’Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Artırılması Projesi’ tanıtım toplantısı online olarak gerçekleştirildi

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ’Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Artırılması Projesi’ tanıtım toplantısına katıldı. Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, "Bin 300’ü aşkın çocuk bakım kuruluşundan 14 bine yakın çocuğumuza hizmet vermekteyiz" dedi.

’Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Artırılması Projesi’ tanıtım toplantısı online olarak gerçekleştirildi

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ’Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Artırılması Projesi’ tanıtım toplantısına katıldı. Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, "Bin 300’ü aşkın çocuk bakım kuruluşundan 14 bine yakın çocuğumuza hizmet vermekteyiz" dedi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, online (çevrimiçi) gerçekleştirilen, "Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması Operasyonu" programına katıldılar. Programda Türkiye’nin erken çocukluk eğitimine yönelik 10 senelik yatırımları ve desteklerinin yanı sıra gelecekte neler yapılacağı konuşuldu.

Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, bu projeyle birlikte 2025 yılına kadar devam edecek ve 300 milyon Euro’yu aşacak proje desteğin sağlanmış olacağını ifade etti.

2007/2017 yılları arasında yürütülen projede 800 bin vatandaşa ulaşıldığını ve 936 projenin yönetildiğini dile getiren Bakan Zümrüt Selçuk, "İnşallah bu ikinci dönemde de yönettiğimiz projelerle de vatandaşlarımıza da daha fazla hem eğitimde istihdamda sosyal kapsayıcılıkta yeni imkanlar sağlayacağımıza inanıyorum. Eğitim konusunda inanıyoruz ki erken çocukluk döneminde biz neslimizin devamı ve geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımıza yönelik uyguladığımız sosyal politikalarımızı Cumhurbaşkanımızın Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle hep devlet politikası haline getirdik. Şu anda 23 milyona yakın çocuğumuzu aileleriyle birlikte içine alan yeni bir vizyon ortaya koyduk. Ülkemizdeki tüm çocukların korunmasını haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasını amaçlıyoruz. Varlığımızın esası olan çocuklarımızın mümkün olduğunca aile ortamında aile sıcaklığında bireyler olarak yetişmeleri için de birçok programımız da hayata geçirdik. İnanıyorum ki bu projemizde büyük bir ivme yakalayacağız. Eğitimle de çocuklarımızın sahip olduğu kabiliyetleri ortaya çıkaracağız. 0-6 yaş dönemi çocuklarımızın zihninin berrak olduğu öğrenmeye daha açık olduğu bir dönem ve bu dönemde çocuklarımıza ne kadar ulaşabilirsek hayata ne kadar hazır hale getirebilirsek hayatın geri kalan kısmında da o kadar öz güvenli hayata karşı dirençli hale gelebilecekler" ifadelerini kullandı.

"Bin 300’ü aşkın çocuk bakım kuruluşundan 14 bine yakın çocuğumuza hizmet vermekteyiz"

Koruma altındaki çocuklara sosyal ve ekonomik desteklerin sürdüğünü söyleyen Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, "Bugün ailesi yanında sosyal ekonomik desteğinden yararlanan 131 bin çocuğumuz bulunmakta. 0-6 yaş grubunda ise 131 bin çocuğumuzun 35 bini oluyor. Dolayısıyla 35 bin çocuğumuzu aile yanında SET vererek desteklemekteyiz. Okul destek projesiyle de okulda ve okul dışındaki zamanda yetenek ve kabiliyetlerin en uygun programlar sunmaktayız. Böylelikle çocuklarımızı sadece akademik açıdan değil sosyal kültürel sanatsal ve sportif alanda da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Şartlı eğitim yardımlarımızla çocuklarımızın okullarına devam etmesi koşuluyla ailelerine desteklerde bulunuyoruz. Buradan da kız çocuklarımıza pozitif ayrımcılık yaptığımızı belirtmek isterim. Bu programda da 2020 yılında 2.6 milyon çocuğumuz için 730 milyon liralık ödemeyi de gerçekleştirmiş olduk. Ayrıca Türkiye çapındaki sosyal dayanışma ve yardımlaşma vakıflarımız aracılıyla da 81 ilimizdeki tüm ilçelerimizdeki dezavantajlı kesimleri ailelerimize ve çocuklarımıza yönelik sosyal yardımlarımız kesintisiz biçimde sürdürmekteyiz. MEB ile yakın iş birliği içinde eğitim materyali yardımı, ücretsiz ders kitabı yardımı, öğrenme barınma taşıma yardımı ve engelli öğrencilerimizin okullara ücretsiz taşınması için eğitim için özelleştirilmiş pek çok sosyal yardım programını da uyguluyoruz. Çocuklarımız da eskisi gibi yurtlarda değil ev tipi yapılarda yaşıyorlar. Evlatlarımızın bakımını da çocuk evleri ve çocuk evleri sitelerinde aile sıcaklığında yürütüyoruz. Bugün bin 300’ü aşkın çocuk bakım kuruluşundan 14 bine yakın çocuğumuza hizmet vermekteyiz" şeklinde konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ise çocukluk döneminin son derece kritik ve üzerinde önemle durulması gereken bir dönem olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:

"Bu dönemin ömrümüzün en değerli ve hassas dönemi olduğunun farkındayız. Bir çocuğun kimliğinin inşasının kişiliğinin inşasının temellerinin aslında atıldığı dönemlerin gelecekte de ne kadar da etkili olduğunun bilincindeyiz. Elbette bu nedenle de çocuklarımızın bilişsel gelişimi duygu gelişimi motor gelişimi üzerinde son derece yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Çocuğu sadece kendisiyle bağlantılı olarak değil aynı zamanda bulunduğu eko sistemdeki aktörler paydaşlar itibariyle de desteklemeye çalışıyoruz. Arkadaşlık grupları aileler okul çevresi sosyal çevre bunların içinde başında yer alıyoruz. Bu bilinçle de çocukluk dönemi için çok farklı projeler yürütüyoruz MEB olarak. Ancak bu tür kapsamlı ve kapsayıcı projeler bizim için ayrı bir önem taşıyor. Erken çocukluk eğitiminde kalite ve erişimin artması sadece proje çerçevesinde yer alan okullar bağlamında değil aynı zamanda burada edinilen deneyim birikim sayesinde diğer okullarımızda da hayata geçecek alt projeleri de beraberinde getiriyoruz. Avrupa Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti ortak finansmanı ile uygulamaya konulan bu projenin amacı elbette bizim 2023 eğitim vizyonuyla ortaya koyduğumuz amaçlarla doğrudan doğruya örtüşüyor. Özellikle dezavantajlı çocuklara yönelik bu kapsayıcı yaklaşım bizi de mutlu ediyor."

"Bu projenin de kendisini de aşan çok büyük hedefleri ve hayalleri beraberinde taşıdığını rahatlıkla söyleyebiliriz"

Projenin 20 ilde uygulanacağını aktaran Bakan Ziya Selçuk, "Bu 20 şehre Türkiye’de temsil anlamında gayet uygun bir çerçeve diye de düşünüyoruz. Yaz anaokulu uygulamaları gezici öğretmen uygulamaları çeşitli merkezlerde oyun odalarının kurulması ana sınıflarının oluşturulması, oyun parklarının kurulması bütün bunlar aslında bizim için proje dokümanında yer alan içerikler gibi görülse de her biri oyun parkının her biri oyun sandığının bir çocuğun hayatını nasıl renklendireceği, nasıl dönüştüreceği onun yüzündeki gülümsemeyi nasıl artıracağı düşünülürse aslında bu projenin de kendisini de aşan çok büyük hedefleri ve hayalleri beraberinde taşıdığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu proje içerisindeki bütün içeriklerin MEB’in diğer çalışmalarıyla da ilişkilendirilerek daha zenginleştirileceğine olan inancım tamdır" açıklamalarına yer verdi.

’Okuyan Balık’ portalı

İnternet üzerinden bir ’Okuyan Balık’ isimli bir portalın oluşturulduğunu söyleyen Ziya Selçuk, "Oraya çok sayıda çocuk kitabını yerleştirip sesli kitaplar, dijital okuma kitapları şeklinde kaynakları sunmaya devam ediyoruz. bu projeyle de bu kaynaklarımız çok daha gelişmiş olacak. Erken çocukluk eğitimiyle ilgili bu projenin bir taraftan da bilimsel araştırmalara kaynaklık etmesini bekliyoruz. Aslında bu projeler bence bir laboratuvar. Sosyal bir ekosistem sunuyor. Bu sistemin işleri ve işlemleri yürürken aynı zamanda da bilimsel çalışmaların da eş zamanlı olarak yürümesi gerekiyor. Bu süreçle yapılan etkisi ve etkinliği belki daha fazla mesafe alabiliriz. Bununla ilgili olarak da konferans düzenlemek de istiyoruz. Bilim insanlarıyla bir araya gelip bu projenin etkisinin artırılması için ve ortaya çıkan sonuçların rasyonelitesinin belirlenmesi için bu tür çalışmaları da yapmak istiyoruz. Elbette bu bize şunu gösteriyor. Biz aslında bu toplantıya katılan kurumlar olarak bireyler olarak erken çocukluk dönemi için hep birlikte tarihi bir hareket başlatıyoruz. Erken çocukluk eğitiminin bir üst seviyeye çıkarılması noktasında hep beraber bir projeyi bir müjdeyi gündeme getiriyoruz. Küresel salgın döneminin ya da sonrasındaki normalleşme sürecinin içerisindeki ihtiyaçlarımızın değiştiğinin farkındayız. Neler yapmamız gerektiği konusunda küresel karşılaştırılmalı analizler yapıyoruz. Bu analizlerin okul öncesi eğitimi için erken çocukluk eğitimi için birçok faydası olacağını da düşünüyorum. Bu projenin hayata geçmesi kolay olmuyor. Çok büyük hazırlıklar gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER