Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Kıbrıs, eski Kıbrıs değildir" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ziyaretinin ikinci gününde KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Başkent Lefkoşa’da bulunan Cumhurbaşkanlığı sarayında yapılan toplantıda Cumhurbaşkanı Tatar, müzakere sürecinden kaçmayacaklarını ancak söylemlerinin de arkasında duracaklarını belirterek, “Kıbrıs, eski Kıbrıs değildir. Doğu Akdeniz, eski Doğu Akdeniz değildir. Enerji kaynakları vardır, egemenlik meselesi vardır, güçlü bir Türkiye vardır. KKTC, değerine değer katmıştır. Bizim omuzlarımızda binlerce şehidimiz, yürekli insanların mücadeleleri vardır. Arkamızda, 85 milyona yakın Türk ulusu vardır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Memnuniyetle ifade etmek isterim ki KKTC devleti heyetleri, Dışişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin, Kıbrıs sorunu bağlamında tam bir uyum içerisinde çalışmalarını sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
“Türkiye bizim anavatanımız”
Hem Kıbrıs, hem de bölgede barış, istikrar ve iş birliğinin sürdürülebilmesi için çalışmalar sürdürdüklerini belirten Tatar, “Önümüzdeki Mart ayının ilk haftalarında, 5+1 BM uluslararası gayrı resmi bir toplantı düzenlenecek. Toplantıya ilişkin çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Önemli olan, Kıbrıs’ta son 50 yıldır yan yana yaşayan, kendi devleti çatısı altında yaptığı çalışmalarla siyasi kazanımlar elde eden halkların, kazanımlarıyla birlikte yollarına devam etmesidir. Biz bu anlayışın gelişmesi için çalışıyoruz” dedi.
Bölgedeki hak ve çıkarların, bir anlaşma halinde, herkesin kazanacağı şekle dönüşmesi için de çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Tatar, “Türkiye Cumhuriyeti bizim Anavatanımız. Hem garantör ülke, hem de 1900 kilometrelik uzun sahil ve kıyı şeridiyle Doğu Akdeniz’in en büyük, en güçlü ülkesi” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin yanımızda olması bize güç veriyor
Cumhurbaşkanı Tatar, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 5+1 toplantı arifesinde yanımızda hissetmek bize güç katmaktadır. Sayın Bakan’a hükümetine ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkürlerimi iletmek istiyorum” dedi.
“Türkiye’den 40 bin doz aşı aldık”
Pandemi sürecinin devam ettiğini ifade eden Tatar, “Sayın Bakan ile bu konuda da görüşmelerimiz olmuştur. Bir kere şu ana kadar Türkiye’den 40 bin doz aşı almış durumdayız. Sayın Bakanın verdiği bilgiye göre, 6 buçuk milyon aşının Türkiye’ye ulaşmasıyla birlikte, KKTC’ye bu 6 buçuk milyon doz aşıdan bir pay aktarılacaktır” ifadelerini kullandı.
“Dünyanın demokrasiye saygısı varsa, bizim söyleyeceklerimize de saygı duyacaktır”
Cumhurbaşkanı Tatar, 5+1 gayrı resmi toplantıya “egemen eşitliğe dayalı, iki devletin yan yana yaşamasını, iş birliğini savunan bir pozisyonda” gideceklerini belirterek, “Sayın BM Genel Sekreteri Guterres ile geçtiğimiz günlerde yaptığım görüşmede de kendisine bunu ifade ettim. Zaten ben bunu söyleye söyleye seçimi kazandım. Dünyanın demokrasiye saygısı varsa, bizim halkımız adına orada söyleyeceklerimize saygı duyacaktır” dedi.
Guterres ile görüşmesine ilişkin sözlerini sürdüren Tatar, “BM’nin yıllar öncesinden aldığı bir karar var (federasyon görüşmeleri) ama bu kararın netice vermediğini kendisine de (Guterres) Zoom üzerinden yaptığımız toplantıda ifade ettim” şeklinde konuştu.
“Tüm fırsatlar değerlendirildi, artık tüketildi”
Cumhurbaşkanı Tatar, “Crans Monta’yı yaşadık, ondan önce Annan Planı sürecini yaşadık. Sayın Denktaş’ın katıldığı yüzlerce toplantıda söyledikleri var. Merhum Denktaş’ın söylediği bir kelime var egemenlik. Her zaman egemenliği nasıl kazanırız diye çaba sarf etti. Ama uzmanlar ve bizleri görüyoruz ki, siyasi eşitlik noktasında onu da alamadık, Rum tarafı yönetimi Türklerle paylaşmak istemiyor. Büyük sıkıntılar yaşandı. Tüm fırsatlar değerlendirildi, artık tüketildi. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek taraflı olarak adanın tek temsilcisiymiş gibi tanınması hukuki temelden yoksun. Rumların hayır demelerine rağmen AB’ye tek taraflı olarak alınmaları da hukuktan yoksun. İşte tüm bunlar bizim mücadelemize güç katmıştır. Tüm bunlar, iki devletli çözüm formülümüzün altyapısını oluşturmaktadır” dedi.