir şey anlatmaya çalışıyoruz. İlk kez ayaklarımızın üzerinde durarak, belki bizi başka taraftan tehdit edenlere karşı, hayır o kadar değil anlayışı ortaya koymaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“Milletin inadıyla, beraberliğiyle, birliğiyle Doğu ve Güneydoğu’nun makus talihini yendik”
“Büyüklerimiz Doğu ve Güneydoğu’nun makus talihi yenilmez dediler” diyen Bakan Soylu, “Büyüklerimiz aslında haklıydılar, yol yok, öğretmen yok, doktor yok, havalimanı yok, üniversite yok. Bugün yendik. Şu millet inadıyla, beraberliğiyle, birliğiyle yendik. Bugün her şey var. Bizim aslında enerjimizi tüketmeye çalışıyorlar. Şimdi bir iddiamız daha var. Büyük ve güçlü bir milletiz. Suriye’nin karşı karşıya kaldığı durumun müsebbibi biz değiliz. Fas, Yemen, Sudan, Lübnan’ın sebebi biz değiliz. Şimdi bir şey daha hep birlikte yapmak zorundayız. Farklı düşünebiliriz, farklı siyasi düşüncelere sahip olabiliriz, eleştirebiliriz, ama bu coğrafyayı huzura kavuşturmadan, Suriye’yi, Irak’ı, bütün saydığım ülkeleri ta ki 2002’de işgal ettiği Afganistan’ı karıştıran Amerika ve Batı’nın karıştırmasını elimizin tersiyle iterek huzura getiremezsek, huzursuzluğu yine coğrafyamıza itmeye çalışırlar. Allah’a şükürler olsun bugün Doğunun ve Güneydoğu’nun makus talihini bu millet Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yenmiştir. Bir hamle daha ortaya koymak zorundayız. Makus talihi yenmek, üretmek, güçlü olmak zorundayız. Onun için yarının Türkiye’sine geleceğine güçlü nesiller yetiştirmeliyiz. Onun için dünyaya doğru söylemekten kaçınmamalıyız. Bize sürekli kızıyorlar, bunca insan niye Türkiye’ye geliyor. Hangi biriniz komşunuzu aç ve açıkta bıraktınız. Komşunuzun bir sıkıntısı olsa sırtınızı mı döndünüz. Hiçbirimiz sırtımızı komşumuza dönmedik. 400 yıl boyunca aynı sancak altında bir millet olarak birlikte yaşadık. Kimse kusura bakmasın, bu dünyanın öteki dünyasına inanıyoruz” şeklinde konuştu.
"Kendi evime atılsaydı ancak bu kadar üzülürdüm”
İzmir’de bir ailenin evine çarpı atılmasına değinen Soylu, “Dün densizin birisi bir Alevi kardeşimizin evine çarpı atmış. Hançerim yırtınırcasına söylüyorum. Ağzım dolu dolu söylüyorum ve bütün benliğimle söylüyorum. Kendi evime atılsaydı ancak bu kadar üzülürdüm. Bu kadar açık ve net. Kendime atılmış olarak kabul ediyorum. Bu milleti bu meselelerin içerisine çekmeye çalışanlara vereceğimiz en büyük cevap, gelişmek, büyümek, zenginleşmek, değerlerimizle, inancımızla, beraberliğimizle Tokat gibi olabilmektir" diye konuştu.
Konuşmaların ardından İçişleri Bakanı Soylu, Tokat Valisi, milletvekilleri ile çok sayıda sivil toplum kuruluşubaşkanı açılış kurdelesini kesti.