Osteoartrit, eklemlerdeki normal kıkırdak yastığının bozulmasıyla ortaya çıkan dejeneratif bir rahatsızlıktır. İlerleyen rahatsızlık sonunda kemikler birbirine sürtünerek ağrıya, eklem hareketinin azalmasına ve bazen eklemin içinde ve çevresinde kemik mahmuzlarının ve diğer değişikliklerin oluşmasına neden olur (1). Osteoartrit ilerleyen bir hastalık olmasına rağmen , hastalığın seyri yavaşlatılıp eklem eklem fonksiyonunun korunması sağlanarak aktif bir şekilde yönetilebilir.
Kedilerde osteoartritin fiziksel tanısı deneyimli veteriner hekimler için bile zordur. Kediler, çoğu köpeklerin aksine, küçük boyutları ve doğal çeviklikleri nedeniyle ciddi ortopedik hastalıkları tolere edebilirler. Genellikle kediler, klinik muayeneler sırasında ve fiziksel olarak tutulmaya çalışıldığında kötü reaksiyon verirler. Muayene veterineri, bir kedinin ağrı nedeniyle mi yoksa sadece dokunulmak istemediğinden dolayı mı ayağını geri çektiğini belirlemekte zorluk çekebilir (2). Kedilerin ayrıca muayene masasında oturtulma, bekletilme ve hareketsiz kalma konusunda sıkıntılı oldukları da bilinmektedir. Bu engeller nedeniyle, kedilerde osteoartriti teşhis etmek için veteriner hekimler genellikle kedi sahibinin hayvanının eskiden olduğundan az hareket etmesi hakkındaki gözlemlerine güveneceklerdir. Veteriner hekimler, osteoartriti, kedi sahiplerinin osteoartrit tedavisi uygulaması ve kedilerinin yaşam kalitesinde herhangi bir iyileşme görüp görmediğini kontrol etmek suretiyle de teşhis edebilirler.
Kedilerde osteoartritten etkilenen eklemlerdeki değişiklikleri farketmek genellikle zordur. Yaygın olarak köpeklerde görülen eklem hareketlerinin azalması kedilerde nadir görülür. Küçük Hayvan Uygulamaları Dergisi (Journal of Small Animal Practice)’nde yayınlanan Clarke ve Bennett tarafından yapılan bir çalışmada, osteoartritli 86 kedi ekleminin sadece 5’inde hareket açıklığı azalmıştır (3) Sürtünme/ gıcırtı ses veya hissi veren çıtırtılı eklem durumu, köpeklerde yaygın fakat kedilerde nadir görülür. Clarke ve Bennett çalışmasındaki 86 eklemin hiçbirinde çıtırtılı eklem durumu yoktu. Bununla birlikte, etkilenen eklemleri çevreleyen dokuların kalınlaşması ortak bir bulgudur (aynı çalışmada 86 eklemden 58’i).
Kedilerde görülen osteoartritin klinik belirtileri arasında kilo kaybı, iştahsızlık, depresyon, genel durumda değişiklik, zayıf temizlenme alışkanlıkları, dışkılama tavası dışına idrar yapma veya dışkılama ve nesnelerin üzerine zıplayamama veya oradan atlayamama sayılabilir (4). Şaşırtıcı bir şekilde topallık, sahipleri tarafından klinik bir semptom olarak bildirilmedi. Eklemler sıklıkla bilateral olarak etkilendiğinden (bir eklem etkilenirse, diğer taraftaki aynı eklem de etkilenir), kediler bu durumu telafi edebilir ve normal yürüyor gibi görünebilir (5). Clarke ve Bennett tarafından yapılan 28 kedi çalışmasında, %43’ünün (12 kedi) topalladığı, %71’inin (20 kedi) zıplayamadığı ve %67’sinin (19 kedi) zıplama yüksekliğinin azaldığı belirtilmiştir (6).
Kedilerde en sık etkilenen eklemler, omuz ve kalçalar olmasına karşın , dirsekler ve dizlerde de vakalar raporlanmıştır (7). İlginç bir şekilde, omurga (vertebra) ve göğüs kemiği (sternum) artriti de yaygındır. Bir çalışmada, 218 kedinin 74’üne osteoartrit teşhisi konmuştur (8). 74 kedinin 21’inde ( % 28,4) kol ve bacaklarda ve omurgada osteoartrit, 24’ünde (%32,4) sadece omurgada osteoartrit ve 29’unda (%39,2) sadece bacaklarda osteoartrit vardı.
Kedilerde osteoartrit ile ilişkili radyografik değişiklikleri değerlendiren birçok çalışma yapılmıştır. Genel olarak, osteoartritli kedilerde gözlenen radyografik değişiklikler, osteoartritli köpeklerde gözlenenlerden daha az şiddetlidir. Çoğu durumda, osteoartritli kedilerde radyografik değişiklik yoktur. Örneğin, bir çalışmada, osteoartritli 292 kediden 229’unda hastalığın radyografik kanıtı bulunmazken, diğer 63 kedide kanıt mevcuttu (9). Başka bir çalışmada, osteoartriti olan 100 kediden 10’unda radyografik değişiklik yoktu (10).
Veteriner İç Hastalıkları Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmada osteoartritli 13 kedide radyografik ve fiziksel muayene bulguları arasındaki ilişki değerlendirildi. Osteoartrit ile ilişkili ağrı ve / veya radyografik değişiklik bulguları için toplam 208 eklem değerlendirildi. Bunlardan 110 eklemde osteoartrit olduğu tespit edildi (55 ağrılı eklem ve 55 radyografik değişiklikler görünen eklem) . Bununla birlikte, 110 eklemden sadece 18’inde hem klinik olarak ağrı hem de radyografik değişiklikler vardı (11). Bununla birlikte ağrılı eklemler mutlaka radyografik bulgularla uyuşmuyordu.
Osteoartritli kediler için tedavi seçenekleri sınırlıdır. Farmasötik olmayan tedavi seçenekleri arasında aşırı kilolu kediler için kilo düşürülmesi, egzersiz artırılması ve çevre düzenlemeleri (örneğin, giriş çıkış kolaylığı için bir kenarı alçak olan dışkılama tavalarının kullanılması, yiyecek ve su kaplarının yükseltilmesi ve yumuşak yatakların sağlanması) bulunmaktadır (12). Ağrı azaltılmasına yönelik steroidler geçmişte kullanılmış olmakla birlikte, ortaya çıkan yan etkiler nedeniyle kullanımdan kalktılar (13). Kedilerde non-steroid anti-enflamatuar (NSAID) kullanım için onaylanan ilaçlar sadece Metacam 5mg / ml enjeksiyon solüsyon, Onsior 6mg tablet ve Onsior enjeksiyon solüsyondur. Metacam Enjeksiyon Solüsyonu, ortopedik cerrahi, ovariohisterektomi ve kedilerde kastrasyon ile ilişkili postoperatif ağrının kontrolü için bir kerelik doz için onaylanmıştır. Herhangi bir tekrar dozu için onaylanmamıştır. Onsior 6mg Tablet, ortopedik cerrahi, ovariohisterektomi ve kedilerde kastrasyonla ilişkili postoperatif ağrı ve inflamasyonun kontrolü için en fazla üç gün süreyle kullanım için onaylanmıştır. Ne Onsior Tablet ne de Onsior Injection, 4 aylıktan küçük kedilerde kullanılmamalıdır. Onsior Tabletler canlı ağırlığı 2,5 kg (5.5 lbs) dan az olan kedilerde kullanılmamalıdır. Bu nedenle hiçbir NSAID, kedilerde osteoartrit ağrısının güvenli, uzun süreli kontrolü için şu anda onaylanmamıştır. Veteriner NSAID’leri hakkında daha fazla bilgiyi “Evcil Hayvanlarda Ağrı Gidericiler Hakkında Bilgi Edinme” (**) başlıklı makalede bulabilirsiniz.
Ağrı değerlendirme aracının geliştirilmesi
Hayvanlarda, özellikle de kedilerde ağrının değerlendirilmesi zordur ve onaylanmış çok az sayıda ağrı değerlendirme aracı vardır. Köpek ve kedi ağrısı çalışmalarında kullanılan çeşitli topallık ölçekleri ve değerlendirme araçları vardır. Halen, köpek ve kedi ağrıları çalışmalarından elde edilen verilerin çoğu “öznel” dir, yani gözlemci ağrı değerlendirmelerini kaydederken kendi kişisel önyargılarını da ortaya koymaktadır. Subjektif araç örneği ise anket yapılmasıdır. Araştırmacılar, ağrıyı ölçmek ve kişisel yanlılığı azaltmak amacıyla ağrı değerlendirmesi için daha doğrulanmış anketler ve öznel ve “nesnel” araçlar geliştirmeye çalışıyorlar. Halihazırda kullanılan objektif araçlar arasında kuvvet plakası analizi (bir uzvun belirli bir anda anda ortaya çıkarttığı kuvvet miktarını ölçer) ve basınca duyarlı yürüyüş yolları (dolaylı olarak bir anda üretilen kuvvet miktarını ölçmek) bulunur.
Sonuç
Kedilerde osteoartritin tanısı deneyimli veteriner hekim için bile zordur. Yeni ağrı değerlendirme yöntemleri geliştirildiği için, kedilerdeki osteoartrit, kısa sürede kolayca tanınan ve aktif olarak yönetilen bir hastalık haline gelebilir ve birçok yaşlı kedinin sessizce çekmekte oldukları acıları hafifletebilir.
Carmela Stamper, Veteriner Hekim