Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 12 Eylül askeri darbesinin yıl dönümüne değinerek, “Türkiye, her türlü vesayetçi yapıdan kurtulmuş bir ülke olarak demokrasi ve kalkınma yolunda ilerlemeye devam edecek ve her zaman demokratik değerleri, milli iradeyi savunmaya devam edecek diyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC’de temaslarına başladı. KKTC Ercan Havalimanı’nda basın açıklaması yapan Yılmaz, “Dün büyük bir afet yaşandı Libya’da. Mavi Vatan komşumuz Libya’da büyük bir sel afeti yaşandı, binlerce insan vefat etti. Kayıplar var. Hemen dün her türlü tedbiri alarak kardeş Libya halkının yanında olduğumuzu ortaya koyduk ve oraya yardım uçaklarımızı göndermek için bütün tedbirler alındı. Daha geçen Fas’ta deprem yaşanmıştı. Orada da aynı tavrı ortaya koyduk. Libya’da da aynı şekilde. Afetler yaşayan bir ülke olarak dost kardeş ülkelerin yanındayız. Her türlü desteği veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Ben tekrar kardeş Libya halkına geçmiş olsun diliyorum” ifadelerin kullandı.
“Askeri darbeler müdahalelerin ülkeleri geri götürdüğünü, demokrasiye, kalkınmaya büyük zararlar verdiğini hatırlatmak isterim”
12 Eylül askeri darbesinin yıl dönümüne değinen Yılmaz, “Bu vesileyle her türlü darbeyi kınadığımızı, hangi şekil altında olursa olsun, askeri darbelerin, müdahalelerin ülkeleri geri götürdüğünü, demokrasiye, kalkınmaya büyük zararlar verdiğini, insani olarak büyük zararlar verdiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Türkiye her türlü vesayetçi yapıdan kurtulmuş bir ülke olarak demokrasi ve kalkınma yolunda ilerlemeye devam edecek ve her zaman demokratik değerleri, milli iradeyi savunmaya devam edecek diyorum” açıklamasını yaptı.
“Ana vatandan gelen su sadece içme suyu açısından değil sulama bakımından da çok önemli”
KKTC’deki temaslarına değinen Yılmaz, KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ve KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile görüşeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Yardımcısı açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Başka ikili görüşmelerimiz olabilecek. Bugün yine Türk Devletleri Teşkilatının önemli bir toplantısı var. Birazdan ona katılacağız. Türk dünyasıyla Kıbrıs’taki Kıbrıs Türkü’nün irtibatını, ilişkisini, etkileşimini artırmak bizim çok değer verdiğimiz bir husus. Dolayısıyla bu tür toplantıların buna vesile olmasını temenni ediyorum. Birazdan orada daha geniş değerlendirmeler yapacağız. Ayrıca tarımın çok önemli olduğunu biliyoruz. Özellikle iklim değişikliği, yaşanan savaşlar, bulaşıcı hastalıklar, covid gibi hastalıklar. Bütün bunlar son yıllarda gıda ve tarım konusunun ne kadar stratejik olduğunu ortaya koydu. Öyle anlar olur ki paranız olsa bile ihtiyacınızı karşılamayabilirsiniz dolayısıyla tarımda belli bir yeterlilik seviyesine ulaşmak çok çok kıymetli ve stratejik. Bu anlamda anavatandan gelen su sadece içme suyu açısından değil sulama bakımından da çok önemli.”
“Buradaki amacımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tarımsal verimliliğini, üretimini artırmak”
Yarın Başbakan Üstel ile birlikte sulama planı çalışmalarıyla ilgili de bir kritik toplantı olacağını kaydeden Cevdet Yılmaz, “Buradaki amacımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tarımsal verimliliğini, üretimini arttırmak. Bir taraftan çiftçinin gelirini artırırken, halkın gelirini artırırken daha uygun koşullarda halkın beslenmesini, gıdaya erişimini sağlarken, diğer taraftan da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gıda yeterliliğini, tarımdaki yeterliliğini daha üst seviyelere çıkarmak. Bu konuda da önemli çalışmalar için bulunuyoruz. İktisadi ve mali iş birliğimizin çeşitli başlıkları var. Çok sayıda projemiz var. Onları da bir bir gözden geçireceğiz” ifadelerine yer verdi.
“Dev bir eser”
Yeni terminal binasında olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Yardımcısı, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Ben de sevincimi, mutluluğumu ifade isterim. Tabii Sayın Başbakan’a bütün ekibine de şükranlarımı sunuyorum. Yine bürokraside emek harcayan arkadaşlarımıza, gerek Türkiye tarafında gerek KKTC tarafında teknik arkadaşlarımıza da çok çok teşekkür ediyorum. Dev bir eser kazandırılmış oldu. Gerçekten dev bir eser. Az önce girerken bunu bir kez daha hissettim, gördüm. Burası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin adeta bir vitrini. İlk gelen insanlar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle ilgili imajlarını burada oluşturuyorlar. Ayrılanlar aynı şekilde. Dolayısıyla bu 100 milyonlarca euro yatırımla oluşan eserin hizmete girmiş olmasından büyük bir mutluluk duyuyorum. Sayın Cumhurbaşkanımıza burada şükranlarımızı sunuyorum, Recep Tayyip Erdoğan’a. Gerçekten çok kararlılık gösterdi. Ben şu tarihte ineceğim dedi havalimanına. Biz de Sayın Başbakan’la bütün ekiplerimizle gece gündüz bir çalışmayla çok şükür bunu başardık. Bu başarı başka başarıların da habercisi aslında. Demek ki uğraşınca, çalışınca zorluklar aşılıyor. Sorunsuz hiçbir şey yok. ’Dikensiz gül bahçesi yok’ diye bir söz vardır. Sorunsuz hiçbir mesele yok. Önemli olan Çözüm odaklı bir şekilde bakabilmektir. Sorunları bir şekilde çözerek birer birer masadan kaldırabilmek ve halkın yararına projeleri geliştirmektir. Bu anlayışla yolumuza devam edeceğiz.”
“Çok kritik yine çok önemli bir projeyle ilgili bir mutabakat zaptı imzaladık Sayın Başbakan’la” diyen Cevdet Yılmaz, “O da kablo. Çift hatlı kablo. Hem Türkiye’den KKTC’ye, hem KKTC’den Türkiye’ye enerji transfer edebilecek ve gerçekten enerji arz güvenliği anlamında çok ciddi katkısı olacak. Daha kaliteli, daha maliyeti açısından uygun bir enerjiyi her iki ülke için de sağlama da katkısı olacak çok dev bir eserin yine çalışmalarına başlamış durumdayız. Önceki fizibiliteler yapılacak tabii. Çeşitli teknik altyapı çalışmaları yapılacak. Ardından da inşallah yapımına geçildiğini hep birlikte göreceğiz. Bütün bu projeler KKTC ve Türkiye’nin kardeşliğinin, dostluğunun, yakınlığının birer nişanesi. Bizim ayrımız gayrımız yok gerçekten. Kaderimiz bir, tarihimiz bir. Dolayısıyla az önce Sayın Başbakan’ın vurgusuna ben de yürekten katılıyorum. Bizim ilişkimiz hesap, kitaba dayalı bir değil bir ilişki. Gönül bağıyla oluşmuş bir ilişki. Dolayısıyla bu ilişkiyi hiç kimsenin şaşmaya gücü yetmez. Hep birlikte inşallah çok daha güzel bir geleceğe yürüyeceğiz. Türkiye Yüzyılı’na girdik. Cumhuriyetimizin 100. yılındayız. İkinci yüz yıla adım atıyoruz. 2023’teyiz. Önümüzdeki yüzyıl Türkiye Yüzyılı diyoruz. Bu yüzyıl aynı zamanda KKTC’nin yüzyılı. Birlikte yükseleceğimiz hem ekonomide, hem demokraside, hem uluslararası ilişkilerde, her bakımdan, teknolojide, tarımda her alanda birlikte yükseleceğimiz ve çok daha güçlü bir geleceği birlikte inşa edeceğimiz bir dönem. Bunun için çalışmaya devam edeceğiz. Laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koymaya devam edeceğiz diyorum” açıklamasını yaptı.