Bir kurs ile hayatı değişti

Kocaeli’de yaşayan Filiz Altuğ Kaya (55), çocukluk hayali olan ressamlığı öğrenebilmek için 2005 yılında başladığı kursta başarıdan başarıya koştu. Evini adeta minik bir atölyeye dönüştüren Kaya, öğrenmek için çıktığı yolculuğuna şimdilerde eğitmen olarak devam ediyor.

Bir kurs ile hayatı değişti

Kocaeli’de yaşayan Filiz Altuğ Kaya (55), çocukluk hayali olan ressamlığı öğrenebilmek için 2005 yılında başladığı kursta başarıdan başarıya koştu. Evini adeta minik bir atölyeye dönüştüren Kaya, öğrenmek için çıktığı yolculuğuna şimdilerde eğitmen olarak devam ediyor.

Kocaeli’nin Kartepe ilçesine bağlı Uzuntarla Mahallesi’nde yaşayan Filiz Altuğ Kaya (55), çocukluk hayalini 2005 yılında gerçekleşti. Çocukluğundan bu yana resim yapmaya ilgi duyan Altuğ Kaya, 20 yaşında evlendikten sonra yeteneğini mesleğe dönüştüremedi. 2005 yılında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kurslarına (KOMEK) başvuran Altuğ Kaya, uzun süre resim eğitimi aldı. Zaman içerisinde kendisini sanat alanında geliştiren Altuğ Kaya, 2015 yılında da İzmit Belediyesi Halk Eğitim Müdürlüğü’nde resim eğitmenliği yapmaya başladı. Evini adeta atölyeye dönüştüren Altuğ Kaya, çok sayıda sergi de açtı.

"Arkadaşımın annesi sayesinde resimle tanıştım"

Resme olan ilgisinin küçük yaşlarda başladığını anlatan Kaya, "Çok sevdiğim arkadaşımın annesi resim yapıyordu, yağlı boya çalışıyordu. Onların evine gittikçe, o yağlı boyalara özene özene bakar ve sorular sorardım. Aslında benim ilgimin ilk çıkış noktası bu. Arkadaşımın annesi sayesinde yağlı boya resmini tanıdım. Zaten küçükken diğer çocuklar kalemi ilk ellerine aldıklarında harfleri yazarken ben ise resim yapıyordum. Zaman geçti, 20 yaşında evlendim. Aileme de her zaman serzenişte bulunurum. O dönemler ailelerimiz, şimdiki aileler kadar yetenek avcısı değildi. "Bizim çocuğumuz resim yapıyor, güzel de yapıyor. Kızımızın peşine düşelim, bunun ciddi bir eğitimi alsın" gibi bir yaklaşımda bulunmadılar. Daha sonra zaten evlendik, üzerinden 35 yıl geçti. Zaman içerisinde İzmit’teki şartlar ilerledikçe bu işin eğitimini almaya karar verdim" dedi.

"Kararlılıkla, "bir gün bu işin eğitimini alacağım" demiştim"

Uzun yıllar eğitim alabilmenin hayalini kurduğunu belirten Filiz Altuğ Kaya, "Kafamda sürekli eğitim almak vardı. "Ben bir gün bu işin eğitimini alacağım" demiştim. Hatta ilk eğitim almaya teşebbüs ettiğimde kurs Gölcük ilçesine bağlı Değirmendere Mahallesi’nde açılacaktı. İstanbul’dan eğiticiler gelip, kurs verecekti. Eşime teklif ettiğimde kabul etmemişti. Çünkü biz o dönemler İzmit ilçesinde oturuyorduk. Gayet kararlı ve sakin bir ses tonuyla, "ben bir gün bu işin eğitimini alacağım" dediğimi hatırlıyorum. Sonra İzmit’teki şartlar el vermeye başlayınca eşim de söyleyecek bir şey bulamadı. Ondan sonrası çorap söküğü gibi geldi" diye konuştu.

2005 yılında KOMEK atölyesinde eğitim almaya başladığını kaydeden Kaya, 10 yıl eğitimlere devam ettiğini, hatalarını fark ettiğini ve bu alanda kendisini çok geliştirdiğini vurguladı. 2015 yılında da İzmit Halk Eğitim Müdürlüğü’ne resim eğitmeni olarak göreve başladığını söyleyen Kaya, aynı zamanda çeşitli kurum ve kuruluşlarda sergi açtığına dikkat çekti. Çalışmalarında tüm teknikleri kullandığını dile getiren Kaya, "Kara kalem, sulu boya, akrilik, yağlı boya vs. gibi tüm teknikleri çalıştım. Aslında içimden ne gelirse onu yapıyorum. Yeni başlayan arkadaşlarımıza da tavsiyem olsun. Ne kadar çok teknik öğrenirlerse, o kadar çok güzel netice alabilirler" diye konuştu.

"Abdurrahman bey, sen bir atölyede yaşıyorsun"

Evini atölyeye dönüştürdüğünü belirten Kaya, "Evim biraz çöp eve döndü. Şuanda bulunduğum alanda adım atılamayacak durumdaydı. Eşim bana evde özel bir yer ayarladı ve atölye olarak çalıştığım alandaki fazlalıkları oraya koyduk. Eşim bazen bana serzenişlerde bulunuyor. Bende ona, "Abdurrahman bey, sen bir atölyede yaşıyorsun. Artık bunu kabul et" diyerek espiri yapıyorum" dedi.

"Sanat bana çok şey kattı"

Kaya, sanat ile ilgilenmenin kendisine çok şey kattığını da kaydederek, "Sanat bana bütünsel düşünmeyi, ön yargılı olmamayı, hümanizmi kattı. Örneğin bir evin dışına baktığımız zaman sadece rengini görebiliriz. Rengi kremdir, beyazdır, yavru ağzıdır ama iç badanasını, iç dizaynını bilemezsiniz. Bu da derin düşünmektir. Resim bana derin düşünmeyi öğretti, empati duygum arttı" sözlerine ekledi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER