Yaz mevsiminin gelişiyle birlikte sıcak havalar, başta kalp hastaları olmak üzere kronik rahatsızlığı olan bireyler ve çocuklar için tehdit oluşturuyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Oğuzhan Sepetçigil, özellikle çocukların araç içerisinde bırakılmaması gerektiğini belirterek, sıcaklık havalara karşı şapka takıp, beyaz renkli ince kıyafetlerin giyilmesi gerektiğini söyledi.
Meteoroloji Samsun 10. Bölge Müdürlüğü’nden yapılan uyarıya göre, Karadeniz Bölgesinde mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının etkisinin artarak mevsim normallerinin 2 ila 6 derece üzerine çıkacağı belirtildi. Meteoroloji, sıcak hava dalgası sebebiyle, kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlı ve çocuklar başta olmak üzere vatandaşların günün en sıcak saatleri 11.00 ile 16.00’da açık alanda bulunmamaları hususunda dikkatli ve tedbirli olmaları uyarısını yaptı. Aşırı sıcaklılara karşı tavsiyelerde bulunan Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Oğuzhan Sepetçigil, vatandaşların güneş yanıklarından korunması gerektiğini, beyaz renkli ince kıyafetler giymelerini söyledi.
"11.00 ila 16.00 saatleri arasında riskli guruplarda yer alanlar dışarıya çıkmamalıdır"
Yaz mevsiminde özellikle riskli gurupların yani kronik rahatsızlığı olan yaşlıların, hamile ya da engelli vatandaşların dikkat etmesi gerektiğini belirten Sepetçigil, şunları kaydetti:
"65 yaş üstü ile 4 yaş altını riskli guruplar oluşturuyor. Havaların özellikle 36 derece ile 40 derecenin üzerinde seyrettiği dönemlerde farklı problemler karşı karşıya kalabiliyoruz. Sıcak çarpmaları özellikle 40 derecenin üzerinde özellikle öğlen vakitlerinde uzun süre güneş ile teması olanlarda karşılaşabiliyoruz. Özellikle böyle dönemlerde saatler 11.00 ila 16.00 saatleri arasında sıcağın en fazla ve güneşin tepeden vurduğu saatlerde riskli guruplarda yer alanların dışarıya çıkmamaları oldukça önemli. Şapka giyilmelidir, ince ve beyaz elbiseler giyilmesi gerekiyor, güneşten korunmak için oldukça önem kazanıyor. 6’ıncı aydan itibaren bebeklerde güneş kremi kullanıyoruz. Güneşe çıkmadan yarım saat öncesinde vücudumuza sürerek güneş kremini kullanabiliriz. Özellikle en az 30 faktörlü, riskli guruplarda yer alanlarında 50 faktörlü güneş kremi kullanabilir. Yine güneşe temas etmemeleri açısından da şapka ve ince beyaz elbiseler koruyucu önlem olarak giyilmelidir."
"Çocuklarımızı sık banyo yaptıralım ve ılık bir bez ile vücudunu silelim"
Uzm. Dr. Sepetçigil, "Sıcak ya da güneş çarpmasında ateş, terleme, sıcak basması, şuur kaybı, uykuya mail olabiliyor. Bunun için bol sıvı alınması ve sıcak olan bölgeden uzaklaşılması gerekiyor. Şikayetlerin artmasıyla birlikte mutlaka sağlık kuruluşlarına başvuruda bulunulması gerekiyor. Diğer taraftan küçük bebeklerimizde de pişikler, terlemeye bağlı dermatikler gibi rahatsızlıkları görebiliyoruz. Sık banyo yapılması ve ılık bir bez ile silinmesi oldukça önemli ve bebeklerde de ek su takviyesi de yapılması önemlidir" diye konuştu.
"Klimaya çok dikkat etmek gerekiyor"
Çocukların araç içerisinde ya da kapalı ortamlarda bırakılmaması gerektiğini ifade eden Sepetçigil, "Sıcağın en yüksek düzeye ulaştığı vakitlerde güneşe çıkılmaması dışında beyaz ve ince kıyafetlerin giyilmesi güneş ışınlarının yansıması açısından oldukça önemli, küçük bebeklerimiz çıplak ve açık kıyafetler giydirilebilir ama 6 aylığın altındaki bebeklere güneş kremi kullanamıyoruz, o yüzden ince ve beyaz elbiselerle birlikte her yerinin örtülmesi, kol ve bacak kısımlarının da mutlaka örtülmesi, açık bırakılmaması gerekiyor. Havalandırma önemli, özellikle çocuklarımızı kapalı alanlarda bulundurmamak gerekiyor, araçlarda kapalı tutmamalıyız, klimaya çok dikkat etmek gerekiyor" dedi.
"Klima havasının vücudumuza temas etmemesine dikkat etmeliyiz"
Hava akımının enfeksiyon hastalıklarına yol açabileceğini anlatan Sepetçigil, "Bir yere gitsek bile çocuklarımızı araç içerisinde ya da farklı bir ortamda kapalı alanda bırakmamak gerekiyor. Klima ile serinlemek yanlış değil ama direk olarak klimanın havasının vücudumuza vurmaması gerekiyor, sırtımız terli ile çocuğa ya da büyüklere klimanın havası temas ederse bu enfeksiyon hastalıklarına neden olabilir. Aralıklarla klimayı açmak önemli, klima havasının vücudumuza temas etmemesine dikkat etmeliyiz. Bunlara dikkat edildiği sürece sorun olmayacaktır" şeklinde konuştu.
"Yaz ayında içtiğimiz sulara dikkat edelim"
Yaz ayında sudan kaynaklı enfeksiyon hastalıklarının, ishallerin, kusma şikayetlerinin sıklıkla arttığına dikkat çeken Sepetçigil, "Burada temiz su önemli, suların kaynatılarak içilmesi gerekiyor. Diğer taraftan üst solunum enfeksiyonları gibi hastalıklardan yani sulardan ve damlacık yoluyla geçen hastalıklar görülebiliyor. Yaz dönemde sulara bağlı ishal olaylara oldukça fazla oluyor. Bunların bir kısmı ateş, kusma gibi şikayetlere de yol açıyor. Hastalığın ağırlığına göre şikayetler fazla ise hastanelere ya da acile başvurmamız gerekiyor. Bazen serum ya da sıvı takviyesi gerekebilir" ifadesini kullandı.
"Havuz kaynaklı sulardan da ishal, ateş ya da kusmalar olabilir"
Uzm. Dr. Sepetçigil, "Mutlaka sulara dikkat etmemiz gerekiyor, havuz temizliği ve havuzun klorlanması oldukça önemli, yine havuz kaynaklı sulardan da ishal, ateş ya da kusmalar olabilir. Deniz biraz daha bu konuda masum gibi duruyor. Birde ishallerin en fazla olmasının sebebi, büyükşehirlerden ya da farklı şehirlerden köyüne gelen insanlar, köydeki suları kullanıyor. Bu suların bir kısmı da temiz olmadığı için o mikroplara hassas oldukları için farklı virüslerin, bakterilerin yaptığı bağırsak enfeksiyonlarına yol açabiliyor. Yaz döneminde genel olarak solunum yolundan kaynaklı enfeksiyonların daha sık olduğu dönemler olarak karşımıza çıkıyor" dedi.
Uzm. Dr. Sepetçigil, yaz mevsiminde D vitamini almak için tavsiye edilen saatlerde dışarı çıkılmasını gerektiğini ve aşırı sıcaklıklara karşı da dikkatli olunması gerektiğini sözlerine ekledi.