Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 25 yaşındaki Ahmet Emre Yıldır’a yıllarca cinsel istismarda bulunduğu ve gencin intiharına neden olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan sanık, 26 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kararın açıklanmasının ardından aile sevinç gözyaşlarına boğuldu.
Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu 25 yaşındaki Ahmet Emre Yıldır, 9 yaşından 18 yaşına kadar akrabası Vedat Tarhan (68) tarafından cinsel istismara maruz kaldığını ailesine anlattıktan sonra Tarhan ile aralarında geçen konuşmayı ses kaydına alarak Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. İlerleyen süreçte Yıldır, 15. kattaki evinin penceresinden atlayarak intihar etti. Gencin intiharından 2 gün sonra sanık Vedat Tarhan gözaltına alınarak tutuklandı. "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçlamasıyla hakkında dava açılan Tarhan, ilk duruşmada tahliye edildi. İlerleyen süreçte hakkında yakalama kararı çıkartılan Tarhan, Çanakkale’de gözaltına alınarak tekrar tutuklandı.
Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın 7. ve karar duruşması bugün görüldü. Hakkında müebbet hapis istemiyle dava açılan ve Çanakkale Cezaevinde tutuklu bulunan sanık Vedat Tarhan, duruşmaya SEGBİS sistemiyle bağlandı. Sanık, mahkeme heyeti tarafından 26 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Yıldır ailesi sevinç gözyaşlarına boğuldu
Yaklaşık 1.5 yıldır devam davada kararın açıklanmasının ardından Yıldır ailesi adliye önünde büyük sevinç yaşadı. Gözyaşlarına boğulan acılı aile, "Emre için bugün güneş doğdu" diye bağırdı. Anne Yıldır ve Emre’nin ablaları birbirlerine sarılarak sevinç gözyaşlarına boğuldu.
“Bu dava tüm mağdur çocuklara umut ışığı olsun”
Avukat Merve Uçanok, “Geçtiğimiz yıl Ağustos ayından beri bir hukuk mücadelesi veriyoruz. Meslektaşım Beyza Demir ile beraber karar celsesine katıldık. Nihayet bir karar verildi ve sona gelindi. Sanık hakkında 26 yıl hapis cezası kararı verildi. İndirim uygulanmadı, sanığın tutukluluk hali de devam ediyor. Biz mutluyuz, çünkü suçun sanık tarafından işlendiğinin tespiti ve sanığın cezalandırılması bizim için önemliydi. Emre hayattayken başlatmıştı bu hukuk savaşını ve annesine ’Anne ben kirlendim, lekelendim, yıkanıyorum yıkanıyorum ama temizlenemiyorum’ diyordu. ’Anne benim için artık güneş doğsun’ diyordu. ’Artık adalet sağlansın’ diyordu. Evet bugün adalet sağlandı, geç oldu belki ama sonunda adalet sağlandı. Emre aramızda yok ama adalet sağlandığı için Emre mezarında rahat uyuyacak. Bu dava tüm mağdur çocuklara umut ışığı olsun. Bunu canıgönülden diliyorum" dedi.
Ses kaydı ile ilgili değerlendirmelerden mahkeme kararının gerekçesinde bahsedileceğini belirten Avukat Merve Uçanok, gerekçeli karar yazıldığında sonucu göreceklerini söyledi.
Güçlükle ayakta duran acılı anne Hülya Oya Yıldır ise, davanın başından sonuna kadar yanında olan herkese teşekkür etti.