Uludağ Üniversitesi’nde “Atığın Modası Geçti”

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörlüğü, Avrupa Atık Azaltım Haftası dolayısıyla özel bir etkinliğe imza attı. Atığın Modası Geçti başlığıyla “Sürdürülebilir Tekstil” konusunun ele alındığı organizasyonda sektör temsilcileri ile akademisyen ve öğrenciler bir araya geldi.

Uludağ Üniversitesi’nde “Atığın Modası Geçti”

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörlüğü, Avrupa Atık Azaltım Haftası dolayısıyla özel bir etkinliğe imza attı. Atığın Modası Geçti başlığıyla “Sürdürülebilir Tekstil” konusunun ele alındığı organizasyonda sektör temsilcileri ile akademisyen ve öğrenciler bir araya geldi.

Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, tekstil sektörünün temsilcileri, akademisyen ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Program, stilist sanatçı Elif Kılıç’ın atıklardan yaptığı kıyafetlerden oluşan sergisinin gezilmesiyle başladı. Ardından Konservatuvar öğrencisi İdil Naz Alıcı mini bir piyano resitali sundu.

Doğa bize miras

Etkinliğin açılış töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; ülke ve toplum olarak bir gelgit halinde olduklarına işaret ederek, mini bir iç değerlendirme yapılması gerektiğini kaydetti. Türkiye’nin ekonomik olarak ihracata dayalı bir büyüme sistemini tercih ettiğini ve bu yönde adımların atıldığını vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Ülkeler ithalattan daha fazla ihracat yapmalıdır ki cari denge sağlansın. Ekonomi politikasının ana gündemi bu doğrultuda oluşuyor. Ülkemizde otomotiv her zaman ihracatta ilk sırada gelir. Pandeminin etkisi ile tekstil son 1-2 yıldır ilk sıralara yerleşmeye başladı. Toplumun refahı ve gelişmesi için ihracata ihtiyacımız var. İhracat için üretmeye ihtiyacımız var. Üretmek için de malzemeye ihtiyacımız var. Yani bu doğanın bize bahşettiği imkanları ürüne dönüştürme ihtiyacımız var. Bizden öncekilerin miras bıraktığı, bizim de sonraki nesile miras bırakmak zorunda olduğumuz ve hoyratça kullandığımız bir evren düzenimiz var. Tüm mesele bu işin dengesini doğru kurabilmektedir” diye konuştu.

Artık biz başkalarına örnek olalım

Dünyanın kapitalist bir düzen içerisinde ilerlediğini, modern kültürün de insanlara tüketimi empoze ettiğini söyleyen Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Sürekli ilerleme adı altında çok büyük bir enerji, su ve toprak tüketimi yapılıyor. İlerlemeyelim, kendimizi geliştirmeyelim de diyemeyiz. Tek bir doğru yok. Bu konuda fikirler geliştirmemiz gerekiyor. İhracat yapmamız, para kazanmamız gerekiyor. O halde illa ihracat yapacaksak, pahada ağır tasarımlar ortaya koyalım. Başka ülkeler bize örnek olmasın, biz artık başka ülkelere örnek olacak projeler ortaya koyalım. Bizlerin de üzerine düşen görevler var. Bunları yavaş yavaş, bir merdiven çıkar gibi çözmeye çalışıyoruz. Bir anda hepsi olmuyor. Ancak bilinçli olmak ve doğru tercihler yapmak zorundayız. En azından bu konuda üzerimize düşen sorumlulukları minimum anlamda yerine getirmeye gayret etmeliyiz. Bu etkinliğin de zihinlerde bir soru işareti oluşturmasını istiyoruz. Bu evren hepimize emanet edildi. Har vurup harman savuramayız. Ülkemize, kaynaklarımıza ve dünyamıza sahip çıkmamız gerekiyor. Bu bilinçle hareket etmemiz gerekiyor” açıklamasında bulundu.

Hızlı moda tüketim çılgınlığını tetikliyor

BUÜ Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörü Prof. Dr. Güray Salihoğlu ise yaptığı açılış konuşmasında tekstil sektörünün önemine vurgu yaptı. Salihoğlu; “Bugün sürdürülebilir tekstil diyoruz. Tekstil sektörü her anlamda büyük bir önem taşıyor. Milyonlarca çalışanı, uzun tedarik zincirleri var ve yüksek istihdam sağlıyor. Türkiye’de yaklaşık 1 milyon kişi bu alanda çalışıyor. Ancak çok fazla su ve enerji harcıyor. Toksik yükü ağır ve çok kirleten bir sektör. Lif üretiminden imalata, dağıtım ve perakendecilikten geri kazanıma, oluşan atıkların yönetimine kadar her aşamasında yüksek oranda çevresel yük çıkarıyor. Dünyada yapılan bir araştırmaya göre oluşan tekstil atıklarının yüzde 1’inden daha az bir kısmı yeni ürün olarak geri kazanılıyor. Hızlı moda kavramı bu sorunu en iyi ortaya koyan örneklerden birisidir. Tekstil sektörü, tüketim artsın diye reklam pazarına milyarlar harcıyor. Diğer taraftan mikroplastik kavramı karşımıza çıkıyor. Tekstil ürünlerinden denizlerimize ulaşan bu küçük plastik kirleticiler doğamızı tehdit etmeye devam ediyor. Sentetik kıyafetlerin içindeki plastik oranı arttıkça, bu kıyafetler her yıkandığında denizlerde mikroplastik birikimi oluyor ve bu plastikler balıkların midesine iniyor. Dolayısıyla soframıza kadar geliyor. Anne sütünde bile mikroplastik bulunduğunu gösteren bilimsel çalışmalar var” dedi.

Kullanılan ürünler çöp olmasın

Kişisel yaşam tarzına dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörü Prof. Dr. Güray Salihoğlu; “Gereksiz alışveriş yapmayalım, elimizdekilerin kıymetini bilelim. Onları uzun süre kullanalım. Tekstil endüstrisi de az ve dayanıklı ürün üretsin. Ölmeyen tasarımlar yapsın. Temiz kaynaklar kullansın. Böylelikle kullanılan ürünler çöp olmadan hayatın içinde kalmaya devam edecektir. Bugün yapacağımız organizasyona katılan çok değerli katılımcılarımızla sektörün her halini konuşacağız. Yapılanları ve yapılabilecekleri konuşacağız. Konuşulanların, her anlamda olumlu eylemlere dönüşmesini diliyorum” şeklinde konuştu.

Sektör temsilcileri ve akademisyenler tekstilin geleceğini konuştu

Açılış töreninin ardından Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörü Prof. Dr. Güray Salihoğlu, Koordinatör Yardımcısı Prof. Dr. Şule Turhan, Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilek Kut, İpekiş Genel Müdürü Aşkın Kandil, Yılmaz İpek Kalite Sistem ve Sürdürülebilirlik Yöneticisi Hazal Onat, Nursim Geri Dönüşüm Genel Müdür Yardımcısı Bilun Aksoy, Sanatçı Elif Kılıç ve BUÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Salihoğlu’nun bulunduğu geniş katılımlı bir panel düzenlendi. Panelde yer alan konuşmacılar tekstil sektöründeki atık yönetimi ve geri dönüşüm uygulamalarına dair görüşlerini paylaştı.

Eski ürünler hediye çekine dönüştü

Program çerçevesinde önemli bir sosyal sorumluluk çalışması da yürütüldü. Fuaye alanında hazırlanan geri dönüşüm kutularına eski giysi ve eşyalarını getiren katılımcılar, karşılığında kitap ve kırtasiye ürünleri alabilecekleri hediye çekleri ile ödüllendirildi.

Müzik Eğitimi Öğretmenliği Bölümü öğrencilerin mini bir konser verdiği organizasyon çerçevesinde açılan stantlarda sürdürülebilir tekstil uygulamalarından örnekler katılımcıların beğenisine sunuldu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER