Haber Manşet Gazetesi

Siber Güvenlik Kanun Teklifi Komisyonda

POLİTİKA

TBMM Milli Savunma Komisyonu, 21 maddelik ’Siber Güvenlik Kanun Teklifi’ni görüşmek üzere toplandı.

TBMM Milli Savunma Komisyonu, 21 maddelik ’Siber Güvenlik Kanun Teklifi’ni görüşmek üzere toplandı.

Toplantıda konuşan Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, “Siberle alakalı bütün ülkeler kendilerini koruma ve kollamak için, kendi güvenliklerini sağlamak için önemli çalışmalar yaptılar, yapıyorlar. Bizim de bu konuda çok ciddi çalışmalarımız, çok önemli yatırımlarımız var, gelişmeler var. Almakta olduğumuz tedbirler var. Şu ana kadar da çok şükür bütün kurumlarımız, birimlerimiz çok başarılı bir şekilde kendilerine verilen görevleri yaptılar, yapmaya devam ediyorlar” dedi.

CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül ise, kanun teklifinin anayasaya uygunluğunun kendileri için önemli olduğunu belirterek, “Türkiye Büyük Millet Meclisi açısından şunu sormak istiyorum; anayasaya uygunluk konusunda düzenleyici ve etki analizi konusunda Kanunlar ve Kararlar Başkanlığında bir etki analizi yapıldı mı? Bu konuda gerekli notlar komisyonumuza iletildi mi? Birinci sorum bu olacak. İkinci nokta ise; iç tüzüğün 38. maddesi gereği kanun teklifinin anayasaya uygunluğu konusunda mutlaka tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Hukuk devleti açısından önemli olan husus, hukuki belirlilik ve ölçülülüktür. Bu anayasamızın 2’nci maddesi, 6’ncı, 7’nci, 11’inci maddesi ve 26, 27’nci maddeleri çerçevesinde basın özgürlüğü, temel hak ve özgürlüklerin korunması, belirlilik, hukuk devleti açısından önemli bir noktadır. Gelen kanun teklifinin bu çerçevede anayasaya uygunluğunun oluşması gerekiyor” diye konuştu.

Bülbül şöyle devam etti:

“Başkanın yazılı emriyle arama, el koyma işlemi yapılabilmesi çok sakıncalı. Siber Güvenlik Başkanının yargı organının yerine geçerek arama ve el koyma kararı vermesi, şu andaki anayasamıza, Türk Ceza Kanunu’na ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na aykırı bir yetki oluyor. Burada ’gecikmesinde sakınca bulunan hâller’ ibaresi keyfi tutumlara yol açabilecek, muğlak, belirsiz bir ifade. Bizim kanun yapma tekniğinde bir kanunu ortaya koyduğumuz zaman kanunun muğlak olmaması gerekiyor, hukuki olarak belirli olması gerekiyor, ölçülülük ilkesine uygun olması gerekiyor. Ve karar verecek kişinin keyfî tutumlara neden olabilecek belirsiz bir durumdan yararlanmaması gerekiyor. O nedenle ’gecikmesinde sakınca bulunan hâller’ ibaresi Anayasa’nın 13’üncü maddesine, 2’nci maddesine, 8’inci maddesine, 9’uncu maddesine ve 7’nci maddesine aykırı. ’Başkanın emriyle yapılan işlemler daha sonradan hâkimin onayına sunulacaktır’ deniliyor. Şimdi hâkimin onayına sunulacak hüküm, durumun hukuksuz oluşunu ortadan kaldırmıyor, yani hukuksuz bir durumu da hukuki bir hâle getirmiyor.”

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.