Türkiye’de coğrafi işaret müracatı bu yılın 11 ayında 411’e ulaştı

Antalya Ticaret Borsası ile Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen “Sizin Oraların Nesi Meşhur?” programında “Türkiye’de ve Dünyada Coğrafi İşaretli Ürünlerin Önemi ve –e Ticaret” konuşuldu. Gürsel Cingöz moderatörlüğünde online düzenlendi.YÜCİTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, yöresel ürünlerin coğrafi işaret tescili ile korunabildiğini anlatırken, “Coğrafi işaretlerin kırsal kalkınmada önemli faydaları var. Haksız rekabeti önlüyor, dış pazarlara ulaşmayı kolaylaştırıyor” dedi. Tekelioğlu, 2015 yılının coğrafi işaret konusunda kırılma noktası olduğunu belirterek, “Türkiye’de coğrafi işaret için yılda ortalama 20 başvuru olurken, bunlardan ortalama 10’u tescil alıyordu. 2015’te 39 olan başvuru sayısı 2016’da 93’e, 2017’de 242’ye, 2018’de 228’e, 2019’da 202 ve bu yılın 11 ayında 411’e ulaştı” diye konuştu.

Türkiye’de coğrafi işaret müracatı bu yılın 11 ayında 411’e ulaştı

Antalya Ticaret Borsası ile Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen “Sizin Oraların Nesi Meşhur?” programında “Türkiye’de ve Dünyada Coğrafi İşaretli Ürünlerin Önemi ve –e Ticaret” konuşuldu. Gürsel Cingöz moderatörlüğünde online düzenlendi.YÜCİTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, yöresel ürünlerin coğrafi işaret tescili ile korunabildiğini anlatırken, “Coğrafi işaretlerin kırsal kalkınmada önemli faydaları var. Haksız rekabeti önlüyor, dış pazarlara ulaşmayı kolaylaştırıyor” dedi. Tekelioğlu, 2015 yılının coğrafi işaret konusunda kırılma noktası olduğunu belirterek, “Türkiye’de coğrafi işaret için yılda ortalama 20 başvuru olurken, bunlardan ortalama 10’u tescil alıyordu. 2015’te 39 olan başvuru sayısı 2016’da 93’e, 2017’de 242’ye, 2018’de 228’e, 2019’da 202 ve bu yılın 11 ayında 411’e ulaştı” diye konuştu.

TİGEM Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece, yöresel ürünlerin kırsal kalkınma ve biyoçeşitliliğe olan katkısına dikkat çekti. Bakanlığın yöresel ürünler ve coğrafi işaretlerle ilgili çalışmalarını anlatan Işıkgece, coğrafi işaretli ürünlerin yönetişimi ve denetimiyle ilgili çalışmalarda sona yaklaşıldığını bildirdi. Işıkgece, “Logo kullanımı, bilinç, üretim şekliyle alakalı standardizasyon, satın alan kişilerin konuya hakimiyeti ve bu konuda kontrol mekanizmalarını oluşturmaları çok önemli. Yönetişim ve denetimiyle ilgili gerekliliklerin kamu tarafından sağlanması gerekiyor” dedi. Işıkgece, yöresel ürünlerle ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı’nın anket yaptığını ve tüketicilerin çoğunluğunun yöresel ürünlere yüzde 15 daha fazla ödeyebileceğini dile getirdiğini kaydetti. Işıkgece, Dijital Tarım Pazarı (DİTAP) ile de dijital ortamda yerel ve coğrafi işaretli ürünlerin markalaşması, yöresel ürünlerin bölgesinde yok olmaması, kırsal kalkınmanın sağlanması ve bölgede ekonomi yaratması adına çalışmalar yapıldığını kaydetti.

“Potansiyelimiz hiçbir yerde yok”

YÜCİTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, yöresel ürünlerin coğrafi işaret tescili ile korunabildiğini anlatırken, “Coğrafi işaretlerin kırsal kalkınmada önemli faydaları var. Haksız rekabeti önlüyor, dış pazarlara ulaşmayı kolaylaştırıyor” dedi. Tekelioğlu, 2015 yılının coğrafi işaret konusunda kırılma noktası olduğunu söylerken, “Türkiye’de coğrafi işaret için yılda ortalama 20 başvuru olurken, bunlardan ortalama 10’u tescil alıyordu. 2015’te 39 olan başvuru sayısı 2016’da 93’e, 2017’de 242’ye, 2018’de 228’e, 2019’da 202 ve bu yılın 11 ayında 411’e ulaştı” diye konuştu.

Coğrafi işaret tescilinde üretici birliklerinin payının yüzde 2, TOBB’un payının yüzde 43 olduğunu bildiren Tekelioğlu, ulusal varlıklara sahip çıkmada TOBB’u takdir ettiklerini kaydetti. Tekelioğlu, üreticilerin sistemde olmamasının çok büyük eksiklik olduğunu söyledi. Tekelioğlu, coğrafi işaretin gıda güvenliğinin teminatı olduğunu söyleyerek, “Pandemi hem tarımın hem de coğrafi işaretlerin önemini öne çıkardı. Tarım demek coğrafi işaret demek. Gelecek coğrafi işaretlerde ama bizim sistem kurmamız lazım. Sadece tescil almak bir şeye yaramaz” dedi. Türkiye’nin olağanüstü coğrafi işaret potansiyeli ile destan yazabileceğini ifade eden Tekelioğlu, “Bu ülkenin Cİ potansiyeli dünyanın hiçbir yerinde yok. Ancak doğru düzgün çalışan bir Cİ sisteminin kurulmasına ihtiyaç var. Sistemi iyi kurarsak marka ürünlerimiz ortaya çıkar” dedi.

TOBB’un gündeminde

TOBB Başkan Danışmanı Hasan Çağlayan Dündar, yöresel ürünleri koruyabildiğimiz sürece gelecek nesillere aktarabileceğimizi belirtirken, bunun için coğrafi işaretin önemini vurguladı. Coğrafi işaret deyince üç ismin akla geldiğini kaydeden Dündar, Yavuz Tekelioğlu’nun coğrafi işaret konusunda toplumu aydınlattığını, Ali Çandır başkanlığındaki Antalya Ticaret Borsası’nın YÖREX’i hayata geçirerek yöresel ürünleri sahiplendiğini ve Ayşe Ayşin Işıkgece’nin coğrafi işaretlerin bu seviyeye gelmesinde çok büyük emeği olduğunu söyledi. Dündar, coğrafi işaretin TOBB’un ana gündem konularından biri olduğunu anlatırken, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun oda ve borsalara bölgelerindeki yöresel ürünleri sahip çıkmaları için her fırsatta çağrıda bulunduğunu söyledi. Dündar, 611 coğrafi işaretin 251’ini oda ve borsaların tescil ettirdiğini, oda ve borsaların 163 başvurusunun da değerlendirmede olduğunu bildirirken, çaba gösteren herkese teşekkür etti. TOBB’un katkılarıyla Antalya Ticaret Borsası’nın düzenlediği Yöresel Ürünler Fuarı’nın marka haline geldiğini söyleyen Dündar, son yıllarda YÖREX’te ulusal marketlerle yerel üreticilerin bir araya getirilerek iş bağlantısı sağlandığına dikkat çekti. Dündar, “Bu sayede çok sayıda coğrafi işaretli ürün market raflarında yerini aldı” dedi.

PTT AVM CEO’su Hakan Çevikoğlu, yöresel ürünlere bir talep olduğunu ancak coğrafi işaretli ürünlerin yeterince bilinmediğini söyledi. Kargo ile artık Antalya’dan bir ürünün Belçika’ya 2-3 gün içerisinde ulaştırıldığını belirten Çevikoğlu, TOBB ile başlattıkları projenin önümüzdeki günlerde lansmanını gerçekleştireceklerini bildirdi. Çevikoğlu, kültürümüzü dünyaya tanıtmak açısından yöresel ürünlerin iyi bir potansiyel olduğunu ifade etti.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER