Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Aydın Şubesi Başkanı Süleyman Çokay, Korona virüs nedeniyle 16 Mart’tan itibaren eğitimin tatil süreci olarak değerlendirilmemesini istedi.
Milli Eğitim Bakanlığının belirlediği 16-30 Mart tarihleri arasındaki eğitim öğretime verilen aranın bir tatil olmadığını, bunun bir tedbir olduğunu bütün velilerin ve öğrencilerin bilmesi gerektiğini kaydeden Süleyman Çokay, “Toplumumuzun sağlığı için kalabalık ortamlardan uzak durulması amacıyla eğitime ara verildi. Bu süreçte tatil planları yerine hijyene azami derecede önem verilerek öğrencilerimizin önerildiği şekilde program yapması gerekiyor. Öğrencilerimiz bu tedbir amaçlı verilen arada zihin ve bedenlerini dinlendirirken bir yandan da ders çalışmayı ihmal etmesin. Bu süreçte öğrencilerimiz için evde okul ortamının oluşturulması için anne-babalara da büyük görev düşüyor. Pazartesi itibariyle verilecek olan interaktif derslerle tüm öğrencilerimiz süreci takip etmeli velilerimiz de gereken desteği sağlamalıdır” dedi.
“Tatil moduna girip motivasyonu kaybetmeyin”
Açıklamasında LGS ve YKS hazırlanan öğrencilere de seslenen Süleyman Çokay, yaşanan bu sürecin sağlık için çok önemli olduğu bilinci ile zamanın değerli bir şekilde kullanılmasını önererek “Bu zamana kadarki emeklerin boşa gitmemesi için öğrencilerin ders çalışmaya devam etmesi gerekiyor. Velilerimiz de çocuklarımıza uygun ortamı sağlayarak onları cesaretlendirerek bu süreci daha verimli geçirmelerini sağlamalıdır. Bu süreçte her öğrencimiz kendisine verimli bir ders çalışma programı hazırlamalı. Artık günümüz teknolojisi ile ayrı mekanlarda olunsa da aynı ekranda görüşmek mümkün” diyerek bu süreçte öğrencilerin tatil moduna girmeden derslerini çalışmasını tavsiye etti.
"Kaygı oluşturacak diyaloglardan uzak duralım"
Bu süreçte ebeynlerin daha dikkatli olması gerektiğini kaydeden Süleyman Çokay, "Çocuklar için kaygı oluşturacak diyaloglardan uzak duralım.Akılcı açıklamalarla bu günleri anlatalım.Korkutarak yada tatil havasıyla değil. Korku ve kaygılar doğrudan veya dolaylı yolla çocuklara geçebilir. O yüzden ebeveynler kendi kaygılarını çocuklarına yansıtmamalıdırlar. Bilimsel açıklamaları paylaşmalıdırlar. Özellikle yapılması gereken işler üzerinde yol gösterici olmalıdırlar. Örneğin tüm televizyon kanallarında aynı haberi defalarca izlemek bir süre sonra saplantı haline gelebilir ve bu durum kaygıyı daha da arttırır. Öğrenciler Pazartesi gününden itibaren EBA tv programlarını takip edip, ardından test çözmeleri yerinde bir davranış olacaktır" dedi.