Adana’da depremzedeler için alım yapılacağı iddiası ile firmaları 50 milyon lira dolandırdığı öne sürülen eski Yüreğir Kaymakamı Mustafa Kılıç’ın yargılamasında sona gelinirken, hakim eski kaymakama zararı karşılaması için süre verdi.
Merkez Yüreğir ilçesi eski kaymakamı Mustafa Kılıç ile kendisini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın danışmanı olarak tanıtan Özgür Akgül ile tutuksuz Paşa Yaşar’ın “kamu kurum ve kuruluşları v.b tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçundan yargılanmasına devam edildi. Adana 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 5’nci duruşmaya Sakarya 3 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mustafa Kılıç, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuklu sanık Özgür Akgül duruşma salonunda hazır bulunurken, tutuksuz sanık Paşa Yaşar ise katılmadı. Bazı müştekiler ile tarafların avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada, müşteki Levent Duyuler ile tanıklar dinlendi. Daha önce verdiği ifadelerini tekrarladığını belirten Duyuler, şikayetinin devam ettiğini söyledi.
Sanık eski Kaymakam Mustafa Kılıç ile depremden 6-7 ay önce tanıştıklarını ifade eden Duyuler, “Bana, depremzedeler için alımlar yapılacağını söyleyerek, ‘Sen namuslu adamsın gel sen al’ dedi. İhale bedeli 100 milyon liradan fazlaydı. Alımların acil yapılacağını söyleyip, yüzde 10 teminat yatırmamı istedi. Kaymakam olduğu ve depremin olağanüstü durum olması nedeniyle ikna oldum. Ben kamu ile iş yapmazdım. Verdiği hesap kaymakamın hesabı olunca banka müdürüne gidip kaymakamın hesabına bakmasını istedim, o da gizli olduğu için bakamayacağını söyledi. Banka müdürü bana, ‘Kaymakam kendi hesabına yatırmaz, yürek yemesi lazım’ dedi. Ben 5 milyon teminat yatırdım. Olaylar ortaya çıkınca Valiliğe yazı yazdım ancak dilekçeyi vermedim. Kaymakam bunun önünü almak için 2 milyon 500 bin liramı verdi. Banka müdürüne gidip durumu anlattığımda, ‘Kaymakam demek ki koca yürek yemiş’ dedi. Şikayetçiyim, paramı ödemesini istiyorum” dedi.
Tanık A.A. ise Kırgızistan’da yaşadığını, savunma sanayii ile uğraştığı için sosyal medyadan kendisini bulan sanık Özgür Akgül’ün arayarak depremzedeler için alım yapılacağını söylediğini belirtti. Tanık A.A., “Özgür Akgül, kendisini Cumhurbaşkanlığında çalıştığını, kayyum atanan illerdeki belediyelerin denetimini yaptığını söyledi. Ülkemizin hayrına iş olduğunu belirterek, ‘Senin çevren geniş, düzgün insanlara ihtiyacımız var’ dedi. Ben de ülkemizin hayrı için E.E.’yi aradım. Geldi kaymakamla görüştük. Kaymakam, acil ihtiyaçlar için alım yapılacağını belirtip, E.E.’den 13 milyon lira teminat yatırmasını söyledi. E.E., alınacakların listesi ile sözleşmeyi alarak İstanbul’a döndü. Özgür Bey Cumhurbaşkanlığında çalıştığından kaymakamdan da şüphe duymadık. Zaten deprem olmuştu. Devletimiz, ülkemiz için ne yapabiliriz diye çırpınıyorduk. Olayı sosyal medyada görünce şikayetçi olduk. E.E. ifadesini verdikten sonra kaymakam gözaltına alındı” dedi.
Söz alan sanık Özgür Akgül, tanığa Cumhurbaşkanlığında çalıştığını söylemediğini öne sürerek, “Ben kendisine ’Kayyum atanan illerin şehir planlamalarını yapıyoruz’ dedim. Kendisi yanlış anlamış” derken, tanık ise, “Yanlış anlamış olabilirim” diye cevap verdi.
Polislikten ayrıldığı öğrenilen tanık R.B. ise sanık kaymakam Kılıç’ı 8-10 yıldır tanıdığını, kendisine 2 milyon lira borç verdiğini ve daha sonra parasını aldığını söyleyerek, bu paranın ihalelerle ilgisinin olmadığını belirtti. Sanık Kılıç söz alarak, tanığın yalan söylediğini ifade etti.
Daha sonra mahkeme savcısı, esas hakkındaki mütalaasını verdi. Savcı, 13 sayfalık mütalaasında sanık Mustafa Kılıç’ın “kamu kurum ve kuruluşları v.b tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçundan 16 kez olmak üzere 48 yıldan 160 yıla kadar, sanık Özgür Akgül’ün 8 kez olmak üzere 24 yıldan 80 yıla kadar, sanık Paşa Yaşar’ın ise bir kez olmak üzere 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalarını talep etti. Savcı, suçların zincirleme şekilde işlendiğini belirterek, mahkeme heyetinin alt sınırdan uzaklaşarak ceza vermesini talep edip, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamını talep etti.
Daha sonra sanıklara söz verildi. Sanık eski Kaymakam Mustafa Kılıç, esas hakkındaki mütalaayı kabul etmediğini belirterek, “17 aydır cezaevindeyim. Benim şahsi alacaklarım var. Çıktığım an zararları karşılayacağım. Bana fırsat verin ödeyeyim. Evim belli, kaçacak olsam Mersin Emniyet Müdürünün yanına neden gideyim? Sizden zararları karşılamak için bir fırsat istiyorum, bunu bana çok görmeyin” dedi.
Sanık Özgür Akgül de, siyasi firmalar nedeniyle yapılan baskı sonucunda bu duruma düşüldüğünü ifade ederek, “Kaymakamla ortak hareket etmedim. Sağlam ve düzgün firma arayışına girdik. Eğer kaymakam ‘Ben bu işten dolayı zarar ettim’ deseydi iş adamları ile görüşür, açığını kapatırdık. İş bu seviyeye gelmezdi. Ben hastayım. Ev hapsi ile tahliyemi istiyorum” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek, sanıklara ve avukatlarına esas hakkındaki mütalaalarını hazırlamaları için süre
verdi. Heyet, sanık eski Kaymakam Kılıç’a da zararları karşılaması için gelecek celseye kadar süre tanıdı. Duruşma karar için ertelendi.