İnsanların hayatları boyunca hayaller kurarak gerçekleşmesini ümit etmesi kaçınılmaz bir gerçekliktir.Bu hayallerimiz yaşama sevinci ve umut katıyor hayatımıza. Fakat hayal kurarken gerçekleşmesi mümkün hayaller kurmaya dikkat edilmeli diye düşünüyorum.Gerçekleşmesi bihayli zor hayaller kurmak acı gerçekler ile yüzleşmemize neden olacağı gibi hayal kırıklığı yaşamamıza da zemin oluşturacaktır.
Üzücü olduğunu düşündüğüm ise gerçekleşmesi mümkün olması gereken hedeflerin hayallere dönüşmüş olması. Mesela bir öğretmenin atanma hayali, öğrencilerin üniversite hayali, bir işçinin emekli olma hayali, kiracıların ev sahibi olma hayali... gibi hak olan fakat hayale dönüşmüş olan gerçeklerimizin olması gerçekten üzüntü verici.
Birçok insan için sıradan olan olguların diğer insanlar için hayallere dönüşmesi birşeylerin yolunda gitmediğini net olarak ortaya koymaktadır.Bu sorunları ortadan kaldırabilmek için ücret eşitsizliği, sosyoekonomik gerçeklikler, eşitlik ve özgürlükler tüm insanlar için ortak bir zemine oturtulmalı ve herkeste aynı etkiyi göstermesi sağlanılmalı diye düşünüyorum. Birde en kötüsü olduğunu düşündüğüm hak edenin hak ettiği yerde olmaması ve buna imkan oluşturuluyor olması. Öğretmen olma hayaliyle öğretmen olmayı başaran fakat polis olan öğretmenlerimiz, mühendis olma hayalleriyle mühendis olmayı başaran fakat özel sektörde dahi iş bulamayan mühendislerimiz gibi birçok örnekler saymak mümkündür. Bu insanlarımız imkansız bir hayal peşinde koşmadılar aslında fakat mezuniyet sonrası hayal kırıklığına uğramaktadırlar.
Bukadar kötü bir tablo varken birde referans ile işe alma ve torpil yapmak yada yaptırmak gibi kötü bir hastalığın var oluşu durumu dahada kötüye götürmektedir.
Malesef bu nedenlerden kaynaklı hayaller umutlara dönüşürken sonuç hayal kırıklığından öteye gitmemektedir.
Ayrıca hayal kırıklıklarına uğramış ve hedefleri doğrultusunda sonuca ulaşamamış bir gençlik, psikolojik olarak çeşitli rahatsızlıklar ile karşı karşıya kaldığı gibi topluma faydalı bireyler olmaktan uzaklaşmaktadırlar. Üzücü olan ise bu gerçekliklerin biliniyor olması, fakat çözüme odaklı çalışmaların yapılmıyor olması.
Buradan anşılan o ki, bilinen bir gerçek olan haksız ve hukuksuz istihdam toplumun bir bölümünde mutluluk verici gibi görünsede, genel olarak gençlik adına gelecek umutlarını yok etmektedir.
Aslında umutlarla ve hayallerle oynamak bukadar kolay olmamalı, buna ilişkin önlemler alınmalı, yaptırımlar uygulanmalı.Kamuda uygulanan yandaş istihdam çabalarına dönük mutlak kısıtlamalar getirilerek hak edenin hak edilen yerde olası için fırsatlar yaratılmalıdır.
Böylelikle birileri için sıradan olan olguların büyük bir çoğunluk için azim ve başarı sonucu gerçekleşmesi mümkün hayallere dönüşümünü sağlamak mümkün olacaktır. Aslında sosyal bir hukuk devleti olan ülkemizde bu mutlak olması gereken bir gerçekliktir.
Dilerim gerçekleşmesi mümkün masum ve gerçekçi hayaller ile donanmış, ülkemiz gençliğinin daha fazla hayalleriyle oynanmaz ve geleceğe umutla bakmalarının önü açılmış olur. Aksi halde geleceğe dair kaygılar, psikolojik rahatsızlıklar, işsizlik ve hukuksuz işe alımlar ileriki yıllarda ülkemizi ciddi sorunlarla başbaşa bırakacaktır.
Umarım, hayal kuran gençliğimizin hayallerinin gerçekleşmesi için yaptıkları mücadelelerin önü açılır ve herkes hayallerine kavuşur. Ayrıca buna engel teşkil eden olgular tesbit edilir ve gerekli önlemler alınır. Bıraksınlar güzel hayallerimiz güzel sonuçlara imkan yaratsın.
MaaşaAllah benim Avukat kardeşime tebrik ederim ????????????