Afganistan’daki iç savaş nedeniyle 39 yıl önce Türkiye’ye göç eden Özbek kökenli Türkler kendi kültürlerini Hatay’da yaşamaya devam ediyor. Türkiye’yi kendi vatanları gibi gören ve Afganistan’da yaşanan gelişmeleri üzüntü ile takip eden Özbek Türkleri, ülkelerine bir an önce istikrar ve güven gelmesini istiyor.
39 yıl önce Hatay’a gelen Özbek Türkleri burada bulunmaktan, halkın kendilerine yıllardır kucak açmasından dolayı mutlu olurken 10 bin kişilik nüfusları ile Hatay’ın mozaiklerinden biri haline geldi. Hatay’ın merkez ilçesi Ovakent Mahallesi’nde yaşamlarını sürdüren Özbek Türkleri, kendilerine has kıyafetleri, yemekleri ve konuşmaları ile bir yandan da kültürlerini yaşatmaya devam ediyor.
Ovakent Mahallesi Muhtarı Bereket Kurt Türkiye’yi kendi vatanları gibi gördüklerini, Afganistan’a bir an önce istikrar ve huzurun gelmesini istediklerini belirterek, “1982 yılında Türkiye’ye geldik ve o günden beri burada yaşamaktayız. Burada evlenip, burada çocuklarımız oldu. Afganistan’dan gelen 8 bin kişi ve yerlilerimiz ile birlikte toplam da 10 bin kişiyiz. Hatay’da mozaik halinde yaşamaktayız, bizde onlardan biri olarak memnunuz. Hatay halkımızdan ve Türkiye’den memnunuz. Kendi vatanımız gibi görüyoruz, kimsenin ayrım yaptığı yok. Özbek Türkleri olarak geldik Afganistanlıyız ama Özbek asıllıyız. Her kurumda çalışanlarımız da var. Tabi ki gönlümüz istemez Afganistanımızın bu hale düşmesini. Ben 17 yaşında Hatay’a geldim, orayı biliyorduk, gidip geliyorduk. Afganistan’da bir an önce istikrar ve güven olmasını istiyoruz. Irk ve mezhep olduğundan dolayı zor durumda ne olacağını tahmin edemiyoruz. Biz Türküz ve bizi de Türk olduğumuz için buraya getirdiler. Türk bayrağımızın ilelebet yükseklerde olmasını isterim. Bizler her zaman devletimizin emrinde hazırız” dedi.
Muhtar Kurt kimsenin ülkesinden evlerini bırakıp gelmek istemeyeceğini ancak mecburiyetten geldiklerini belirterek, “Kim ister ki memleketini bırakıp gitmeyi. Ben de 39 senedir burada yaşıyorum. Tabiki Afganistan’da olsaydık göçmen olmazdık, kimse bizi niye göç ettiniz geldiniz demezdi. Biz de evimizden ülkemizden ayrılmak istemezdik mecbur olduğumuzdan dolayı çıktık geldik” dedi.
Taliban’a karşı olduklarını söyleyen Kurt, “Şeriat çocukları öldürmez, kadınları dövmez, yolun ortasında kadınları kırbaçlıyorlar. Bunlarınki ne şeriat ne din. Koymuşlar iki metre sarığı, buna sığınarak ben Müslümanım diyor. Şeriat dediğin zaman İslam getirir. Cumhurbaşkanımız nereye gittiyse barış götürüyor. Biz bundan gurur duyuyoruz. Gidip de el pençe durmuyor, dimdik duruyor. Kanımızla canımıza biz Türkiye’nin arkasındayız. Burada daima Türkiye’nin askeriyiz” dedi.
İbrahim Allahyar ise vatanlarının Türkiye olduğunu belirterek, “Biz doğma büyüme Ovakent Mahallesi’nde yaşamaktayız. Babalarımız 1982 yılında gelmişler ve hala yaşamaktayız. Türk vatandaşı olarak doğduk ve Türkiye’den de çok memnunuz, askerliğimizi de burada yaptık. Bizim vatanımız, toprağımız Türkiye. Baba toprağı Afganistan’ı elbette merak ediyoruz ama gitmek nasip olmadı” dedi.
Taliban’ın bazı devletler tarafından kurulan terör örgütü olduğunu belirten Allahyar, “Biz Türk okullarında okuduk ve şeriat ile yönetilen ülke olduğunu düşünmüyoruz. Bunun büyük dünya devletleri tarafından kurulan terör örgütü olduğu açıkça görülmekte. Bizler Taliban’a önceden de karşıydık şimdi de karşıyız. Devletlere karşı kurulan örgütlere, yapılara darbecilere karşıyız. Devletin, milliyetçiliğin bayrağın ne demek olduğunu babalarımızdan ve buradaki okullarda da derslerimizi aldık. Taliban’ı da biz desteklemiyoruz, tanımıyoruz da” diye konuştu.
İbrahim Allahyar kimsenin toprağından kopmak istemeyeceğini belirterek, “Biz Afganistan’ı görmediğimiz için çok sıkıntı yok ama babalarımız, dedelerimiz kimse canından toprağından kopmak istemez. İlla vatan hasreti oluyor sonuçta orada anıları var. Ama orada da dökülen bir kan var. Yeni yetişen nesil için özlem yok belki ama eskiden gelmiş olanlar için vatan özlemi var” dedi.