Ermenistan’ın kirli provokasyonlarına karşı Azerbaycan tarafının erdemli bir savaş verdiğine dikkat çeken Sosyolog ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Behlül Aliyev “Ermenistan’ın saldırıları uluslararası hukuka olduğu gibi savaş etiğine de aykırıdır. Ermenistan bununla ne kadar kirli bir savaş yürüttüğünü göstermektedir” dedi.
“Yıllardır kurgulanan mit bozuldu”
Topraklarının yüzde 20’si işgal altında olan Azerbaycan’ın yaklaşık 30 yıllık barışçıl çözüm arayışlarının sonuç vermemesiyle Ermenistan’ın iştahının daha da kabardığını vurgulayan İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Sosyolog ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Behlül Aliyev “Bu süre zarfında Ermenistan yönetiminde ve Ermeni halkında ‘yenilmezlik’, ‘Tanrı tarafından seçilmişlik’ ve ‘kahraman millet’ mitleri oluştu. Arkasına uluslararası camianın desteğini alarak 1994’ten beri var olan ateşkes rejiminin sürekli bozulması ve cezasızlık bu hisleri daha da körüklemişti. 2018’de Nikol Paşinyan’ın iktidara gelmesiyle iç ve dış politikada sıkıntıların ortaya çıkması ve Paşinyan rejiminin halk tabanında doğan hoşnutsuzlukları sürekli Karabağ konusuyla kapatma isteği farkında olmadan bu mitleri daha da güçlendirmekteydi” dedi.
Dr. Behlül Aliyev şöyle devam etti;
"İç politikada her başarısızlığın ardından Paşinyan’ın Karabağ’ı ziyaret etmesi, sözde rejimin başkanının yemin töreninin Azerbaycanlılar için kutsal sayılan Şuşa’da yapılması, Başbakanın eşi Anna Hakopyan’ın Eylül başlarında Karabağ’da askeri eğitimlere katılması ve sembolik olarak Azerbaycan tarafına silah doğrultması, bir taraftan Ermenilerde zafer duygularını zinde tutarken, diğer taraftan Azerbaycan halkında kısas hislerinin güçlenmesini sağlıyordu. Savaşın başlamasıyla yaklaşık 30 yıldır bölgede mevzilenen, yığınaklar yapan ve ordu birleşmelerinin en güçlü birlikleri sayılan güçlerin çok kısa sürede ağır yenilgiye uğraması bu mitleri de bozmuş oldu”
“Sivil yerleşim yerlerinin vurulmasının altında farklı nedenler yatıyor”
Ermenistan’ın Azerbaycan’ın Karabağ’daki çatışma bölgesinin dışında kalan sivil yerleşim yerlerini vurmasının altından birden fazla nedenin olduğunu ifade eden Dr. Aliyev, “Ermenistan sivil yerleşim yerlerini vurmakla birkaç amaç gütmektedir. İlk amacı, Azerbaycan ordusunun konsantrasyonunu bozmaktır. Farklı bölgeleri vurarak Azerbaycan ordusunu manevra alanını genişletmeye zorlamayı, böylece Karabağ cephesindeki saldırıların yoğunluğunu düşürmeyi hedeflemektedir. İkinci amaç, Azerbaycan tarafını Ermenistan topraklarına karşı saldırıya zorlamak, ardından da savaşı uluslararası boyuta çekmektir. Üçüncü amaç, Ermenistan halkına cephedeki yenilgiyle ilgili teselli sağlamak, dördüncü olarak da Azerbaycan halkını yönetime savaşı durdurmaya yönelik baskılar yapmaya zorlamaya hesaplanmıştır. Beşinci ve en dehşetlisi ise, sorumsuzca ve ahlaksızca sivil katliamı yaparak yenilgi olsa bile, bölgede göç başlatmak ve böylece demografik duruma tesir etmektir” diye konuştu.
“Ermenistan savaşı kirli bir şekilde devam ettirmek niyetinde”
Ermeni kuvvetlerinin savaşı cepheden başka her yerde sürdürdüğüne dikkat çeken Dr. Aliyev sözlerine şöyle devam etti:
“Cephe boyunca silahlarını bırakarak kaçan Ermeni askerleri ve onlara bağlı diğer milis güçleri yenilgi üzerine yenilgi alırken Ermenistan yönetimi ve Savunma Bakanlığı cephede herhangi bir ciddi kaybın olduğunu yalanlıyor. Durum böyleyken Ermenistan bir taraftan Azerbaycan’daki sivil yerleşim yerlerine sivillere karşı kullanılması yasak olan SCUD tipli ‘Elbrus’ ve ‘Tochka-U’ balistik füzeleriyle saldırı gerçekleştiriyor, ancak, bütün delillere rağmen Ermenistan bu saldırıları pişkinlikle, kesin bir dille yalanlıyor, bu saldırıların dünya kamuoyunu şaşırtmak için Azerbaycan tarafının imitasyon yaptığını iddia ediyor. Öte yandan, Azerbaycan’da katledilen sivillerin fotoğraflarını internet, Batı ülkelerinde protesto gösterileri gibi farklı mecralarda ‘katledilen Ermeni sivilleri’ gibi servis ederek kirli bir şekilde enformasyon savaşı veriyorlar. Ermenistan tarafında savaşması için Lübnan ve Suriye’den eski ASALA üyeleri, Nubar Ozanyan Taburu ve başka milisler getirilirken, hiçbir delile dayanmadan Azerbaycan tarafını teröristleri savaştırmakla itham ediyor. Gerçekleştirdiği bütün saldırıları Proxy şekilde sözde Dağlık Karabağ rejimi arkasına saklanarak yapıyor.”
“Azerbaycan erdemli bir vatan savaşı veriyor”
Ermenistan’ın kirli provokasyonlarına karşı Azerbaycan tarafının erdemli bir savaş verdiğini ifade eden Dr. Behlül Aliyev “Ermenistan’ın ahlaksızca, uluslararası hukuka ve savaş etiğine aykırı bir şekilde yürüttüğü kirli savaşa karşı Azerbaycan ordusu erdemli bir savaş veriyor. Asla siviller vurulmuyor, 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesi uyarınca savaş esirleri insani muamele görüyor, sağlık hizmetleri alıyorlar. Azerbaycan Ordusu cevabı sahada vermekle Vatan Savaşını etik ve ahlaklı bir şekilde sürdürüyor” şeklinde konuştu.