Malümunuzdur ki korona hayatımızın ve dünya gündeminin merkezine oturmuş durumda. Belirsizlikler ve alınan önlemlerin yetersizliği virüsün hızla yayılmasına neden olmaktadır.
Hernekadar milletimiz tarafından önlem alma ve tedbirli davranma konusunda vurdum duymaz bir tavır söz konusu olsada devletimiz tarafından da yeteri kadar bilinçlendirme ve önlemlerin alınmadığı da göz ardı edilemez bir gerçek olarak ortadadır.
Her yerde bir slogan haline dönüşmüş yasal olarak uygulanan bir söylem hayatımıza girmiş durumda.,,, 'EVDEKAL TÜRKİYE' slogan güzel dikkat çekici ve önlem amaçlı... Vatandaş olarak böyle bir dönemde herkes evde kalmak ister, fakat bunun için koşulların elverişli olması gerekiyor. Halkın evde kalması için teşvik veya destek söz konusu değilken, böyle bir talep ve öneri ortaya koymak ilginç ve yersiz gibi duruyor.
Evde kal önerisinden çok evde kalınması için çözümlere odaklanılması gerekir. Gerekli şartlar ve koşullar söz konusu olmadan talep ve teşvikler anlamsız ve etkisiz kalmaktadır.
Günlük yevmiye ile geçimini sağlayan bir işçinin testinin pozitif çıkması sonucu 14 gün karantinada kalması nasıl bir gereklilik ise bu süre zarfında kişiye maddi ve manevi destek sağlamak ta devletimizin net bir şekilde gerekliliğidir.Aksi hal söz konusuyken halka talep ve zorunlulukların getirilmesi ciddi sıkıntılara yol açmaktadır.
Siyasette görülüyorki korona virüsünün yayılmasında tamamen halkın tedbirsizliği gündeme alınmaktadır. Oysaki alınan her önlem ve ortaya konulan yaptırımlar halkı yönlendirme adına yeterli olmaktadır. Fakat koşulların net ve destekleyici olması gerekmektedir.
Mesela Bayram izinlerinde ve tatil dönemlerinde mutlak kısıtlamalar ın uygulanması gerekirken maalesef tamamen sosyal hayata dönüş imkanları yaratıldı. Sonuç olarak ülkemiz maalesef virüs sürecinde en kötü dönemi geçirmektedir. Hem halkımız tarafından hemde devletimiz tarafından ortaya konan bu tedbirsiz tutumlar çok ciddi sonuçlar ortaya koymaktadır.
İlgin olan ise suçlamalar ve suçlu arama politikası.Aslında herkes önlemler adına elinden geleni yaparken kötü örneklerin oluşmasına fırsat vermemelidir.
Mitinkler düzenlenirken, evde kal çağrılarının yersiz ve anlamsız bir hal alması kaçınılmaz bir sonuç olarak ortaya çıkarken, Belediyelerimizde 100 tane işçi alımı için binlerce insana başvuru için biraraya gelme ortamı hazırlanmasına karşın her yere evde kal uyarıları 'bune pehriz bune lahana turşusu' dedirtmektedir insanlara.
Yani demem o ki, hep birlikte bu hatalardan kaçınmalı ve içinde bulunduğumuz şartlara uygun hareket etmeliyiz. Örnek alınması gereken siyasetçilerimiz örnek davranışlar sergilemeyi ve halkına destek olmayı, görev anlayışı çerçevesinde uygulamalı, halkımızda bu yansımalara uygun tavır ve tutum sergilemelidir.
Şeffaflık anlayışıyla yapılması gereken açıklamaların halk üzerinde daha etkili olacağını düşünüyorum. Halkımızda ortak kanaat şudurki, korona ile ilgili açıklamaların ve rakamsal değerlerin şeffaf olmadığı düşünülmektedir.Açıkcası bunun böyle olduğunu düşünenlerdenim. Oysaki net bilgiler ve şeffaf sonuçlar açıklamak halk nezdinde güven ortamı oluşturacağı gibi, tedbirler konusunda, insanlara teşvik ortamı oluşturacaktır.
Umarım önlem çağrılarına ek olarak, teşvik,önlem ve örnek davranışlar sergilenerek, tedbirler uygulamaya konur ve halkımızda buna riayet eder. Aksi takdirde unutulamayacak acı bir tablo ile karşıkarşıya kalmak kaçınılmaz olacaktır. Fakat ben ülkeme güveniyorum, bu günler geçecek ve aydınlık yarınlara kavuşacağız. Son olarak siyasetçilerimizi destekleyici, örnek ve şeffaf olmaya, halkımızı bilinçli ve tedbirlere uymaya davet ediyorum....
Düşünce ve görüşlerinize katılıyorum