Yazının başlığından da anlayacağınız gibi CHP’yi eleştireceğim. Ne ilginçtir CHP’nin demokratlığını anlatmak için bu iki kelimeyi yazının başlığında değil de içinde geçen bir cümlede kullanmak gerekiyor. Çünkü pek inandırıcı olmuyor.
Kim ne derse desin ülkenin sadece siyasi gündemini değil söylemlerini de AK Parti belirliyor. AK Parti, CHP’nin antidemokrat bir parti olduğunu söylerken CHP’nin tarihine gönderme yapıyor. 60-70 yıl öncesine kadar gidiyor. CHP de demokrat olduğunu ispatlamak için hemen “Ülkeye demokrasiyi biz getirdik” diyor. Adam seni kendi minderine çekiyor. Orada iyice dövüyor seni. Demokrat olduğunu ispatlamak için bugünün CHP’sini anlatmıyor, anlatamıyor.
Türkiye, sınırlarının ötesinde çatışmalı bir süreç içinde. Temel argümanı, PYD’nin terör örgütü olduğu ve yaptığının da terörle mücadele olduğu. (Bu konudaki haklılığı/haksızlığı sanırım ilerleyen yıllarda ve hatta yıllara gerek kalmadan ilerleyen aylarda daha net ortaya çıkacak.)
AK Parti, kendi söylemlerini ve politikalarını bir devlet söylemi ve politikası gibi ortaya koymakta çok usta. Bunun için tüm muhaliflerin söylemlerini de devlete karşı bir suçmuş gibi görüp cezalandırıyor. Ağzını açan Silivri’yi boyluyor.
Eee CHP de boş durur mu? Bir televizyon programında “PYD terör örgütü değildir” diyen Parti Meclisi üyesi Erdal Aksünger hakkında hemen soruşturma açıyor. Sevsinler böyle demokrasiyi.
KÜÇÜK REİS
Malum CHP’de kongre mevsimi açıldı. Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkacak babayiğit yok. Genel başkanlığı garanti. Peki mahallelerde, ilçelerde yaşananlar neyin nesi? İstanbul’da ilçe yönetimlerinin haberi olmadan, onların onayından geçmeden yüzlerce kişi üye yapılmış. Kimdir bu üyeler, tanıyan yok.
‘Kayyım’ sözcüğünü eskiden bu kadar sık duymazdık. AK Parti hatırlattı bize. Keşke hatırlatmaz olaydı CHP de hemen İstanbul’da bir ilçeye kayyım atadı. Sebebini sorsan, bilen hem çok hem de yok.
AK Partinin sosyal medya trolleri nasıl istemedikleri paylaşımlara karşı sosyal linçe başvuruyorsa CHP’liler bundan eksik kalır mı? En canlı örneği benim. Her paylaşımımın ardından tehditler, hakaretler geliyor.
AK Parti’de herkes bunu Reis’e dayandırarak yapıyor. CHP’de ise Kılıçdaroğlu’na dayandırsalar yine iyi. İstanbul İl Başkanı CK da yeni Reis olarak çıktı karşımıza. Üyelerle oynamalar, kayyım atamalar, kendini fetişleştirmeler… Hal böyle olunca da hırçın ve agresif bir taraftar topluluğu çevresinde kümeleniyor. Bildiğiniz küçük Reis.
Benim siyasette öğrendiğim bir şey var. Sesi daha çok çıkan, çevresinde hırçın taraftarlar toplayanlar her zaman kazanmıyor.
Görelim bakalım CHP’nin demokrasiyle imtihanı olan kongreler süreci nasıl geçecek?
Haydi kalın sağlıcakla…
Bizler, partimizin yok oluşunu seyredecek miyiz yoksa mücadele edecek miyiz??? Öne çıkan gençlerimiz var gördüğüm, onlara güveniyorum ve inanmak istiyorum ki "AKP" ye dönüşmeyelim.