Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde (YYÜ) Turkovac paneli düzenlendi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde (YYÜ) Turkovac paneli düzenlendi. Moderatörlüğünü Gökhan Oto’nun yaptığı panele konuşmacı olarak yerli aşı Turkovac’ı geliştiren Erciyes Üniversitesi Aşı Araştırma ve Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal ve TUSEB Türkiye Aşı Enstitüsünde görevli Dr. Musa Alkan katıldı. Van’da Turkovac Faz 1, Faz 2 ve Faz 3 çalışmaları hakkında bilgilerin sunulduğu panelde katılımcılara yerli aşı Turkovac’ın gelişimi ve üretimiyle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, “Hepimizin bildiği gibi 2019’un sonunda korona virüs salgını ile karşı karşıya kaldık ve halen devam ediyor. Özellikle viral enfeksiyonlara karşı koruyuculuk anlamında en önemli silahımız aşılar ve ilaçlardır. Fakat bunların da belirli bir klinik çalışmalarından başlayarak, klinik çalışmaların bitirilmesi ve insanlar üzerinden uygulamasından geçiyor. Pandemi koşullarını göz önüne almadığınızda çok ciddi zaman gerektiren süreçler ve ortalama 8-10 yıl kadar sürebiliyor. Çünkü artık 10-15 yıl gibi bir aşı geliştirme sürecinden bahsetmiyoruz. Özellikle Covid-19 pandemisinden sonra benim kendi kanaatim, aşı geliştirme süreçlerinin çok daha kısalacağıdır. En az 5-6 yıl gibi bir sürece ineceğini düşünüyorum. Gerek sağlık, ekonomik, sosyal boyutta sarsan bir pandemi olunca bu konu ile ilgili çalışan dünyadaki bütün merkezler, üniversiteler, enstitüler aşı geliştirmesiyle ilgili çalışmalara başladılar ve şu an klinik çalışmaları devam eden 195 aşı adayının olduğunu da biliyoruz” dedi.
“Aşı çalışmalarımızda trasgenik fare ve gelincik kullandık”
Korona virüste ilk vakanın 11 Mart 2020’de ortaya çıktığını hatırlatan Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, "Bu süreçten 3 hafta sonra da aşı ile ilgili çalışmalara başladık. Daha sonra virüsün hangi zaman aralıklarında, hangi hücrelerde ürediği ile ilgili bir çalışmamız oldu ve bu virüsün yüzde 99.9 Vuhan virüsü ile çok yakın olduğunu gördük. Bu adımları geçtikten sonra biz hem genç, hem yaşlı fareleri kullandık. Genç farelerin antikorları daha yüksek, yaşlı farelerin ise daha düşük olduğunu gördük. Aşı çalışmalarının en önemli noktalarından bir tanesi hayvan modelinin olması. Transgenik fareleri temmuzun sonu ila ağustosun başında ABD’den getirtebildik. Hemen çalışmalara başladık. Aşılanmayan transgenik farelerin 3 ile 6 günde öldüğünü, ama iki farklı doz grubundaki farelerin ise virüs verildikten sonra da hepsinin hayatta kaldığını gördük. Üçüncü hayvan modeli olarak da gelincikleri kullandık. Bunu daha çok üst solunum çalışmalarında yaptık. Bu da bizim ilk tecrübemiz oldu. Burada da aşılanmış gruplar ile aşılanmamış gruplar arasında ciddi farklar olduğunu gördük. Çalışma ekibime çok teşekkür ediyorum. Çok büyük katkıları oldu” diye konuştu.
“En kapsamlı ilk panel”
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal ise Turkovac aşısının geliştirilmesi, klinik çalışmaları ve üretim ile ilgili tüm basamakları gözden geçireceklerini belirterek, “Van’dan önce farklı illerde paneller yapıldı ama Erciyes Üniversitesi Aşı Araştırma ve Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, TUSEB Türkiye Aşı Enstitüsünde görevli Dr. Musa Alkan ve benim bir arada olduğumuz ilk panel olacak” ifadelerini kullandı.
“Bu önemli bir dönüm noktası”
TUSEB Türkiye Aşı Enstitüsünde görevli Dr. Musa Alkan ise, Turkovac’ın 25 yıl sonra ilk defa üretilen yerli ve milli bir aşı olduğunu hatırlatarak, “Bu önemli bir dönüm noktası. Bundan sonraki dönemde de yerli ve milli aşılarımızın üretiminin devam edeceğini düşünüyoruz. Bu önemli bir dönüm noktasıydı. Uzun yıllardır aslında Türkiye’de aşı üretiliyordu hatta ihracatı yapılıyordu. 1997 yılında bu kesintiye uğradı ve 2021 yılında tekrar Turkovac ile başlamış oldu” şeklinde konuştu.