Dünyada sadece 11 adet kaldı

Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü, dünyada sadece Kuşadası’nda yetişen ve 11 adet kaldığı tespit edilen "Aydın ölmez çiçeği"nin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını belirterek, koruma altına alınmasını istedi.

Dünyada sadece 11 adet kaldı

Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü, dünyada sadece Kuşadası’nda yetişen ve 11 adet kaldığı tespit edilen "Aydın ölmez çiçeği"nin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını belirterek, koruma altına alınmasını istedi.

Geçmişte birçok medeniyete ev sahipliği yapan Aydın, doğal güzellikleriyle yaban hayatına ve endemik bitkilere de kucak açmaya devam ediyor. Bu çerçevede çalışmalarını yürüten Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), dünyada sadece Aydın’ın Kuşadası ilçesi Kirazlı Dağları’nda yetişen ve sadece 11 tane kaldığı tespit edilen Aydın ölmez çiçeğine dikkat çekti. Sürücü, “Diğer endemik türler gibi Aydın ölmez çiçeği ile ilgili bir Tür Koruma Eylem Planı’nın yapılması, endemik bitkinin geleceği açısından çok önemlidir. Eğer iki elin parmakları kadar kalan bitkiyi koruyamazsak bir tür daha yok olmuş olacaktır" dedi.

1960’lı yıllarda tespit edildi

Aydın ölmez çiçeğinin 1960’lı yıllarda tespit edildiğini anlatan Sürücü, "Milli parkın da bulunduğu Samson Dağları’nda İngiliz botanikçi Davis tarafından 1960’lı yıllarda tespit edilen helichrysum heywoodianum türü Aydın ölmez çiçeği, bölgemizin endemik türlerinden biri olup, IUCN kriterlerine göre (CR) kritik düzeyde tehlike altındadır. Kuşadası ve Milli Park kıyılarında yoğun bir şekilde görülen diğer ölmez çiçeklerle karıştırılan Aydın ölmez çiçeği, yaklaşık 800-900 metre yükseltilerde yetişmektedir. Her sapın ucunda 10-13 minik çiçekten oluşan kümeler odunlaşmış bir gövdeden yükselmektedir” dedi.

“Araştırmalarımız devam edecek”

Bölgenin ekolojik yapısının titizlikle incelenmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Sürücü, “Kuşadası ve çevresinde başta milli park olmak üzere farklı ekolojik yapıları nedeniyle zengin bitki örtüsüne sahip doğal alanlar bulunmaktadır. Aynı zamanda geleneksel tarımın en iyi uygulandığı yerlerden biridir. Kuşadası’nda hem ekolojik alanların hem de tarımsal toprakların korunması için, bu zenginlikleri tehdit edecek ve geri dönülmez tahribat oluşturacak hiçbir faaliyete izin verilmemelidir” şeklinde konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER