Canantopolis

Yazmayayım diyorum, ben de herkes gibi güçlünün arkasına takılıp çıkarıma bakayım diyorum ama gel gör ki içimdeki isyankara laf geçiremiyorum. Ayrıca CHP içinden de yazmam için ciddi telkinler geliyor.

Ne yapayım bari ben de yazayım o zaman. 

Seçildiği günden bu yana gündemden düşmeyen bir CHP İstanbul İl Başkanı var. 2 yıl önce doğrudan genel başkan KIlıçdaroğlu tarafından il başkanlığına önerildiğini herkes biliyor. Yine Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla başta eski bir bakan olmak üzere genel başkanın yakınlarındakiler, partinin sözüm ona ağbileri yani iş bitiricileri, bazı belediye başkanları genel merkezin gücünü arkasına alarak canla başla Canan’a çalıştılar. Günahları boyunlarına belki bir Alevi’den kurtulmak istediler. Bu ülkede Ankara’nın etkisini ve baskısını kırmak kolay değil. Tüm bunlara, bu kadar desteğe rağmen Canan seçimi ancak kılpayı kazanabildi. 

CHP’de gücü yeten, yetmeyeni ezip geçerken gücünün yetmediğine ise kapıkulu oluyor. İşte Canan da böyle yaptı. Eski yönetimden kalanları değil bıçakla jiletle kazır gibi kazıdı. Gücünün yetmediğine ise boyun eğdi. Eski yönetimdekiler ne milletvekili, ne belediye başkanı olabildiler. 

Kendisi de sanmayın ki İstanbul’da söz sahibi oldu. Kendisine avantaj sağladığını düşünerek sık sık kadın olduğunu söylemesine bakmayın , gücünün yetmediği abilerinin sözünden hiç çıkamadı. “Ben kadınım” falan diye ortamlarda atıp tuttu ancak seçilebilecek yerden tek bir kadını belediye başkanı adayı gösteremedi. Örneğin Beşiktaş’a yıllarını o ilçeye vermiş değerli kadınlar adaydı ama Bahçelievler’den güzel saz çalan yakışıklı  bir delikanlının getirilip başkan yapılmasına sesini bile çıkaramadı. Ağbilere karşı gelmek olmazdı. Ağbiler kendi adamlarını başkan; çaycılarını, şoförlerini, yakınlarını, dostlarını meclis üyesi yaptılar il başkanının gözüne baka baka. Şimdi anlıyor musunuz o ağbilerin niye Canan’ı bu kadar çok istediklerini. 

Yalakaları, şakşakçıları “İstanbul’un mimarı” diyecek kadar ileri gidiyorlar. Hani İstanbul’u Konstantin’in kurduğunu bilmesek Canantopolis, Fatih’in fethettiğini bilmesek Canan Sultan Mehmet diyeceğiz kendisine. 

Şimdi Canan yine sahnede. Arkasında yine Ankara, yine ağbileri var. Genel Başkan “ültimatom” veriyor ilçe başkanlarına “onu seçeceksiniz” diye. Kendisi ilçe başkanlarının yakınlarına PM’ye girme sözü sözü veriyor. Bildiğiniz siyasi rüşvet. Güç onlarda ve bunu kendilerinden olmayan kendi partilileri için acımasızca kullanıyorlar. 

Bir önceki seçimlerde hezimete uğramış bir İstanbul var. Kimse bunun faturasını Canan’a çıkarmadı. Şimdi yerel seçimlerde İmamoğlu rüzgarına karşın fazladan kazanılan hangi ilçe var? Meclis üyeliklerinde oy artışı ne kadar? Kimse buna bakmıyor mu? 

İşin garip tarafı aklı başında bir CHP’li çıkıp da bunları söyleyemiyor. Benim bu gördüklerimi tek bir parti yöneticisi, tek bir milletvekili, tek bir ilçe başkanı görmüyor mu? Sosyal ortamlarda, Meclis kürsüsünde, TV’lerde Erdoğan’a atıp tutmak kolay. Buyrun kendi partinize de birkaç çift laf söyleyin.

Tarih her zaman güçlünün istediği gibi akmayacak. Ben tüm iyimserliğimle bu kadar baskının bir tepki yaratacağını düşünüyorum. 

Umutluyum

Kalın sağlıcakla...

Nurhan Çetinkaya

YORUM EKLE