İsviçre’nin Lozan kentinden İstanbul’a doğru yanlarında 7 yaşındaki ikizleri Alice ve Margaux birlikte yola çıkan Leila (45) ile Marc Servajan’ın (54) durağı Lüleburgaz Yıldızları Bisiklet Akademisi (LYMBA) oldu. Çocuklarıyla birlikte pedallayarak binlerce kilometre yol yapan aile LYMBA’ya hayran kalırken, “Türkiye’ye ve Türk insanına aşık olduk. Karşımıza çok güzel insanlar çıktı” dedi.
Kurulduğu günden bu yana dünyanın dört bir yanından bisiklet tutkunlarını ağırlayan LYMBA’nın son misafirleri İsviçreli bir çekirdek aile oldu. Emekli öğretmen Leila ile mühendis Marc Servajan, küçük kızları Alice ve Margaux ile birlikte yıllardır hayalini kurdukları “bisikletle Türkiye turunu” gerçekleştirdi. Lozan kentinden bisikletleriyle İstanbul’a doğru yola çıkan ailenin dinlenme durağı Lüleburgaz oldu. Lüleburgaz’da yolda tesadüfen karşılaştıkları bisiklet tutkunu İnanç Zorlutuna tarafından LYMBA’ya gelen aile, tesise hayran kaldı.
Rota nereye onlar oraya
İstanbul’a uzun yıllardır bisikletle yolculuk yapmak istediklerini söyleyen Leila Servajan, İstanbul’dan sonraki rotalarının belirsiz olduğunu söyledi. Leila, “İsviçre’nin Lozan kentinden yola çıktık. İstanbul’a doğru gidiyoruz. İstanbul’dan sonrasını bilmiyoruz. Rota bizi nereye götürürse oraya gideceğiz” dedi.
Türkiye’ye hayran kaldılar
Bisikletle gezmeye eşi Marc Servajan ile başladıklarını söyleyen Leila, ikizleri Alice ile Margaux doğduktan sonra plana onları da dahil ettiklerini söyledi. İlk olarak Türkiye’ye geldiklerini söyleyen Leila, Türkiye ve Türk insanına aşık olduklarını söyledi. Leila, “Bisikletle gezmeye eşimle birlikte başladık. Çocuklar henüz dünyaya gelmemişti. Daha sonra da bisikletle dünyayı gezme deneyimini onlarla paylaşmıştı. Türkiye’de bu bizim 2’nci gecemiz. Türkiye’ye aşık olduk. Buna bizim karşımıza çıkan güzel insanlar etki etti” dedi.
"Bisiklet akademisi başka yerde yok"
Dünya turuna çıkan diğer bisiklet tutkunlarının söylediği şekilde LYMBA gibi bir yapıyı dünyanın hiçbir yerinde görmediklerini kaydeden Leila, “Böyle bir yeri hiçbir şekilde, hiçbir yerde görmedik. Burayı çok beğendik. Çocuklarımız çok uzun kilometrelerin ardından LYMBA’ya yorgun gelmemize rağmen burayı çok sevdi. Veledromun etrafında defalarca tur attılar. Aileler ve çocuklar için burası mükemmel bir yer” dedi.
LYMBA’yı tesadüfen yolda karşılaştıkları İnanç Zorlutuna sayesinde duyduklarını söyleyen Leila, “Burayı daha önceden hiç duymamıştık. Yolda İnanç Zorlutuna ile karşılaştık. Şanslıyız ki biz ya da o 5 dakika erken geçmiş olsa buradan hiç haberimiz olmayacaktı. Şanslıyız ki burayı gördük ve çocuklarımız da burayı çok sevdi” ifadelerini kullandı.
“Türk misafirperverliği gerçekmiş”
Yola çıkmadan önce gezginlerden Türkiye ve Türk misafirperverliği hakkında olumlu sözler duyduklarını söyleyen Servajan çifti, “Gezginlerden Türkiye hakkında çok iyi şeyler duyduk. Onlar bize Türkiye’yle ilgili çok iyi anılar anlattılar. Biz de şu anda bu güzel anıları Türkiye’de yaşıyoruz. Sınırı geçtikten sonra ilk köye geldik. Dereköy’de bizi ilk gördükleri anda çay ikram ettiler. Biz buna çok şaşırdık. Başka da söyleyecek bir şey yok. Türk misafirperverliği gerçekmiş” diye konuştu.