Haber Manşet Gazetesi

Oyun oynarken işitme duyusunu kaybetti, şimdi herkese örnek oluyor

SİVAS

Küçük yaşlarda geçirdiği kaza sonucu işitme duyusunu kaybeden Mustafa Epik, alınmadığı liseyi bölüm birincisi olarak bitirdi. Şimdilerde işitme dili eğitmeni olarak görev yapan Epik, azmiyle örnek oluyor.

Küçük yaşlarda geçirdiği kaza sonucu işitme duyusunu kaybeden Mustafa Epik, alınmadığı liseyi bölüm birincisi olarak bitirdi. Şimdilerde işitme dili eğitmeni olarak görev yapan Epik, azmiyle örnek oluyor.

Sivas’ta yaşayan Mustafa Epik, çocukluk yıllarında arkadaşlarıyla oyun oynadığı esnada düşerek kafasını beton zemine çarptı. Epik, yaşadığı kazanın ardından işitme duyusunu kaybetti. İşitme kaybının ardından zor günler yaşayan Mustafa Epik, işitme engelli olması nedeniyle liseye alınmaması, büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Bu olumsuzluklara rağmen pes etmeyen Epik, hayallerine sıkı sıkıya sarılarak eğitim hayatına devam etti ve liseyi bölüm birincisi olarak tamamladı. Eğitimdeki başarısını Eskişehir’de üniversite eğitimiyle taçlandıran Epik, mezuniyetinin ardından Sivas Belediyesi Engelliler Eğitim ve Kültür Merkezinde İşitme Dili Eğitmeni olarak görev yapmaya başladı. Epik, hem iş hayatında hem de sosyal yaşamında engellerin aşılabilir olduğunu herkese gösterdi. Kadı Burhanettin öğrenci yurdunda kalan üniversite öğrencileri de 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Epik’i görev yaptığı merkezde ziyaret etti. İşitme engelli olmanın zorluklarını anlatan Epik, öğrencilerin sorularını cevapladı.

“İşitme engelli oldum, fakat hayattan hiçbir zaman kopmadım”

Epik, işitme engelli olmasına rağmen hayattan hiç kopmadığını ifade ederek, “ Toplumda engellilerin daha iyi anlaşılması ve sorunların giderilmesi için çaba gösteriyorum. Ben 11 yaşındayken işitme engelli oldum. Futbol oynarken düşerek kafamı sert bir şekilde yere vurdum. Ayağa kalktığımda bir şey olduğunu anlamadım. Daha sonra yolda yürürken arkadaşım bana seslendiğinde duymadım ve o an işitme engelli olduğumu anladım. İşitme engelli oldum, fakat hayattan hiçbir zaman kopmadım. Bu zor zamanları ailemin, arkadaşlarımın ve büyüklerimin destekleri ile atlattım. İşitme engelli olduğum için toplumdan biraz uzak kaldım. İşitme engelli olduğum için zamanında beni okula almak istemedikleri durumlarda oldu. Bu durumdan insanları kağıt üzerinden değil yeteneklerine göre değerlendirmemiz gerektiğini anlıyoruz. Ben işareti dili öğrenmek isteyen herkese işaret dili öğretiyorum. Şu ana kadar 15 tane işaret dili eğitmeni yetiştirdim” dedi.

Yurtta kalan Sefa Gebeç" 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü kutlamak yerine farkındalık yapmamız gerektiğini öğrendik. Günlük yaşantımızda empati yaparak yaklaşacağımızı öğrenmiş olduk” diye konuştu.

Bora yiğit Hançer ise işitme engellilerin dünyasını daha yakından tanıdıklarını ve çektikleri zorlukları çok daha iyi anladıklarını söyledi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.