Diaspora ya Buradaki Hayatımızı Kolaylaştırsın yada Gölge Etmesin

Arkadaşım, dostum Sahak Maşalyan, Türkiye Ermenileri’nin 85. Patriği seçildi. Böylece 12 yıllık vekaleten yürütülen patriklik dönemi ve belirsizlik sona erdi. 

Seçim süreci tartışmalarla geçti. Adayların süreci daha olgunlukla sürdürmelerini temenni ederdik ama ülkedeki genel atmosfer bizim toplumumuzu da etkilemiş olmalı ki bunu başaramadılar. Bir de boykotçular vardı ki onların tam olarak nasıl bir çözüm önerdiklerini halen bilmiyorum. 

Süreç bitti ve Maşalyan patrik seçildi. Toplumumuz için yeni bir dönem başladı. 

Biz burada, Türkiye’de yaşıyoruz. Ayrımcılığa uğrasak da, bazen görmezden gelinsek de anavatanımız burası. Zaman zaman bizim için güzel gelişmeler de oluyor. Geçen dönem ayrı ayrı partilerde 3 milletvekiliyle TBMM’de temsil edildik. 

Umutlandık. Bir sonraki dönem milletvekillerimizin yanı sıra belediye başkanlarımız da olabilirdi. Temsil hakkını maalesef iyi kullanamadık. Bu dönem temsil sayımız iki milletvekiline düştü. Biri de İstanbul’dan alınarak partisi tarafından sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar Ermeni’nin yaşadığı Diyarbakır’a gönderildi. 

Çuvaldızı başkalarına batırmadan önce iğneyi kendimize batıralım. Temsil hakkını layıkıyla değerlendirebilseydik böyle mi olurdu? Ayrışmak yerine birleşseydik, ortak refleksler geliştirseydik böyle mi olurdu?

Sorunlarımız elbette var. Kağıt üzerinde hepimiz eşit vatandaşız. Hepimizin eşit oyu var ama kamu imkanlarından hepimiz eşit faydalanmıyoruz. Kamu görevlisi olamıyoruz. Fakat bu sorunu sadece biz yaşamıyoruz. Alevi bir vali ya da emniyet müdürü var mı? Bu sorunları kendimiz aşacağız. 1915’te kalarak bunu aşmamız mümkün değil. 

Maşalyan’ın patrik seçilmesinin ardından eleştiriler biter, toplum birlik olur diye düşünüyorduk ama hak getire… Toplumumuzu Meclis’te temsil eden milletvekilimiz kalkıp Maşalyan’ın devlet büyüklerine teşekkür etmesini eleştiriyor. Kendisini tanımadığını söylüyor. O kişiye ve partisine yönelik eleştirilerimizi başka bir yazıya saklayalım.

Bu yazıda ben de Patrik Maşalyan gibi diasporayı eleştirmek istiyorum. Diasporadakiler görece rahat koşullarda yaşıyorlar. Biz vatanımızda, Türkiye’de yaşıyoruz. Burada üretip ve kazanıp, burada hayatımızı idame ettiriyoruz . Bizden ne yapmamızı bekliyorlar? isyan bayrağı mı çekelim? Tası tarağı toplayıp buralardan çekip gidelim mi? Buralardaki kültürel, ekonomik, tarihsel birikimlerimizi bırakıp gidelim mi? 

Bir şeyler yapmak istiyorlarsa burada yaşayan zengin Anadolu kadim kültürünün temsilcileri biz  Ermenilerin yaşamını kolaylaştıracak işler yapsınlar. Ya da gölge etmesinler yeter. 

1915, ABD’den, Fransa’dan, İsrail’den ya da başka bir ülkeden önce benim sorunum. Kendi kirli tarihleriyle hesaplaşmayanların bizim acılarımız üzerinden Türk devletini köşeye sıkıştırmak istemelerini öncelikle Türkiye’de yaşayan bir Ermeni olarak ben kabul etmiyorum, edemiyorum. 

Son söz olarak, Sahak Maşalyan’ın patrik seçilmesi beni umutlandırdı. Bunu Maşalyan’ın bir arkadaşı, dostu olarak değil bu topraklarda yaşayan ve yaşamaya devam etmekte eşit yurttaşlık haklarını kararlı bir Ermeni olarak söylüyorum.

Kalın Sağlıcakla 
 

YORUM EKLE