İdareci ve Bürokratlar Birliği 18 Mart’ın Milli Bayram olmasını teklif etti

İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin Milli Bayram olmasını yönünde teklifte bulundu.

İdareci ve Bürokratlar Birliği 18 Mart’ın Milli Bayram olmasını teklif etti

İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin Milli Bayram olmasını yönünde teklifte bulundu.

İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Genel Başkanı Yücel Can, 18 Mart Çanakkale Zaferi’ni birkaç günlük mücadele sonrası kazanılan savaş gözüyle bakmanın Çanakkale Zaferi’ne, şehitlere, mukaddesata, tarihe yapılacak haksızlık olarak değerlendirdi. Çanakkale Zaferi’nin büyük bir destan olduğunun altını çizen Can, “Düşmana karşı mühimmat ve sayı olarak az olsak da şehadet şerbetini içmek için, gazi olmak için, vatan, bayrak gibi mukaddesat için, ekmek ve su gibi ihtiyaç duyulan hürriyet için istiklal için Osmanlı, bütün erat, daha bıyığı çıkmamış tüyü beliren çocuklar, okulunu bırakıp savaşa gönderilenler, anaların son kınalı kuzuları, babalar, analar, kardeşler, bacılar, çocuklar oradaydı. Muhammediler-Mehmetçik oradaydı. Paşalar, komutanlar, subaylar, astsubaylar, asker, ordu, cepheyi geriden destekleyenler, dualar, manevi alemlerin mimarları oradaydı. Adana’dan Zonguldak’a, hatta Pakistan’a, Suriye’ye, Irak’a, Filistin’e kadar kimler yoktu ki orada. Kimler yoktu, kimler kandırılmamıştı, kimler ta nerelerden getirilmemişti ki Boğaz Harbinde! Yani 18 Mart tarihi Çanakkale Zaferi demektir. 18 Mart Çanakkale Zaferi sadece bir vuruşma, savaş değildir. Çanakkale Zaferi aslında bir destandır, yeniden var olmaktır, tecdittir, ihyadır. Çanakkale Savaşı var oluş-yok oluş mücadelesidir. Böyle bir zafer, destan sadece bir güne, bir güne haftaya sığdırılamaz. Çünkü 18 Mart Zaferi, Provası tekrarlansa bile aynı sonucu veremeyecek bir zaferdir. Çanakkale sadece bir savaş değil, insan onurunun da ön planda tutulduğu vakur, mütevekkil bir duruşun sergilendiği ibretlerle dolu bir efsanedir. Bugün uzay çağının, teknolojik harikaların bile karşısında galip gelemeyeceği bir destandır. Tekrarı mümkün olmayan aklın anlamada, dilin duyguları ifade etmede zorlandığı bir zaferdir” diye konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER