Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) uzmanları, deprem ve tsunami ardından nükleer faciaya sahne olan Fukushima Nükleer Santrali’ndeki arıtılmış radyoaktif suyun denize planlı salınımına dair güvenlik denetimlerine başladı.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (IAEA) 2011 yılında meydana gelen 9 şiddetindeki Büyük Doğu Japonya Depremi ve tsunaminin ardından nükleer faciaya sahne olan Fukushima Daiichi Nükleer Santrali’ndeki arıtılmış radyoaktif suyun denize planlı salınımına dair güvenlik denetimlerine başladığı bildirildi. Bugün, Japonya Sanayi Bakanlığı yetkilileri ile bir araya gelen IAEA uzmanlarının sürecin şeffaflığını sağlamak üzere gerçekleştireceği denetimlerin Cuma gününe kadar 5 günlük süreyi kapsayacağı öğrenildi. IAEA Nükleer Güvenlik Departmanı Koordinatörü Gustavo Caruso, sürecin nesnel, güvenilir ve bilime dayalı bir şekilde yürütüleceğini ayrıca Japonya ve dışındaki insanlara şeffaflık duygusu ile güven vermeyi de amaçladığını ifade etti.
Denize salınacak
Japonya, 2011 yılında meydana gelen 9 şiddetindeki deprem ve tsunaminin ardından Çernobil faciasından sonraki en büyük nükleer felaket olarak gösterilen Fukushima Nükleer Santrali kazasına sahne olmuş, santraldeki 3 nükleer çekirdeğin erimesi sonucu radyasyon sızıntısı meydana gelmişti. Bölgedeki binlerce kişinin tahliyesi ile sonuçlanan kazanın ardından santralin nasıl güvenle tahliye edileceği sorusu gündeme gelirken, tesisin işletmecisi TEPCO 1 milyon tondan daha fazla radyoaktif atık suyun bulunduğu santralde depo olarak kullanılan tankların 2022’ye kadar dolacağını duyurmuştu. Japonya hükümeti ise atık suyun uluslararası standartlar çerçevesinde arıtılarak 2023 yılı itibariyle denize bırakılmasına karar vermişti. Japonya’nın planı, Çin ve Güney Kore başta olmak üzere çevre ülkelerin tepkisini çekerken, Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı IAEA şeffaflık adına süreci denetleyeceğini duyurmuştu.
Covid-19 engeline takılmıştı
IAEA, uluslararası kamuoyundaki endişeleri gidermek ve şeffaflığı sağlamak üzere geçtiğimiz Aralık ayında Japonya’ya denetçi gönderileceğini duyurmuştu. Covid-19’un Omicron mutasyonu karşısında Japonya’nın uyguladığı sınır tedbirleri nedeniyle sürecin Ocak ya da Şubat ayına ertelendiği kamuoyuna yansımıştı.
