Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde yaşayan engelli Orhan Ötlü, başarıları ve çalışmayla azmiyle herkese örnek oluyor. 17 yıl boyunca sporla ilgilenen ve masa tenisinde Türkiye üçüncülüğü derecesi bulunan Ötlü, şimdilerde ise babasının lokantasında çalışarak tüm işlere yardım ediyor.
4 yaşında yakalandığı menenjit hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağlı hale gelen 38 yaşındaki Orhan Ötlü’nün yaşamı başarılarla dolu. Engelini hiçbir zaman engel olarak tanımayan azimli genç, sağlıklı bireylere taş çıkartacak çalışma hayatıyla görenleri şaşırtıyor.
Siverek-Diyarbakır karayolu üzerinde babasının işlettiği lokantada babasına yardım eden Ötlü, lokantadaki tüm işleri yaparak mesai arkadaşlarına yardımcı oluyor. Siparişleri alan, eksiklikleri kontrol eden, ocakta kebapları pişiren ve servis açan Orhan Ötlü, hayata dört elle sarılarak engelli bireylere örnek olacak bir yaşam mücadelesi veriyor. 17 yıl değişik spor dallarıyla ilgilen Ötlü’nün masa tenisinde Türkiye üçüncülüğü derecesi bulunuyor.
Kendini hiçbir zaman engelli görmediğini belirten Orhan Ötlü, "4-5 yaşındayken menenjit hastalığı geçirdim, hastalıktan sonra yürüme engellisi oldum ama ben hiçbir zaman kendimi engelli olarak görmedim” dedi
Hiçbir zaman hayattan kopmadığını söyleyen Ötlü, 17 yıl boyunca sporla uğraştığını ve masa tenisinde milli oyuncu olduğunu söyledi. Orhan Ötlü, ”17 yıl boyunca sporla ilgilenip masa tenisinde de Türkiye üçüncülüğünü kazandıktan sonra, spora ara vererek iş hayatına atılmaya karar verdim, babamın iş yerinde çalışmaya başladım, burada babama yardımcı olmaya başladım. Çalışmayı ve hayatı çok seviyorum, lokantaya sabah 08.00’de geliyor, gece 24.00’te eve gidiyorum” diye konuştu
"Engelli arkadaşlar içine kapanık olmasın"
Birçok engellinin hayata küstüğünü ve içine kapanık olduğunu söyleyen Orhan Ötlü, engelli bireylere çağrıda bulunarak hayata dört elle sarılmalarını istedi. Ötlü, “Birçok arkadaşın içine kapanık, hayata küstüğüne maalesef şahit oluyorum, çalışmayı boş verelim, dışarı bile çıkmak istemiyorlar. Dışarı çıksınlar, hayatın değişik alanlarında kendilerini ifade etsinler, işte o zaman görecekler ki hayat çok güzel” dedi.
"Balık küçük olsun ama benim olsun"
Amacının hazır balık yemek değil, balık tutmak olduğuna dikkat çeken Orhan Ötlü, ”Ben çalışarak kendi rızkımı kazanmaya çalışıyorum, birileri gibi balığı beklemek değil amacım balığı tutmaktır. Balık büyük mü olmuş küçük mü olmuş fark etmez, en küçüğü olsun ama benim olsun. Ben hiçbir zaman kendimi engelli olarak görmüyorum ve görmekte istemiyorum. Çünkü benim engelliliğim bana engel değil, sadece bana değil hiçbir arkadaşımıza engeli, engel olmasın. Hayata karışıp, hayatı dolu dolu yaşasınlar” diye konuştu.