Hocalı’da yüzlerce cana kıyan Ermenistan, 1990’lardan bu yana işlediği insanlığa karşı suçları ve İkinci Karabağ Savaşı’ndaki hezimetini örtbas etmek için Azerbaycan ve Türkiye’ye yönelik iftiralarına devam ediyor.
Halkın ekonomik ve siyasi sorunlardan dolayı ülkeyi terk ederek göçe başladığı Ermenistan, Dağlık Karabağ’daki yenilgisinden sonra başarısızlığını örtmek ve hedef saptırmak için Azerbaycan ve Türkiye’yi suçladı. Ermenistan Adalet Bakanı Rustam Badasyan, Japonya’nın Kyoto şehrinde düzenlenen 14’üncü BM Suç Önleme ve Ceza Adaleti Kongresi’nde (UNODC), Türkiye ve Azerbaycan’ı insanlığa karşı suç işlemekle itham etti. 1990’ların başında Dağlık Karabağ’da yaşanan ilk savaşın nedenlerinin Ermenilere yönelik ayrımcılık ve temel insan haklarının inkarından kaynaklandığını iddia ederek Ermenistan’ın katliamlarını savunan Badasyan, uluslararası topluma destek çağrısında bulundu
Badasyan, Azerbaycan’ın zaferini “insanlığa karşı suçların işlendiği bir saldırı” olarak karalamaya çalışarak, utanmadan Azerbaycan’ın sivillere karşı misket bombası kullandığını iddia etti.
Badasyan’ın iddialarının aksine, sivillere karşı yasaklı olan bombaları kullanan tarafın aslında Ermenistan olduğu, Ermenistan’ın sistematik bir şekilde sivil yerleşim yerlerine Smerch füzesi, roket, misket bombasıyla saldırı düzenlemesinin savaş suçu kapsamına girdiği konusunda kuvvetli deliller mevcut.
Uzmanlar, Ermenistan’ın 1990’lı yıllarda başlayan işgal sürecinden bugüne kadar yaklaşık 20 bin Azerbaycan askerinin şehit olduğunu, 1,5 milyon kişinin ise mülteci ve göçmen durumuna düştüğüne dikkat çekerek, Ermenistan’ın 613 kişinin hunharca öldürüldüğü, 487 kişinin yaralandığı, 150’sinden hala haber alınamayan bin 275 kişiyi esir aldığı Hocalı katliamını unutturmaya yönelik girişimlerini özellikle İkinci Karabağ Savaşı’ndaki mağlubiyeti sonrası artırdığının altını çiziyor.
Uzmanlar, Ermenistan’ın, yenileceğini anlayınca Gence başta olmak üzere birçok sivil yerleşim yerine saldırı düzenlediğini, uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve başta Ermenistan Başbakanı olmak üzere askeri liderleri de dahil edilerek Ermenistan’ın “savaş suçlusu” olarak yargılanması gerektiğini vurguluyor.
