Gerçek bir doktordan, gerçek bir hikaye

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Boğan, “Doktor İbrahim Efendi” adlı kitabını Düzce üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar’a hediye etti.

Gerçek bir doktordan, gerçek bir hikaye

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Boğan, “Doktor İbrahim Efendi” adlı kitabını Düzce üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar’a hediye etti.

“İbrahim’in durumu seni sakın karamsarlığa sürüklemesin. İbrahim belki yıllar sonra bu kitabı eline aldığında eski günleri mütebessim bir şekilde anımsayacak” sözleriyle Türkiye’de ki Hekim ve sağlık çalışanlarının sorunlarını ve sağlık sistemini gerçekçi bir dille aktaran Akademisyen Yazar ve Hekim Doç. Dr. Mustafa Boğan, “İbrahim Efendi” romanı ile sağlık alanını gelecek kuşaklara tanıtıyor.

Yıllarca deneyimlediği sağlık alanını ‘Doktor İbrahim Efendi’ romanında, “Çünkü ölüm gibi ağır bir olay saygıyı hak ediyordu. Küfretmek, etrafa saldırmak, camı çerçeveyi indirmek, hekim ve sağlık çalışanlarına fiziksel ve sözel şiddet uygulamaktan ziyade hüzünlenmeyi, sakince tefekkür etmeyi hak ediyordu bu durum. Yalnızca yakınlarının değil yüzlerce ölüm gören kendisinin de tefekkür etmek, ölümü kabullenmek, belki ondan dersler almak, oyalanıp durduğu hayatta bu gerçeğin varlığını hissetmeye ihtiyacı vardı” şeklinde etkileyici ve sürükleyici bir anlatımla kaleme alan Mustafa Boğan, Gaziantepli olduğunu, eğitim hayatını ve çalışma hayatının büyük bir kısmını Gaziantep’te geçirdiğini söyledi. Doç. Dr. Mustafa Boğan, yaklaşık 3 yıl da Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı’nda Öğretim üyesi olarak görev yaptığını söyledi.

“Hayatı Okumayı Becerebilirsek, Her Şey Bizi Yazmaya Teşvik Eder”

Uzun yıllardır yazma isteğinin olduğunu vurgulayan Boğan, “Yazmak uzun yıllardır istediğim ancak koşullarım nedeniyle belki biraz da bahanelerim nedeniyle ertelediğim bir mesaiydi. Son iki yıldır ciddi manada uğraşmaya başladım. Teşvik konusuna gelecek olursak; aslında hayatı okumayı becerebilirsek her şeyde yazmaya teşvik edecek unsurlar bulabiliriz diye düşünüyorum; ama özellikle okuduğum kitaplardan ve yazarlardan esinlenerek yazmaya başladığımı söyleyebilirim. Yazı yazabilmek, üretebilmek aslında insanın ihtiyaçlarının sonucu olduğunu düşünüyorum. Kelimelere gebe olan düşüncelerin ve hislerin dışa vurumudur yazmak. Ben de hekim ve sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu durumu bir hekim gözünden aktarmak, duygularımızı okuyucuya yansıtmak için yazmayı amaçladım” dedi.

“Romanımı gerçek olaylardan yola çıkarak kaleme aldım”

Doktor İbrahim Efendi romanının gerçek olayların gözlemlenerek kaleme alındığının altını çizen Mustafa Boğan, “Aslında kitap yalnızca bir kişiye ait bir hayat hikayesi değil. Etrafımda dinlediğim, gördüğüm ve şahit olduğum olayları Doktor İbrahim Efendi üzerinden kurgulamaya çalıştım. Ve bu karakter tüm hekim ve sağlık çalışanlarını temsil ediyor. Biraz karamsar bir öykü olduğunu ben de itiraf edebilirim. Ancak yazım aşamasında görüştüğüm tüm meslektaşlarım, ekip arkadaşlarım bana hep aynı şeyi aktardılar. Ben de belki sağlık hizmetleri dışında çalışan insanlara abartılı gibi gelecek diye kaygılandığım bu serüvenin aslında abartılı olmadığına, gerçekliği yansıttığına kanaat getirdim. Kitabın asıl hedef kitlesi sağlık çalışanlarından ziyade onların sağlık çalışanı olmayan yakınları, komşuları, arkadaşları kısaca hastaneye yolu düşen herkestir” ifadelerini kullandı.

“Yazmak benim için vazgeçilmez bir durum”

Yazmanın kendi için çok önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Boğan, “Yazmak belki de diğer tabirle üretebilmek hem akademik kimliğim hem de yazar kimliğim açısından vazgeçilmez bir durum. Tüketim çağı olarak da adlandırılan yaşadığımız şu dönemde eğer üretemezsem hayatın anlamını, anın güzelliğini kaçıracağımı düşünürüm. O yüzden yazmak her daim hayatımın olmazsa olmaz bir parçası olacak. Hislerime gelecek olursak şimdilik iki çocuk babası olarak karşınızdayım, onların büyüyüp bu kitabı ellerine alması ve bu kitabın daha çok kişiye ulaşabilmesi benim için gerçek gurur kaynağı olacaktır. Böyle bir eser ortaya koymak beni mutlu etti gerçekten” şeklinde konuştu.

“Devamı gelecek, çocuklara yönelik kitabımın da sonuna yaklaşıyorum”

Çalışmaya, yazmaya ve üretmeye devam edeceğini söyleyen Boğan, “Evet, aslında ilk kitabımdaki Doktor İbrahim Efendi metaforunu bu kitapla beraber kapatmadım. Devam eden diğer çalışmalarımda da Doktor İbrahim Efendi karakteri yine olacak. Bu kitabın devamı niteliğinde bir roman daha planladım. Büyük oranda da tamamladım; ancak bunu önümüzdeki yıllarda yayınlamayı düşünüyorum. Aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm aramak noktasında en önemli evrenin çocukluk çağı olduğunu ve çocuklarımızı doğru yetiştirebilirsek meyvelerini de uzun vadede toplum olarak hep beraber alabileceğimizi düşünüyor. Bu sebeple bir tane de çocuk kitabı tasarladığımı ve çalışmalarımın büyük çoğunluğunu bitirdiğimi de burada ilk ağızdan okurlara vermiş bulunalım” dedi.

Kendisine ve “Doktor İbrahim Efendi” kitabına gösterilen ilgi ve alakadan dolayı duyduğu memnuniyetini dile getiren Doğan, “Teşekkür ederim, çok kibar bir ekipsiniz. Umarım toplum olarak hep beraber sağlıklı barış içinde ve üreterek güzel günler yaşarız. Tekrardan Düzce Üniversitesi İletişim Tanıtım Koordinatörlüğü ekibine teşekkür ederim” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER