Azerbaycan’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı’nda (COP29), “Müfredatımızda doğayı yanlış kullanmaktan, doğayla aramızdaki hukuku yanlış tesis etmekten kaynaklanan afetlerle ilgili bilinç oluşturmak üzere afet yönetimi ve toplumsal dayanıklılık başlığı altında başka bir konuya daha yer verdik” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de devam ediyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin COP29 kapsamında gerçekleştirilen “Eğitimi Yeşilleştirme ve İnsan Gelişimi” başlıklı toplantıya katıldı. Bakan Tekin, iklim değişikliğinin eğitim sistemine entegrasyonu ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda atılacak adımlar üzerine gerçekleştirilen toplantıda konuştu.
“İsrail’in yaşattığı insan hakları ihlallerini kınayarak konuşmaya başlamak istiyorum”
İnsanlığın ortak miraslarından bir tanesinin de toplumsal barış, demokrasi ve temel hak ve hürriyetler olduğunu belirten Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Dolayısıyla eğitim sistemlerimiz ve iklimle ilgili konuşmaya başlarken insanlığın ortak mirası olan temel hak ve hürriyetler, yaşama hakkı, toplumsal barış gibi hususlara değinmeden bu konuya girmek belki eksik kalacaktır. O yüzden bugün Filistin’de eğitim ve öğretim hayatından ve temel hak ve hürriyetlerinden mahrum bırakılan çocuklarımız adına İsrail’in yaşattığı insan hakları ihlallerini ve dünya barışına yönelik yaptığı bu zulmü kınayarak konuşmaya başlamak istiyorum” dedi.
“Derslerimizin içeriğine çocuklarımızın temel kazanımları korumaları adına ifadeler yerleştirdik”
Türkiye’nin eğitim ve öğretim sisteminin içerisine COP29 toplantılarının konularını dahil etmeye çaba sarf ettiklerini vurgulayan Tekin, “Son geçtiğimiz yıl itibariyle eğitim ve öğretim programlarımızda uluslararası raporlar ve uluslararası göstergeler ışığında bazı revizyonlar yaptık. Yaptığımız revizyonlardan belki en önemlisi bugün bu toplantıya konu olan iklim değişikliğiyle ilgili olarak dayanıklı, dengeli ve çevresini koruyan bir kuşak oluşturmak konusundaki istekliliğimiz. Biz bu anlamda programımızın tamamına, derslerimizin tamamının içeriğine çocuklarımızın insanlığın ortak mirası olan temel değerleri, temel kazanımları korumaları adına ifadeler yerleştirdik ve çocuklarımızın aldığı her derste bu konu ile ilgili bir farkındalık oluşturmasını, bu konu ile ilgili hassasiyet sahibi olmasını arzu ettik” diye konuştu.
“Çocuklarımızın yenilikçi çözümler üretmek konusunda bilinç sahibi olmasını arzu ettik”
Müfredata eğitim ve insan gelişimi perspektifleri, iklim direnci ve sürdürülebilir kalkınmayla ilgili önemli hususlar eklediklerini ifade eden Tekin, “Programımıza yerleştirdiğimiz bu hususlar dışında ülkemizde eğitim öğretim çağında olan bütün çocuklarımızın ilave olarak alması gereken bir ders programımıza ekledik. İklim, çevre ve yenilikçi çözümler. Bu derste de çocuklarımızın hem farkındalık sahibi olmalarını hem de bu hukuka sahip çıkacak yenilikçi çözümler üretmek konusunda bilinç sahibi olmasını arzu ettik. Bu dersin içerisinde çevre eğitimi ve iklim bilinci, yeşil teknolojiler, yenilikçi çözümler başlıklı konular var” dedi.
“Afet yönetimi ve afetlere karşı direncin arttırılmasına özellikle önem verdik”
Türkiye’de 6 Şubat 2023 tarihinde deprem felaketle karşı karşıya kaldığını hatırlatan Tekin, “Bu vesileyle masanın etrafında bulunan ve bu süreçte bize katkı veren bütün dost ülkelere teşekkür ediyorum. Bundan da hareketle bu asrın felaketi diye tanımladığımız olaydan da hareketle biz müfredatımıza ayrıca yine doğayı yanlış kullanmaktan, doğayla aramızdaki hukuku yanlış tesis etmekten kaynaklanan afetlerle ilgili bilinç oluşturmak üzere afet yönetimi ve toplumsal dayanıklılık başlığı altında başka bir konuya daha yer verdik. Afet yönetimi ve toplumsal dayanıklılık başlığı altında afet eğitimi, yerel bilgi ve kapasite geliştirme, afet eğitiminde Türkiye’nin özellikle deprem, sel, kuraklık gibi doğal afetlere maruz kalan bölgeleri göz önünde alındığında, afet yönetimi ve afetlere karşı direncin arttırılmasına özellikle önem verdik” diye konuştu.
“Doğa, temel hak ve hürriyetler gibi konularda bu tür etkinliklerin önemli katkıları olacağını düşünüyorum”
Çocukların ve kadınların özellikle eğitimde daha fazla yer almasını sağlayacak şekilde çözümler üretmeye çalıştıklarını belirten Tekin, “Bu grupların da iklim direnci için daha etkili bir rol üstlenmesinin sürecin başarısı açısından önemli olduğunu düşündüğümüz için onları da sürecin içerisine dahil edecek formülasyonlar üretmeye çalıştık. Diğer taraftan yeşil ekonomiye geçişi destekleyen bir eğitim stratejisi geliştirmek, yeşil istihdam fırsatları oluşturmak, çevreye duyarlı sektörlerde iş gücünün yetkinliğini arttırmak bizim üretmeye çalıştığımız modelin önemli başlıklarından bir tanesi” ifadelerini kullandı.
Dijital eğitim ve uzaktan eğitim, uzaktan öğrenme başlığı altında da dijital dönüşüm konusunun yeni üretmeye çalıştıkları modelin önemli başlıklarından biri olduğunu kaydeden Tekin, “Ben bu tür etkinliklerin ülkelerimizde insanlığın ortak mirası olan ve gelecek kuşaklara karşı hepimizin sorumlu olan, doğa, temel hak ve hürriyetler gibi konularda bu tür etkinliklerin önemli bilinç sahibi olmasında önemli katkıları olacağını düşünüyorum. Biz de bu sürece hem Birleşmiş Milletler, UNICEF, Dünya Bankası, UNESCO hepsiyle birlikte ortak projeler yaparak katkı sağlama amacındayız” dedi.