Birileri "Liyakat" mı dedi?

İstanbul’un çiçeği burnunda belediye başkanı Ekrem İmamoğlu kısa bir süre önce A takımını açıkladı. Açıkladı açıklamasına ama başta CHP’liler olmak üzere kimseyi memnun ve mutlu edemedi. 

İmamoğlu, seçimleri kazandıktan bu yana sık sık “profesyonellik ve liyakat” kelimelerini kullanıyor. Kimsenin itiraz edemeyeceği bu iki kelimenin aslında ne anlama geldiğine yazının ilerleyen bölümlerinde değineceğim. 

Hayatın tüm alanında liyakata göre tercih yapılmasının, yapılacak işin düzgün yürümesi kadar toplumdaki adalet duygusunu tatmin etmesi bakımından da önemli olduğunu düşünüyorum. 

Hele hele siyasette liyakat olmazsa olmaz. Çünkü belirlenecek kadrolar tüm toplumun geleceği ve kaderiyle ilgili icraatta  bulunacaklar. 

İnsan ister istemez sormadan edemiyor: İBB kadroları liyakata göre belirleniyor da ilçe belediye başkanları neye göre belirleniyor? 

Bir belediye başkanı tek çivi bile çakmadan belediyenin borçlarını 3 katına çıkardı. Başkanlığını yaptığı ilçede partinin oylarını düşürdü. Parti örgütü bile istemedi. Hangi başarısından dolayı Bülent Kerimoğlu yeniden belediye başkan adayı gösterildi? 

Hayatında sadece bir iki defa keyif yapmak için geldiği bir ilçeye Ankara’dan bir gazeteci hangi liyakat kriterleri esas alınarak aday olarak gösterildi? “Türkiye’ye Adalar’dan demokrasi pompalayacağız” diye dahiyane bir projeyle mi aday gösterildi? “İyi haber yazan (orası bile çok tartışılır) iyi belediye başkanı olur” diye mi düşünüldü acaba?  

Yazıyı uzatmamak için sadece bu iki ilçeyi örnek verdim ve bunlarla sınırlı olmadığını sizler de benim kadar biliyorsunuz. 

Peki Sayın İmamoğlu’na soralım: İlçe adaylarının belirlenmesinde sizin etkiniz oldu mu? Olduysa örnek verdiğim bu iki isim için değerlendirmeniz ne oldu? Etkiniz olmadıysa size “Sadece büyükşehir için çalış, geri kalanına karışma mı” denildi? 

Meclis üyelikleri nasıl belirlendi? Mesela birilerinin yakın arkadaşı olmak dışında başka bir özelliği olmayan biri meclis üyesi olmuş mudur? Bir genel başkan yardımcısı şoförünü meclis üyesi yaptırmış mıdır? Şoförünü, belediye meclis üyesi yaptıran başkan yardımcısı başka neler yapabilir tahmin edebiliyor musunuz? 

Liyakat, birilerine yakın olmak, birilerinin adamı olmak mıdır? Liyakat, derin kulislerin içinde olmak mıdır? Söyleyin de biz eksiğimizi bilelim ya da AK Parti’ye hiç laf söylemeyin. 

Peki milletvekilleri nasıl belirleniyor? Elbette içlerinde çok değerli insanlar var ama birçoğu sosyal medyada fotoğraf paylaşmak dışında ne yapıyor?

Türkiye, büyük bir çevre felaketine doğru sürükleniyor. Çevre hareketinden gelen kaç CHP milletvekili var? Türkiye’nin kültür sanat hayatı kurumak üzere. Kültür sanat alanında uzman kaç CHP milletvekiliniz var? Bu konularda örnek oluşturabilecek CHP’li bir yerel yönetici var mı? Kaz Dağları’nda ağaçlar çoktan kesilmiş, olay bitmiş gidip davul zurna çalmak mı çevreciliktir? 

Bu sorularının cevabının kocaman bir “hayır” olduğunu hepimiz biliyoruz. 

Hal böyleyken Sayın İmamoğlu’nun profesyonellik ve liyakat kelimelerini kullanması biraz komik oluyor. Bu iki kelime şu anlama geliyor: 
“Benim işime karışmayın. Kimse bana kadro dayatmasında bulunmasın ve tercihlerimi sorgulamasın. En azından şimdilik partiyi bu işin dışında tutacağım ve önüme bakacağım.” 

Bence büyük bir yanlış yapıyor. Başında bulunduğu kurum, sadece kar etmeyi amaçlayan profesyonellerle yönetilemez. Bir kamu kurumunda kar yapmak kadar tabana, seni iktidara taşıyanlara, bugüne kadar kamu imkanlarından hiç faydalanamamış insanlara da kapı açmak gerekir. 

İmamoğlu, liyakat ve profesyonellik diyerek bu beklentileri askıya alamaz. Bunun için bir denge tutturması gerekiyor. Hem belediyenin imkanlarını parti yöneticilerine yağmalattırmaması hem de tabanın beklentilerini karşılaması gerekiyor. 

Bayramda umarım kurban kesimlerini liyakatlı kasaplara yaptırmışsınızdır? 

Herkese iyi bayramlar 
Nurhan

YORUM EKLE