Karaman: “IATF, TSE’ye yetki versin”

Daha çok otomotiv ana ve yan sanayi kuruluşlarının almak zorunda bırakıldığı IATF sertifikaları konusunda yabancı aracı kurumların yetkili kılınmasına karşı çıkan KALBİR Başkanı Mustafa Karaman, TSE ve diğer yerli sertifika veren kurumların sistem dışında tutulmasına tepki gösterdi.

Karaman: “IATF, TSE’ye yetki versin”

Daha çok otomotiv ana ve yan sanayi kuruluşlarının almak zorunda bırakıldığı IATF sertifikaları konusunda yabancı aracı kurumların yetkili kılınmasına karşı çıkan KALBİR Başkanı Mustafa Karaman, TSE ve diğer yerli sertifika veren kurumların sistem dışında tutulmasına tepki gösterdi.

Merkezi Bursa’da olan ve Türkiye genelinde şubeleşen Kalite Birliği Derneği (KALBİR)’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karaman, özellikle otomotiv sanayinde ve buna bağlı olan tüm yan sanayilerde, yasal şart olmamasına rağmen ‘sektör şartı’ olarak ileri sürülen ve uyulması zorunlu hale gelen, IATF 16949 standardına göre belgelendirme çalışmalarını yürütme yetkisinin, IATF adlı kuruluş tarafından, başta milli belgelendirme kuruluşu olan TSE olmak üzere, yerli ve milli hiç bir kurum veya kuruluşa yetki vermediğini açıkladı.

IATF’nin sadece yabancı belgelendirme kuruluşlarına aracılık hizmeti yetkisi tanımasının milli ekonomiye zarar verdiğini kaydeden Karaman, “Kalite Birliği olarak uygulamaya koyduğumuz ‘Milli Ses Ver Projesi’ çerçevesine giren ve ‘Milli Belgelendirme Sistemine’ aykırılık oluşturan bu duruma itiraz ettik. Başta otomotiv sektörü olmak üzere, verilen milli sese hiç bir karşılık verilmemiştir. Uygunluk değerlendirme alanında yurt dışına giden yıllık ortalama 5 milyar doların bir bölümünü oluşturan bu hususu tekrar gündeme getirmek istiyor ve konuya başta devletimiz olmak üzere, sektörün temsilcisi konumunda olan, Otomotiv Sanayi Derneğinin (OSD), Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneğinin (TAYSAD) gündemine taşıyarak, bu konuda ‘Ülkenin milli bir kalite politikası’ uygulaması gerektiğine inanıyoruz” dedi

“IATF’ye başvuru ve yanıt”

Kalite Birliği Derneği (KALBİR)’in IATF’ye görüşme teklifi de dikkati çekiyor; “Ekim 2022’de Berlin’de bulunacağız. Türkiye’de yerli ve milli hiç bir kurum ve kuruluş IATF 16949 konusunda tarafınızdan yetkilendirilmemektedir. Bu konuları sizlerle görüşmek, değerlendirmek üzere 10-15 Ekim tarihleri arasında bir randevu talep ediyoruz” sözlerine verilen yanıt, yabancı kuruluşun Türkiye’ye bakışını da gösteriyor.

IATF’den gelen yanıtta; Dünya genelinde 40 sertifikasyon şirketi ile çalıştıkları, bunlardan 18’nin Türkiye’de olduğu, bin 100 işyerinde denetleme yapıldığı ve sertifika verildiği tüm ayrıntılarıyla anlatıldı

Norbert Hass imzasıyla gelen mektuptaki; “Bu nedenle IATF Türkiye’de iyi bir pazar varlığına sahiptir ve IATF daha fazla (yerli) sertifikasyonun onayı için şu anda stratejik hiçbir eylem ihtiyacı olmadığını görmektedir. Gelecekteki muhtemel bir onayla ilgileniyorsanız, bize anlamlı bir şirket profili göndermenizi rica ediyorum. IATF, Türkiye’de veya Türkiye için bir eyleme ihtiyaç olduğunu kabul ederse, muhtemelen size geri döneriz. Saygılarımızla” bölümüne dikkati çeken KALBİR Başkanı Karaman, “Verilen cevapta görüldüğü üzere, yetki verilen belgelendirme kuruluşlarının yarısı Türkiye’de. Türkiye’de yaklaşık 1.100 sanayi kuruluşu bu konuda belgelidir ve bu sanayi kuruluşlarımıza kesilen faturalar Euro üzerindendir ve bu bedellerin tamamı yurt dışına gitmektedir. Belgelendirme ücretlerinin yanında tüm tetkik görevlilerinin (yerli - yabancı) tüm masrafları firmalara ayrıca fatura edilmektedir” diye konuştu.

TSE ana oyuncu

Yerli ve milli belgelendirme kuruluşlarının yanında, her şeyden önce devlet kurumu olan TSE’nin bu alanda tüm alt yapısının hazır olduğunu, teknik ve idari personel, makine ekipman, bilgi, donanım konusunda bir eksikliği bulunmamasına rağmen, bu konuda yetkilendirilmemesini eleştiren Karaman, “Otomotiv sanayinde oluşan bu tekelleşmenin ortadan kaldırılması için başta devletimiz olmak üzere, OSD ve TAYSAD yetkililerini göreve davet ediyor, bu konuda kurulan çarkın sonlandırılmasını, yurt dışına giden büyük miktardaki bedellerin yurt içinde kalması için tedbir alınmasını istiyoruz. Akreditasyon kuralları gereği, ikili anlaşmalar uyarınca ve Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı (ISO)’nın kurallarına göre; yasal ve piyasa şartlarını sağlayan her kurum, IATF 16949 konusunda belgelendirme yapabilir. Kalite Birliği olarak bizler biliyoruz ki; CEN ve CENELEC, ISO ve dünyada bulunan tüm kalite organizasyonlarının Türkiye temsilcisi olan, tüm alanlarda akredite olan TSE, bu şartları fazlasıyla sağlamaktadır” dedi.

Karaman, otomotiv alanından faaliyet gösteren ve IATF 16949 konusunda belgesi bulunan 1.100 sanayi kuruluşuna da şöyle seslendi; “Üyesi bulunduğunuz STK’lar nezdinde itiraz edin. Ödediğiniz bedellerin yarısından daha az bir maliyete gelebilecek olan bir yöntem varken, ödediğiniz bedellerin yurt dışına gitmesine itiraz edin. Uygunluk Değerlendirme alanında yıllık ortalama 5 milyar doların bir bölümünü oluşturan bu tekelleşmeye itiraz edin.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER