Yunus Emre Enstitüsü tarafından Suriye’nin Azez şehrinde savaş mağduru vatandaşlar için toplumda ruh sağlığına ve sosyal kalkınmaya yönelik farkındalık oluşturulacak.
Yunus Emre Enstitüsü, Suriye Güvenli Bölge Psikolojik ve Sosyal Kalkınma Projesi’ni hayata geçiriyor. Enstitü, bölgedeki üniversitelerden seçilen rehberlik ve psikolojik danışmanlık, psikoloji, sosyoloji ve özel eğitim bölümleri öğrencileriyle birlikte Suriye toplumu gerçekliği ve problemlerine çözüm yolları bulmayı amaçlıyor. 2023-2025 yılları arasında tamamlanması hedeflenen projenin tanıtım toplantısı Azez’de bulunan Yunus Emre Enstitüsü Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Toplantıya çok sayıda STK temsilcisi, üniversite temsilcileri, bürokratlar ve vatandaşlar katıldı.
“Çalışmalarla yalnızca Suriye değil, dünyaya bu bölgeyle ilgili bilgiler sunmuş olacaksınız”
Yunus Emre Enstitüsü Suriye Koordinatörü Fikret Çıtak, konuşmasına Suriye Güvenli Bölgesi Psikolojik ve Sosyal Kalkınma Projesine katkı ve ilgilerden dolayı teşekkür ederek, “İnşallah bugün, üniversite öğrencilerimizle beraber bir kırılma noktası yaşıyoruz. Gençler, sizler bu toprakların en kıymetli hazinesisiniz. Bundan dolayı sizler inşallah bu projeyle birlikte Suriye Güvenli Bölgesinde yapmış olduğunuz çalışmalarla yalnızca Suriye değil, dünyaya bu bölgeyle ilgili bilgiler sunmuş olacaksınız. Bizler inanıyoruz ki, Suriye Güvenli Bölgesinden başlayarak tüm Suriye’de ve insanlık aleminde adalet ve merhamet temelli insana yaraşır bir dünya kurmanın kaygısını, kavgasını ve mücadelesini veriyorsunuz. İnşallah projemiz hayırlara vesile olur. Hepinizi tebrik ediyorum, teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
“Proje geleceğe ışık tutacak”
Yunus Emre Enstitüsü Başkan Yardımcısı Kutalmış Yalçın, Yunus Emre Enstitüsünün dünya çapında 84 yurt dışı temsilciliği açtığını hatırlatarak, “Güvenli bölgedeki faaliyetlerimiz ise Azez, Afrin ve El-Bab kültür merkezleri olmak üzere bir yandan devam etmektedir. Bugün burada bulunmamızın en önemli nedeni ise meskur bulunan üniversitelerin paydaşları, YEE işbirliğinde Aile, Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın temsilcileri ile birlikte psikolojik ve kalkınma destek programının tanıtımını yapmış bulunuyoruz. Bu program kendi içerisinde birtakım nitel ve nicel verilere dayanan saha araştırmalarını barındırmaktadır. Geleceğe ışık tutacak olan bu projenin neticesinde önemli sayısal verileri vatandaşlarımızla paylaşma imkanı yakalamış bulunacağız” diye konuştu.
“Türkçe’nin birleştirici gücü Suriye’de olduğu gibi dünya çapında da karşımıza çıkmış bulunmaktadır”
Yunus Emre Enstitüsünün Türk dilini, kültürünü, sanatını ve tarihini dünya çapında tanıtılması için faaliyetler gerçekleştirdiğini ifade eden Yalçın, “Türkiye ile bağ kuran dost, insan sayısını artırmaya yönelik çalışmaktadır. ‘Türkçe Birleştirir’ sloganını uzun yıllar kullanıyoruz. Bu sloganın gereği olarak da Türkçe’nin birleştirici gücü Suriye’de olduğu gibi dünya çapında da karşımıza çıkmış bulunmaktadır” dedi.
Proje toplantısı piyano dinletisi ve katılımcıların aile fotoğrafı çekilmesinin ardından sona erdi.