Haber Manşet Gazetesi

Kendinizi daha mutlu hissetmek için nasıl beslenmeli

SAĞLIK

Kişilerin genellikle depresyon zamanı kazandıkları beslenme alışkanlıkları içeresindeki unlu, şekerli ve en çok da meyve gibi gıdalarda bulunan fruktoz şekerinin sağlık açısından önemli sorunlara yol açabileceğini ifade eden Prof. Dr. Cüneyt Ulutin, mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin oluşumu için de hangi gıdaları tüketmemiz konusunda bilgilendirmelerde bulundu.

Kişilerin genellikle depresyon zamanı kazandıkları beslenme alışkanlıkları içeresindeki unlu, şekerli ve en çok da meyve gibi gıdalarda bulunan fruktoz şekerinin sağlık açısından önemli sorunlara yol açabileceğini ifade eden Prof. Dr. Cüneyt Ulutin, mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin oluşumu için de hangi gıdaları tüketmemiz konusunda bilgilendirmelerde bulundu.

Depresyon halinde yeme alışkanlıkları genelde değişiyor. Tabiri caizse ya tamamen “yemeden içmeden kesiliyor” ya da sağlıksız olarak ifade edilen gıdalar aşırı tüketiliyor. Özellikle meyvenin aşırı tüketimi, fruktoz şurubu konmuş unlu mamüllere yönelmenin sağlıksız sonuçlar doğurabileceğini söyleyen İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cüneyt Ulutin konuyla alakalı olarak uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Cüneyt Ulutin, daha mutlu olunacağı düşünülerek anlık rahatlama sağlayan gıdaların sonrasında fruktoz intoleransına (direncine) sebep olacağının altını çizerken, kişilerin kendilerini daha iyi hissetmeleri açısından hangi gıdaları tüketmeleri gerektiği konusunda tavsiyelerde bulundu.

“Fazlası ilk karaciğeri etkiliyor”

Fruktoz şekerinin fazla alınması sonucu ilk olarak karaciğerin etkileneceğini söyleyen Prof. Dr. Ulutin, “Basit şekerler grubundan olan fruktoz bir meyve şekeridir. Bu meyve şekerinin tek işlenebildiği yer karaciğerdir. Ancak karaciğer glikoza davrandığı gibi fruktoza çok iyi yaklaşmamakta ve çoğunu yağ olarak depolamayı tercih etmektedir. Dolayısıyla karaciğer yağlanması gibi etkenler fruktozun çok fazla alınmasıyla ortaya çıkmaktadır. Az olması da yüksek olması da kötü. Bazı araştırmalarda bunun özellikle karaciğer, sindirim sistemi kanserlerine sebep yol açabileceği konusunda yayınlar mevcut. O yüzden fruktoz tüketiminde dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatmakta fayda var ” dedi.

“Fruktoza karşı vücutta tahammülsüzlük başlar”

Fazla alınması durumunda vücutta intolerans oluşacağını da aktaran Ulutin, bir kg portakalı bir kere de yiyerek meyve ihtiyacımı karşıladım gibi düşünmek çok doğru değil. Çünkü vücuda gereğinden fazla fruktoz almış olursunuz. Bu da sizde fruktoz intoleransı dediğimiz fruktoz şekerine bir tahammülsüzlük oluşturur. Fruktoz intoleransı genetik olabildiği gibi sonradan da oluşabilir. Fruktozun esas kaynağı meyveler olmakla birlikte, fiyatı ucuz olan, mısır şurubu dediğimiz içinde yoğun fruktoz içeren şuruplarla yapılan tatlılarda, unlu mamullerde yine fruktoz şekerinin kullanılması, günlük alınması gerekenden fazla olması sonucu fruktoz intolerensı gelişmesini sağlar. Genetik var olan fruktoz intoleransı uzun süreli bir yaşama izin vermeyebilir. Sonradan oluşan intolerans ise bizimle ilgili. O yüzden meyve-sebze, unlu mamuller tüketiminde, meyvelerde belli bir sayıyı geçmemek önemli. Gıda etiketi de doğru okunmalı ve hangi ürünlerde fruktoz şekerinin olup olmadığı ve ne kadar olduğuna bakılmalı. Belirti olarak karşımıza karın ağrısı, kabızlık ve bunu takip eden ishal gibi sindirim problemleri ile karşımıza çıkar” şeklinde konuştu.

“Yanlış ve az alınması sizi daha çok depresyona sokabilir”

Fruktoz şekerinin yanlış ve az alınması durumunda da özellikle mutluluk hormonunun yapı taşlarından olan triptofanın etkilendiğini de ifade eden Ulutin bu anlamda duyusal sorunların ortaya çıkabileceğini söyledi. Ulutin, “Fruktozu vücut alamazsa o zaman belirli maddelerin oluşumu vücutta etkilenecektir. Bunlardan önemli olanı triptofandır ve normalde insan vücudunda bulunmayan, dışarıdan almak zorunda olduğumuz bir yapı taşı, aminoasittir. Bunu vücut yeterince alamayınca ister istemez ani açlık krizleri, depresyon, sinirlilik hali, uykusuzluk gibi şikâyetler ortaya çıkar. Daha çok şekerli şeyler tüketmeye başlanacaktır. Fakat fruktoza karşı intolerans çözülmeyeceği için kısır bir döngü oluşturacaktır” dedi.

Triptofan neden önemli

Triptofan maddesinin neden önemli olduğuna da anlatan Ulutin, “Vücudumuzda serotenin, melotonin, niyasin gibi vitaminlerinin üretiminde yer alan bir ön madde. Normalde serotonin beynimize geçmezken, triptofan halinde geçip, orada çeşitli enzimlerle etkileştikten sonra sinir uçlarımıza kadar yayılır. Bu serotonin maddesi ile biz kendimizi daha iyi hisseder, melotonin ile uykumuz düzenlenir, niyasin ile de cildimiz güzelleşir” ifadelerini kullandı.

Triptofan hangi gıdalarda daha fazla görülüyor

Son olarak da hangi gıdaların triptofan maddesi açısından zengin olduğu konusunda bilgilendirmelerde bulunan Ulutin, “Özellikle hindi eti, kırmızı et, tavuk, süt, beyaz peynir, yumurta, balıklardan somon ve levrek, karides ve çikolatada oldukça yüksek oranda bulunuyor. Dolayısıyla kendisinde bu tarz şikayetler olanların bu önerileri dikkate almasını tavsiye ediyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.