Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Japonya’nın Osaka kentinde gerçekleşen G20 Devlet Başkanları zirvesinden sonra medya mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Zirve kapsamında ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yanı sıra Fransa, Almanya, İngiltere, Hindistan, İspanya ve Endonezya liderleriyle, BM Genel Sekreteri ve Dünya Bankası Başkanı ile görüşmeler gerçekleştiren Erdoğan, Trump’ın görüşmede S-400 ile ilgili çok açık, net, dürüstçe ifadeler kullandığını, kendisine “Ben sizi bu yönünüzle seviyorum” dediğini anlattı.
Trump’ın kendisi için “Erdoğan benim bakış açımla çok çetin biri” sözünden memnuniyet duyan Erdoğan, “Pazarlıkta çetin biriysem -ki severim- bu iyi bir şey” yorumunu yaptı. Posta gazetesinden Mehmet Soysal'ın haberine göre, Erdoğan’ın geziye ilişkin açıklamaları ve sorulara yanıtları özetle şöyle:
'SİZİ BU YÖNÜNÜZLE SEVİYORUM'
(Temaslarınızın en önemli gündem maddesi S-400 ve Trump’la görüşmenizdi. Trump “Obama yönetimi Patriotları Türkiye’ye satmadı. Erdoğan benim bakış açımla çok çetin biri. Bu gerilimde Erdoğan’ın suçu yok. Ben kendisi ile çok iyi anlaşıyorum” dedi. Nasıl izlenimlerle ayrıldınız? Trump’ın dediği gibi çetin biri misiniz?)
- Pazarlıkta çetin biriysem -ki severim- bu iyi bir şey. Trump bazı şeyleri ifade ederken zihin arkasında bir şeyler saklamıyor. Sayın Trump ile görüşmemiz çok olumlu bir havada geçti.
- Kendileri S-400 ve F-35’ler konusunda bize destek veriyor. Mesela bugün basına yaptığı açıklamada S-400 ile ilgili çok açık, net, dürüstçe ifadeler kullandı. Ben de dedim ki “Ben de sizi bu yönünüzle seviyorum.” Bu yönü hakikaten çok çok farklı. Bunları bu şekilde anlatması da takdire şayan. Obama’ya diyor ki “Bu süreci sen bu hale getirdin. Sen eğer Patriotları vermiş olsaydın bugün böyle bir durum olmayacaktı. Ama sen vermedin. Kongre dedin, şu dedin, bu dedin, işi buraya kadar sürükledin. Şu anda da adaletli davranmaya mecburuz."
DÜRÜSTLÜĞÜNE İŞARET
- F-35’ler konusunda bir noktaya geldi, bu çok daha önemli. “1 milyar 400 milyon dolar para vermişler. Sen malını vermiyorsun. Böyle anılmak da iyi bir şey değil” dedi. Şimdi bu parayı verdik ama malımızı bize vermiyorlar; ne böyle bir tüccar olur ne de böyle bir müşteri.
- Bunu da çok açık ve net söylemek bir insanın dürüstlüğüne işaret eder. Bununla ilgili olarak da arkadaşlarımızı görevlendirdik, işin takibini yapmak suretiyle kapıları inşallah açmış olacaklar. Tabii ki S-400 konusunda da Sayın Putin’le yanımda yaptıkları şakalaşmalar oldu. Onlar da güzeldi. (Ne dediler?) (Gülerek) Onların neler olduğunu karıştırmayın. Bazı şeyler de bende kalsın.
'YAPTIRIM SÖZÜ DUYMADIK'
(ABD ile stratejik ortağız. Yaptırımlar tam olarak ‘ortadan kalktı’ diyemiyoruz belki ama nasıl bir orta yol bulunabilir?)
- Yaptırım derken; “Şu şu şu konuda yaptırım” diye hiçbir şey duymadık şu ana kadar. Sayın Trump ile telefon görüşmelerimde, ikili olarak bir araya gelişlerimizde şu ana kadar “Biz size şu yaptırımı yapacağız” demedi. S-400’le ilgili olarak da “Haklısın” dedi. Bugün işi çok daha ileri bir seviyeye taşıdık. Bu ileri seviyede de Sayın Trump “Bu adaletsizliktir” dedi. Bu çok önemli. Sayın Putin’le üçlü olarak bir araya geldiğimizde de yine makul ve güzel şeyler söyledi. Tabi daha önce de Sayın Putin ve Trump arasındaki görüşmeyi Sayın Putin zaten bize anlatmıştı. Yani oralardaki görüşmelerde de bu konu olumlu istikamette. Öyle zannediyorum ki herhangi bir sıkıntı olmadan bu süreci aşacağız. Tabii bu arada Sayın Trump’ın Türkiye ziyaretinin gerçekleşmesiyle ve iş konseyini de yapmak suretiyle bu işi çok daha ileriye taşımış olacağız. Bu arada biz bir de oradan THY olarak 100 tane Boeing uçağı alıyoruz... Halkbank konusunun DA kısa sürede çözüleceğini ümit ediyoruz.
'SAYIN TRUMP KONUMUNU BELİRLEDİ'
(Bütün dünya “Sayın Erdoğan Trump’ı ikna edecek mi?” diye bekledi. Sanki ikna olmuş gibi geldi; “Hiçbir Hollywood setinde bu kadar güzel insanı bir arada görmedim” dedi. Bu yaklaşımını nasıl karşıladınız?)
- Böyle bir yaklaşım elbette iyi karşılanır. Tabii bundan sonraki süreç de çok önemli. Bu S-400’ler konusunda özellikle birilerinin, farklı kesimlerin sağda solda artık konuşmaması lazım. Çünkü bu açıklamadan sonra Sayın Trump konumunu belirlemiştir. Ama birileri de maalesef kendilerine göre gelin güvey oldular, rastgele yazıp çiziyorlar. Buna umut bağlayanlar var... Başlığı atıyorlar ama içinde bir şey yok.
'F-35’LERİ VERMEMEK YAKIŞMAZ'
(Trump’ın ABD basınına yaptığı “Türkiye parasını ödediği uçakları almak istiyor, bundan doğal ne olabilir ki?” açıklaması konusunda)
- Bunu bizim yanımızda da söyledi zaten. F-35’ler konusunu daha önce de kısmen anlatmıştım. Alacağımız savaş uçağı sayısı 100 artı 16. Yani toplamda 116 tane. Bunların da ödeme planları belirlenmiş durumda. Mesela geçen hafta 50 milyon dolarlık ödeme yapıldı. Bu ödemeyi aksatmadan yapan bir ülkeye, üstelik bir stratejik ortağa böyle bir uygulamayı o da haklı olarak eleştirdi; “Ödemesini yapıyorlar ama biz uçaklarını vermiyoruz” dedi. Bu ABD gibi bir devlete yakışacak bir şey mi? Mümkün değil. Üstelik gönderdiğimiz pilotların eğitim programını durdurmuşlardı.- Rusya’da ise tam aksine, S-400’lerle alakalı çok ciddi bir eğitim çalışması yapıldı. O eğitim çalışmalarına katılanlar aynı zamanda öğretmen konumundalar. Biz yola çıkmışız. Şurada belki bir hafta, 10 gün içerisinde ilk serisi inmiş olacak. Böyle bir noktadayız ve bu konuda her türlü hazırlık, tedbir vesaire bitmiş. Bunu Trump’a açık açık ben de söyledim, Sayın Putin de söyledi. ‘Bir S-400 üç Patriota bedel’