Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya mutabakatının Türkiye’nin haklarını hiçe sayanları rahatsız ettiğini belirterek “Doğu Akdeniz’de uluslararası hukuku ve Türkiye’nin haklarını hiçe sayanlar tabi ki rahatsızlık duyuyorlar. Burada Sevr’in aslında ters yüz edilmesi var.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber’de gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya mutabakatına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Özellikle Libya’ya yönelik uluslararası hukuktan kaynaklanan hakların kullanılması noktasında kısa bir süre önce bir mutabakat muhtırası buradaki ofiste imzalamıştık. Bunlardan biri deniz yetki alanlarının sınırlandırılması, diğeri güvenlik ve askeri işbirliğiyle ilgiliydi. Deniz yetki alanıyla imzaladığımız muhtıra TBMM tarafından onaylandı. Birleşmiş Milletler’e tescil edilmesi için bildirimde bulunduk. Süreç hızla ilerliyor. Şimdide güvenlik ve askeri işbirliği anlaşması Meclise sunuldu, Meclis onaylayınca yürürlüğe girecektir. Bununla birlikte Libya ve Türkiye hakkı korunacak. Türkiye aleyhine tek taraflı adımlar atılmasına izin vermeyeceğimizi ortaya koyduk.” diye konuştu.
NATO zirvesinde yapılan görüşmelere ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “NATO zirvesinde de yaptığımız görüşmede kendilerine de söyledik. Onlar hala beklentiler içerisinde. Burada biz her şeyi uluslararası hukuka dayalı olarak yapıyoruz. Bundan sonra da bu hukuka göre burada attığımız adımları devam edeceğiz. Doğu Akdeniz’de uluslararası hukuku ve Türkiye’nin haklarını hiçe sayanlar tabi ki rahatsızlık duyuyorlar. Burada Sevr’in aslında ters yüz edilmesi var. Böyle bir adım atılmış durumda asker gönderimi durumunda böyle bir davet Libya tarafından gelirse nasıl bir inisiyatif üstleneceğimize dair ülkemiz bunun kararını verecektir. Her türlü destek vermeye hazır olduğumuz daha önce söyledim. Şu anda Libya’da orayla hiçbir ilgisi olmayan resmi bir davetin olmadığı ülkeler buralara kendilerindeki bazı özel güvenlik güçlerini buralara göndermişlerdir. Şu anda onlar Libya’da bu tür illegal faaliyetler gösteriyorlar. Bunların da aşılması lazım. Burada özellikle anlatmak istiyorum. Girit’in doğusundan bant geçiyor. Bu bant birilerini ciddi manada rahatsız ediyor.” şeklinde konuştu.
Erdoğan, gelinen süreç hakkında şunları söyledi:
“Biz sismik araştırmamızı kıta sahanlığında rahatlıkla yaparız. Buralarda sondaj çalışmalarımızı da yaparız. Geçmişte bizim tabi gemilerimiz falan yoktu. Şimdi ham olsun iki tane sismik araştırma gemimiz, iki tanede sondaj yapacak ileriye teknolojiye ait gemimiz var. Şimdi de sondajda üçüncü geminin pazarlığının yapıyoruz. Bizim için artık çalışma alanları sadece burası değil. Uluslararası farklı ülkelerde de aynen çalışmaları yapma durumumuz söz konusu. Çünkü artık dünyada petrolün konumu çok çok farklı. Burada çalışmaları yaparken, buradan hem Türkiye, hem de Libya kazanacak. Kazan kazan esasına göre bu adımı atacağız. Türkiye ile Libya’nın bu sınırı özellikle Yunanistan’ı rahatsız ediyor. Onlar rahatsız olsun diye çalışma yapmıyoruz. Bu sularda Libya ve Türkiye’nin hakları var bu hattın korunması gerekir diyoruz. Talihsizliğe bakın ki ülkemizin içinden ve dışından birileri bu konuda çok rahatsız oluyor. Bunlarla birlikte çok farklı sıkıntılara yol açabilir gibi laflar ediyorlar. Siz kimden yanasınız ya? Türkiye’den yana mısınız, yoksa değil misiniz? Öyle de olsa böylede olsa biz şu anda buralarda çalışmalarımızı milletimizin ve ülkemizin ali menfaatleri için sürdüreceğiz. Şu anda çok kısa zamanda inşallah burada hem sismik araştırma hem sondaj çalışmalarına gireceğiz. Buralardan beklentilerimiz çok yüksek. Bugün Sarraj’la önemine binaen farkı ele aldık. Bazı şirketlerin keşif haberlerini duyuyoruz. Olur da yanımıza uluslararası camiada güçlü olan şirketleri yanımıza alma söz konusu olabilir. Bu ne kadar güçlü olursa bu çıkış yatırım, işimizi de o kadar rahatlatacaktır. Doğalgaz ticareti diğerlerinden farklı olarak ihraç güzergahı ve satış anlaşmaları yapıldıktan sonra üretim safhasına geçen projeler olduğu unutulmamalıdır. Bu açıdan dayandığı tabanı sıkı tutmakta önem var. Büyük bir pazar olma özelliği ve bölgeye yakınlığıyla ilgili gazın ticarileşmesi konusunda kilit öneme sahiptir. Libya anlaşması hukuken ülkemizin elini güçlendirmiştir.”