Âşıklık geleneğinin güncel durumu Atatürk Üniversitesi’nde konuşuldu

Atatürk Üniversitesinin Paydaşı Olduğu Unesco Türkiye Milli Komisyonunun Kuruluşunun 70. Yılı Ve Âşıklık Geleneğinin Unesco İnsanliğin Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine Kaydının 10. Yılı Vesilesiyle “Âşıklık Geleneğinin Güncel Durumu” İstişare Toplantısı Programı Atatürk Üniversitesinin Ev Sahipliğinde Gerçekleşti.

Âşıklık geleneğinin güncel durumu Atatürk Üniversitesi’nde konuşuldu

Atatürk Üniversitesinin paydaşı olduğu UNESCO Türkiye Milli Komisyonunun Kuruluşunun 70. Yılı ve Âşıklık Geleneğinin UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine Kaydının 10. Yılı vesilesiyle “Âşıklık Geleneğinin Güncel Durumu” İstişare Toplantısı Programı Atatürk Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleşti.

Kültür Merkezi Mavi Salonda düzenlenen programa, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın yanı sıra, Vali Okay Memiş, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Eski MHP Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Serkan Emir Erkmen, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz, akademisyenler ve aşıklar katıldı.

Rektör Çomaklı: “Âşıklık Geleneği Yok Olma Tehlikesi Yaşıyor”

Âşıklık Geleneğinin Güncel Durumu İstişare Toplantısının açılış konuşmaları kısmında konuklara hitap eden Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Sanayileşme, hızlı şehirleşme ve iletişim ağının genişlemesinin, yüzlerce yıllık geçmişe sahip bulunan kültür unsurlarının değişim ve dönüşüm sürecini hızlandırdığını belirterek, kimi zaman ise onları çözülme ve yok olma tehlikesiyle baş başa bıraktığını söyledi.

Milli kültürümüzün asli unsurlarından biri olan âşıklık geleneğinin de böyle bir süreci yaşadığına vurgu yapan Rektör Çomaklı, bu nedenle “Âşıklık Geleneğinin Güncel Durumu” istişare toplantısının Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde yapılıyor olmasını değerli ve anlamlı bulduğunu ifade etti.

Çomaklı: “Erzurum’un da içinde bulunduğu Kuzey Doğu Anadolu kültür dairesi, tarih boyunca geleneğin en güçlü temsilcilerini yetiştirmiş, milletimizin estetik zevkinin gelişmesine ciddi katkılarda bulunmuştur. Emrah ve Sümmani gibi geleneğin en güçlü iki ismini yetiştiren Erzurum bugün de biraz önce bahsettiğim gelişmelere rağmen geleneğin yaşatılması için çaba harcamaktadır.

“Âşıklık Geleneği Atatürk Üniversitesinde Ders Olarak Okutuldu”

Ayrıca, XX. yüzyılın önde gelen aydın ve bilim adamlarından biri olan Prof. Dr. Mehmet Kaplan’ın, Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesinin kurucu dekanı olarak 1958 yılında Erzurum’a gelişi ve halk bilimini üniversiteye bir disiplin olarak yerleştirmesiyle başlayan süreçte âşık edebiyatı, aydınların ve eğitimcilerin gündemine kalıcı bir biçimde oturmuş, milli kültürle ilgilenen kişi ve kurumların araştırma alanlarından biri haline gelmiştir. Altmış yılı aşan bu süreçte âşıklık geleneği Atatürk Üniversitesinde ders olarak okutulmuş, konuyla ilgili lisans, yüksek lisans ve doktora tezleri hazırlanmış, onlarca kitap ve makale yayımlanmış, bildiriler sunulmuştur. Üniversitemiz, bunlarla da kalmayarak âşıklık geleneğinin yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması adına gerektiği her yerde destek olmuş, böylece kuruluş günlerinde üstlendiği misyonunu sürdürmüştür.

Bugün de UNESCO Türkiye Milli Komisyonunun organize ettiği önemli bir toplantı için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Böylesine anlamlı bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum. Alanın uzmanlarının yapacağı müzakere ve değerlendirmelerden âşıklık geleneği adına önemli kazanımların elde edilmesini ümit ve temenni ediyor, sizleri kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.

Mehmet Sekmen: “Geleneklerimizi Gelecek Kuşaklara Aktarmak İçin Yaşayıp Yaşatacağız”

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ise UNESCO’ya Erzurum’dan söz ettirmenin zamanı geldiğini belirterek, şehirde tarih barındığının altını çizdi.

Sekmen: “Haşmetiyle ayakta duran bin yıllık eserleri gözlerimizle görüyoruz. Bunlara sahip çıkıp korumalıyız. Sadece somut değil somut olmayan kültürel mirasımıza da sahip çıkmalıyız. Bizim aşıklarımız neden devlet sanatçısı olmuyor? Aşıklar kürsüsü önerisi çok doğru bir tespit hemen bu çalışmalara başlayacağız. Âşıklık geleneğinin gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için bu geleneğinin temsilcilerinin de sanatçı unvanı almaları gerek. Erzurum Kalesi’nde yapılan tarihi bir binayı da aşık temsilcilerimize tahsis ederek, âşıklık geleneğini yaşayıp yaşatacağız” dedi.

“Erzurum’da Sözlü Kültür Son Derece Etkili”

Cumhuriyetin temellerinin atıldığı şehir olan Erzurum’da sözlü kültür ve Âşıklık geleneğinin son derece etkili olduğu söyleyen Vali Okay Memiş, Erzurum’un aynı zamanda da müthiş bir tarihi ve kültürel mirası taşıyan bir şehir olduğuna vurgu yaptı.

Erzurum’un Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşının başlatıldığı yer olarak tarihe adını yazdırdığını ifade eden Vali Okay Memiş şunları ifade etti: “Çifte Minareli Medrese, Yakutiye Medresesi, Ulu Cami, Erzurum Kalesi ve Üç Kümbetler bizim için çok değerli. Bir İstanbul için Sultanahmet Meydanı ne kadar değerliyse, bu alan da bizim için o kadar değerli. Bizi Erzurum yapan bu eserlerin yanında Âşıklık geleneği de aynı derecede öneme sahip. Bu geleneğin korunup yaşatılması amacıyla çalışma yapan herkese teşekkür ediyorum.”

2-4 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen “Âşıklık Geleneğinin Güncel Durumu” İstişare Toplantısı daha sonra gerçekleştirilen oturumlarla devam etti.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER