Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde 11 Ağustos 2021 tarihinde yaşanan sel felaketinin yıldönümünde, vatandaşlar yaşadıklarını anlattı. Vatandaşlar, selde yaşadıkları korkuyu ve hayatını kaybeden yakınlarının acısını unutamadıklarını söyledi.
Batı Karadeniz’de, 11 Ağustos 2021 tarihinde meydana gelen sel felaketinin en ağır şekilde hissedildiği Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde 65 kişi hayatını kaybederken, kaybolan 8 kişi ise yapılan tüm çabalara rağmen bulunamadı. Onlarca binanın yıkıldığı ilçede yaraların sarılması için çalışmalar devam ederken, 1 yıl sonra vatandaşlar sel felaketinde yaşadıklarını anlattı.1 yıl geçmesine rağmen sel anında yaşadıkları korkuyu ve kaybettikleri yakınlarının acısını atlatamadıklarını söyleyen vatandaşlar, 27 Haziran tarihinde yaşanan ikinci sel afetinde aynı korkuyu yaşadıklarını söyledi. İlçede AFAD tarafından kurulan konteyner evlerde yaşayan bazı vatandaşlar ise selden korktukları için evlerine gitmekten korktuklarını ve konteynerde yaşadıklarını ifade etti.
“Sanki kıyamet koptu”
İlçede kurulan konteynerlerden birinde yaşayan Emine Çelikel, “Sel anında evdeydim. Telefonla kızımla konuşuyordum. O anları unutmuş değilim, hala yaşıyor gibiyim. O an itfaiye araçlarından, polis araçlarından anonslar yapılıyordu. Sonra baktım, yukarda çok yüksek sel gelmeye başladı. Sanki kıyamet koptu. Arabaları alıp götürdü. O anda ben kendimi kaybettim. Sonra evlerimizin girişi doldu, ben dışarı kaçtım. Kızıma, ‘Bengü Bozkurt gitti, sel geldi, biz gittik’ demiştim. O anların korkusu hala içimizde. Daha sonra bir iki kez yine sel oldu. Bu sebeple konteynerde kalıyoruz. Evimiz tamir oldu ama bu korkuyla eve gitmeye korkuyorum. Aynı şey olur diye çok korkuyorum. Tanıdıklarımızdan hayatını kaybedenler oldu. Allah onlara da rahmet eylesin. Çok üzüldük. Bozkurt’ta villa da yapılsa rahat bir şekilde yaşayamam” dedi.
“Her geçen gün korkuyoruz”
Selin yaşandığı gün yaşadıklarını anlatan Zübeyde Kuş ise son anda ölümden kurtulduğunu belirterek, “Ortalıkta bir çığıltı vardı. Durumu sormak için bir yakınımızı aradık. Sel olduğunu söyledi. Kaçarken ayağım merdivene takıldı. Eve giren suların beni itelemesi ile kurtuldum. Dişim kırıldı, kulağım patladı, sol ayağım bilekten çıkmış. Böyle durumlar yaşadık. Atlatamıyorum. Su bir kadını götürdü, çığıltılarını duyduk ama kurtaramadık. Yakınlarımız hayatını kaybetti. Kurtaramadık. Bu yıl da aynı sel oldu. Her geçen gün korkuyoruz. Biz bakımevi gibi bir şey yapılmasını da istiyoruz. Çünkü burada genelde yaşlı insanlar var” diye konuştu.
“Biz büyüklerimizden böyle bir şey duymamıştık”
Yaşanan sel aklına geldiğinde korktuğunu belirten Havva Menteş ise, “Sel günü torunlarıma bakıyordum. Oğlumun evindeydik. Sonra sel geldiğini öğrenince alt kattaki komşuma haber verdim. Onlar da yukarı çıktı. Çıkar çıkmaz sel kapıdan içeri girdi. Üst kata çıktık, baktık sel de merdivenden çıkıyor. Bir üst kata çıktık. İnsan hatırlayınca çok korkuyor. Böyle bir şey göremezsin. Biz büyüklerimizden böyle bir şey duymamıştık” şeklinde konuştu.