Haber Manşet Gazetesi

Kanser tedavisi gören hastaların yüzde 20’sinde kalp sorunları ortaya çıkabilir

SAĞLIK

MEDİCANA ATAKÖY HASTANESİ KARDİYOLOJİ UZMANI DOÇ. DR. FATİH GÜNGÖREN, ONKOLOJİ HASTALARINDA KALP KONTROLLERİNİN ÖNEMİYLE İLGİLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU.

Onkolojik tedavilerde kullanılan kemoterapi ilaçları; kalp yetmezliği, kalp damar tıkanıklığı, kalp krizi, hipertansiyon, aritmiler ve kalp zarı iltihabı gibi yan etkilere yol açabiliyor. Doç. Dr. Fatih Güngören onkoloji hastalarında kalp sağlığının önemini vurgulayarak, “Araştırmalar, kanser hastalarının yüzde 20’sinin kalple ilgili sorun yaşayabileceğini gösteriyor. Kalple ilgili yan etkiler, kemoterapi alındığı dönemde saatler içerisinde görülebileceği gibi, kemoterapi sonrası haftalar veya aylar içinde de ortaya çıkabilir. Fakat kemoterapi öncesi kardiyoloji uzmanı tarafından değerlendirme yapılarak riskli hastalar belirlenebilir” dedi.

Kemoterapide kullanılan ilaçların bazıları kalp üzerine ciddi bir etki oluşturmazken, bazıları ise kalp fonksiyonları ile ilgili ciddi yan etkilere sebep olabiliyor. Yapılan çalışmalarda, hastaların yüzde 20’sinin kalple ilgili sorun yaşayabileceği ve yüzde 7-10’unda kalp yetmezliği gelişebileceği tahmin ediliyor. Ayrıca kemoterapi alan hastaların, kardiyovasküler hastalıkların görülme ihtimalinin yüksek olduğu yaşlarda olması da riski arttırıyor.

Medicana Ataköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Güngören, onkoloji hastalarında kalp kontrollerinin önemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Güngören, “Kanser tedavisi sırasında en sık gelişen yan etki kalp yetmezliğidir. Kemoterapi ilaçlarına bağlı gelişen kalp yetmezliği çoğunlukla ciddi seviyede olmasa da bazen kemoterapiye ara vermeyi gerektirecek seviyede ciddiyet gösterebiliyor. Hastada ciddi kalp yetmezliği geliştiyse kemoterapiye ara verilebilir veya doz azaltılarak devam edilebiliyor. Kalp yetmezliği için ilaç tedavisine başlanırken, tedavi sonrası kardiyoloji ve onkoloji uzmanlarının ortak kararı ile kemoterapiye devam edilebiliyor” ifadelerini kullandı.

"Yan etkilerin hangi hastada ortaya çıkacağını belirlemek mümkün değil"

Yeni ortaya çıkan nefes darlığı, göğüs ağrısı, halsizlik, çarpıntı, kilo artışı ve bacaklarda ödem gibi bir şikayet durumunda hemen bir kardiyoloji uzmanına başvurulması gerekiyor. Doç. Dr. Fatih Güngören, kanser hastalarının bu şikayetleri mevcut hastalıklarının bir parçası gibi algılayarak ihmal etmemesinin çok önemli olduğunu belirterek, “Tedavi gören hastaların tam iyileşmesi ve yaşam beklentilerinin normalize olması, kemoterapiye bağlı oluşabilecek yan etkiler konusunda farkındalığın artmasını sağlamıştır. Kemoterapi ilaçlarının kalpte oluşturdukları yan etkiler; kalp yetmezliği, kalp damar tıkanıklığı, kalp krizi, hipertansiyon, aritmiler ve kalp zarı iltihabıdır. Yan etkilerin hangi hastalarda ortaya çıkabileceğini net bir şekilde ortaya koymak mümkün değil. Fakat kemoterapi öncesi kardiyoloji uzmanı tarafından risk değerlendirmesi yapılarak riskli hastalar belirlenebilir ve yüksek riskli hastalara tedavi başlanarak bu yan etkilerin ortaya çıkması engellenebilir. Kardiyoloji uzmanı tarafından yapılan risk değerlendirilmesinde temel olarak EKG değerlendirmesi ve ekokardiyografi inceleme yapılır” şeklinde konuştu.

Hastaların düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli olarak sınıflandırıldığına dikkat çeken Doç. Dr. Fatih Güngören, “Yüksek ve çok yüksek riskli hastalara tedaviler başlanarak yakın takibe alınır. Kalp ile ilgili yan etkiler kemoterapi alındığı dönemde saatler içerisinde olabileceği gibi kemoterapi sonrası haftalar veya aylar içinde de ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle hastaların kemoterapi tedavileri tamamlansa da kardiyoloji uzmanı tarafından takiplerine devam edilmelidir” diye konuştu.

Hangi şikayetler uyarıcı olmalıdır

Kemoterapi öncesi tüm hastaların kalp yetmezliği belirtileri ile ilgili bilgilendirilmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Fatih Güngören, “Yeni ortaya çıkan nefes darlığı, göğüs ağrısı, halsizlik, çarpıntı, kilo artışı ve bacaklarda ödem gibi bir şikayet durumunda zaman kaybetmeden bir kardiyoloji uzmanına başvurmaları gerekir. Burada önemli bir hata, hastalar tarafından bu şikayetlerin mevcut hastalığının bir parçası gibi algılanarak ihmal edilmesidir. Eğer ihmal edilirse, kanser hastalığının tedavisi iyileşme yönünde ilerlerken kalp ile ilgili sorunlar nedeniyle hastalar kaybedilebilir” açıklamasında bulundu.

Kalp ile ilgili yan etkiler ortaya çıkarsa ne yapılır

Bazı kemoterapi ilaçlarının kalp üzerine olan etkileri kalıcı olurken, çoğunlukla kalıcı olmayıp tedavi ile iyileşebildiğini ifade eden Doç. Dr. Fatih Güngören, “En sık gelişen yan etki kalp yetmezliğidir. Kemoterapi ilaçlarına bağlı gelişen kalp yetmezliği çoğunlukla ciddi seviyede olmasa da bazen kemoterapiye ara vermeyi gerektirecek seviyede ciddiyet gösterebilir. Hastada ciddi kalp yetmezliği geliştiyse kemoterapiye ara verilebilir veya doz azaltılarak devam edilebilir. Kalp yetmezliğinin tedavisi için ilaçlar başlanır ve tedavi sonrası kardiyoloji ve onkoloji uzmanlarının ortak kararı ile kemoterapiye devam edilebilir” dedi.

Doç. Dr. Fatih Güngören sözlerini şöyle tamamladı: “Bütün kanser hastalarının, tanı anında ve kemoterapi öncesi dönemde kardiyovasküler risk değerlendirilmesinin yapılması gerekir. Kemoterapi sırasında ve sonrasında kalp ile ilgili takiplerinin düzenli bir şekilde yapılması gerekir. Hastalara kardiyovasküler risk durumları ile ilgili bilgi verilmeli ve gelişebilecek semptomlar ile ilgili bilgilendirme yapılmalıdır. Kemoterapi sırasında ve sonrasında gelişen kalp ile ilişkili yan etkilerin erken tespiti, tedavisi ve gerekli önlemlerin alınması hastaların daha uzun ve sağlıklı yaşaması açısından oldukça önemlidir.”

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.